Organik
çaylar için Almanya, Birleşik
Krallık, Japonya ve ABD'li tüketicilerin artan talebi üzerine;
Hindistan, Sri Lanka ve
Çin'in geleneksel çay bahçelerinin birçoğu 1980'lerde organik süreçlere
dönüşmüş ve daha sonra farklı çay üreten ülkelere yayılmış, ilk
üretim 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşmiştir. Bio
çay olarak da adlandırılan organik çay üretiminin toplam
kuruçay üretimindeki payı 2000'li yıllara kadar %0,2'lerde iken 2010'lu yıllarda %1'lere çıktı. Yine de organik
çay sektörü, çay endüstrisinin çok küçük bir parçasıdır.
AB'de
geleneksel tarımdan ekolojik tarıma
doğru bir yönelme var. Organik tarım için EEC Nr.2092/91 standartları
oluşturulmuş
olup, politika ve desteklemeler bu yöndedir.
Küresel
organik çay pazarı Kuzey Amerika, Avrupa,
Asya
Pasifik ve dünyanın geri kalanına bölünebilir. Organik çay iç pazarı
Hindistan ve
Sri
Lanka'da henüz mevcut değil. Ancak Çin'de organik yeşil çay için güçlü
bir iç
pazar var. Çin, Japonya'ya, Avrupa'ya ve ABD'ye organik çay ihraç
ediyor.
Hindistan organik siyah çay üretiminde dünyaya liderlik ediyor. Organik
çayların yaklaşık% 75-80'i Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya'ya,
ardından
Fransa, Danimarka, İngiltere, Japonya ve Hollanda'ya ihraç edilmekte.
ABD'de
organik çay, çay endüstrisinin en hızlı büyüyen kesimidir.
Son
yıllarda yüksek kimyasal odaklı tarım ve üretimin olumsuz etkileri
konusunda
artan tüketici bilincinin artması nedeniyle, çay tüketiminde agresif
tanıtım
stratejileri ve organik ürünlere düşen kişi başına düşen harcamaların
artması,
dünya genelinde organik çay talebini artırmaktadır. 2015 yılında 75.000 tondan
fazla organik çayın üretildiği tahmin edilmektedir. 2015 yılında en
büyük organik hasat alanları Çin (40.000
hektar) ve Hindistan (14.000 hektardan fazla) idi. Bu iki ülke toplam
organik çay alanının yaklaşık% 73'ünü oluşturuyor.
Tüm
organik çaylar için menşei ne olursa olsun ortalama olarak beyan edilen
değer
2014 yılında kilo başına 10,18 ABD Doları'dır
(Bolton, 2015).
Küresel organik çay
pazarında yer alan kilit oyuncular olarak Tata Tea Limited (Tetley), Unilever
Tea Brands (U.K.), Associated
British Foods (U.K.), Ten Fu Grubu
(Çin), Taylors of Harrogate (U.K.),
Bigelow Tea (ABD).), American Tea Room (ABD), Alkaloid AD
Skopje (Good Nature), R. Twining and
Company
Limited, Organic India, Ceylon
Organics
Limited, The Stash Tea Company yer almaktadır.
Halen, Çin dünyanın en büyük organik yeşil
çay üreticisidir. Çin'in
yerel organik çay piyasasıda hızla büyümekte, Pekin, Şangay, Guangzhou
ve diğer büyük
şehirlerde bir iç pazara oluşmaktadır. Çin, Japonya'ya, Avrupa'ya ve
ABD'ye organik
çay ihraç ediyor. Tenfu, Ten Xin, Dan Feng, Amca Lee Geng Xiang vb.
Çin'deki
önemli çay markasıdır. Pekin'deki Geng Xiang, franchise mağaza sayısı
ve toplam
satış açısından önemli organik çay markalarından biri haline geldi.
İhraç
edilen organik çayların neredeyse tamamı, AB ve NOP (ABD Tarım
Bakanlığı Ulusal
Organik Programı) düzenlemelerine göre onaylanmıştır. Bazı çay
bahçeleri JAS
(Japon Tarım Standartları) sertifikası için başvuruda bulunmuştur.
Çin'in
organik çayları Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya'ya, ardından
Fransa,
Danimarka, İngiltere, Japonya ve Hollanda'ya ihraç edilmektedir.. (Qiao
ve diğerleri,
2011).
Hindistan
organik siyah çay üretiminde
dünyaya liderlik ediyor. Üretimin tamamı İngiltere, Almanya, ABD,
Japonya ve Avustralya'ya ihraç
ediliyor. Hindistan'ın organik Darjeeling çayı şimdi Rusya, Japonya,
Çin ve BAE
gibi yeni pazarlara yol açıyor. Aynı zamanda ABD ve İngiltere ile
Starbucks, Whittards of Chelsea and Peet’s
Coffee & Tea Inc. Germany gibi perakendeciler
arasında raf alanı kazanıyor. Almanya Darjeeling organik çayı için
büyük bir
pazar haline geldi. Projectwerkstatt GmbH, Berlin önde gelen Darjeeling
çay
alıcılarından biridir. 2010 yılında Almanya'da organik çay satışı 35.5
milyon
Euro'ydu; bunun 3.6 milyonu siyah çay, 4.2 milyonu da yeşil çaydı (GfK
household pane). Gerisi bitkisel ve meyve çayıydı. 2009'da Almanya'da
organik
çayın (siyah ve yeşil çay) pazar payı% 4.1'di (Quelle Deutscher
Teeverband).
Organik Darjeeling çayı, Avrupa pazarındaki perakende mağazalarında
25-30€/kg,
Amerika Birleşik Devletleri'nde 25-30 USD/kg'dan satılmaktadır. Organik
çayın fiyatı esas
olarak kaliteye bağlıdır (Ghosh Hajra, 2018).
Bilindiği
üzere çay üretimi
çok büyük oranda ekvatoral ve ekvatora yakın bölgelerde yapılmaktadır.
Çay da
bakteriyel ve mantari hastalıkların yanısıra 160 farklı böceğinde
tespit
edildiği bu interland da kış mevsiminin olmaması, hastalık ve
böceklerle
kimyasal bir mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bu da ister istemez bir
bardak çay
ile birlikte tarımsal mücadele de kullanılan kimyasal kalıntılarla
–pestisid-
birlikte binbir hastalığa davetiye çıkarmamıza neden olmaktadır. Hiç
bir zevkin
insan sağlığını tehdit etmesine göz yumulması gerekliliği
düşünülürse.
Dünya
çaylarında rastlanan
pestisidlerle ilgili örnek vermek gerekirse;
2000-2001
yılında Çin, Hindistan, Japonya ve
Vietnam çaylarında anılan numunelerde yapılan, MRL–Maximum Residue
Level –
Kabul Edilebilinir Maksimum Pestisid analizlerinde, 1 Temmuz
2001’de kabul edilen EU – Avrupa Norm’ları (Ek:1) baz
alınarak llimit üstünde tespit edilen MRL'yi aşan numune %’deleri
ektedir. (Ek:2)
Peki, dünyada pestisid
gereksinimi olmayan üretici ülkeler yok mu? Evet, vardır. Bunlar
Türkiye ve
Gürcistan'dır. Ancak bu iki ülkede de henüz bu konuda ciddi bir girişim
yoktur.
Gürcistan'ın bu avantajına rağmen çay üretimini devam ettireyim
ettirmeyeyim
ikileminde kalması da bir yana.
Ekolojik
Şartlar
Dünyanın en
büyük çay üreticileri
arasında
yer alanlarda kimyasal mücadele yapılmayan alan çok kısıtlıdır.
Öncelikle, bu tarım için ayrılan sahalardaki
arazilerin rakımının deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olması
tercih
edilmektedir. Diğer ekolojik şartları şöyle sıralayabiliriz:
Yıllık
sıcaklık ortalama 18-20oC
Ortalama
günlük güneş ışığı 4 saat
Yıl
boyu
minimum 1600mm yağış
%70-90
arasında nispi nem
Toprak
PH’sı 4,5-5,5
Organik
Gübre
Organik çay için
elbette organik
gübre
kullanılması gerekecek bu başlangıçta, organik gübre satışı yapan
belgeli
firmalardan karşılanacak, zaman içinde organik olduğu belgelenmiş
hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim
artıkları (çöp, lif v.s.) ile de desteklenecektir. Değil yalnız
çayda,
diğer tarımsal üretimlerde de inorganik gübre kullanımından kaynaklanan
kirlenmenin getirdiği maliyet; insan ve çevre unsurunun söz konusu
olduğu
noktada organik gübre maliyeti ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğu
asla
unutulmamalıdır.
Yalnız dekar
başına Avrupa'da
inorganik
olarak 9kg azota müsaade edilmektedir. Bunun bir nedeni, Avrupa
tarımında
sadece sanayi kirliliği sonucu havadan dekara en az 6kg azot
yüklemesi,
belki de bunun bu şekilde kabullenme ile göz ardı edilmesi şeklinde
düşünülebilinir.
Gübre
kullanımında
organikliğin de ispatlanması gerekmektedir. Organik diye öyle her
organik
gübrenin kullanılamaması işin ayrı bir boyutu. Gübre seçimini de kendi
başınıza
yapamamanız belirlenen standartlara uyma zorunluluğunuz da ayrı bir
boyutu.
Kimyasal gübreler 1 ay civarında etkilerini göstemeye
başlamalarına karşın bu süreç organik gübrelerde daha yavaş olup 3-9
aylık bir süreyi bulabilmektedir. Yeni nesil fabrikasyon (sertifikalı)
organik gübrelerde bu süre 45 güne kadar inebilmektedir.
Kimyasal gübre
kullanılan çaylıklarda 2.sürgün değerleri gerek verim gerekse kalite
açısından 1.sürgüne göre daha düşüktür. Bu durum organik çay
gübre kullanılan çaylıklarda daha belirgin olarak görülmektedir.
Organik tarımda organik gübrelerin yanısıra toprak düzenleyicilerin
kullanılması da faydalıdır, ancak düzenleyici seçiminde çay
bitkisinin kalsiyum sevmediğide göz ardı edilmemelidir.
Organik çay
üretimi için ideal olan tamamen isole edilmiş
alanlarda yapılması, bunun için; çay bahçelerinin çevreleri
tamamen
herhangi bir vasıtanın girmeyecek şekilde ağaçlarla kapalı olması,
gerek endüstri
sahalarında gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade
edilebilecek
uzaklıkta bulunması, taşımada kati surette motorlu araç
kullanılmamasıdır.
Toprağın ve bitkinin
istenilen hale gelmesi
için en az 3 yıllık bir süre gerektiği, üretime başlamadan önce
belirlenen
tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Üretim
Teknolojisi
ve Hasat
Ekolojik
tarım, sadece
kimyasal mücadele yapmamak, suni gübreleme yapmamak değil, bu işin
başlangıcı
ama en önemli noktası. Ekolojik tarım yapıldığı tarladaki üreticiden,
tüketiciye
ulaşana kadar her safhada kayıt altına alınmalı, kontrol edilmeli,
kontrol
edildiği de kontrol edilmeli, belirleme ve izlenebilirlik
sağlanmalıdır.
Organik çay
üretiminin IFOAM
(Uluslararası Organik Tarım
Federasyonu) veya
bağlıları
tarafından
akredite
edilip sertifikalandırılması gerekmektedir. IFOAM 1982'de Fransa'da
kurulmuş
olup halen 120 ülkede 600 organizasyon halinde teşkilatlanmıştır.
Dünyanın
en büyük çay üretici ülkelerinden biri olan Hindistan 1996'dan beri bu
yapılanma içersinde yer alan ülkelerden biridir.
Organik
çay
(bio çay)
üretiminde bazı farklılıklar görülmektedir:
Soldurma,
toplanan
yapraklar 20 saate kadar uzanabilecek
bir sureç için gayet ince serilmiş olarak, havadar bir yerde doğal
soldurulabileceği gibi, 20 cm’lik bir kalınlıkta (23kg/m3)
serilip,
düşük derecede sıcak hava verilerek de soldurulabilinir Süre
yeteri solmanın sağlanması ile
belirlenir.
Fermantasyon,
Fermantasyon, ayrı odalarda
gerçekleştirilir, çaylar fermente olmak üzere 3,5-7,5cm
kalınlığında
alüminyum tavalara konulur. Bu kalınlık oda sıcaklığına göre ayarlanır.
Oda
sıcaklığı 20-25oC arasında olur. Fermantasyon, 3,5-4 saatlik
bir
süreyi alır, CTC tipi üretimlerde 1-2 saat de bu süre tamamlanır.
Kurutma, fırın giriş
sıcaklığı
75-85oC arasında olmalı, süre 20 dakika olmalı, fırın
çıkışındaki
kuruçay %3-5 rutubet ihtiva etmelidir.
Organik çay üretimini sertifikalandıran,
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca’da yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ve
bağlı
olduğu ülkeler: BCS- Almanya, IMO- İsviçre
ve SKAL-
Hollanda'dır.
Organik çay
üretimi işçilik maliyeti normal
üretim maliyetlerine göre en az %25'lik bir fazlalık göstermektedir.
Paket
Özellikleri
Paket
malzemesinin önemli bir yer tuttuğu bu üretimde, kullanılan malzemenin
kimyasal
bir kirlenmeye neden olmayacak türden olması, kati surette yapıştırıcı
kullanılmaması, ağız kapamada iplik kullanılması, bunun da doğal olması
gerekmektedir.
Paketin çevreyi kirletmeden geri dönüşümlü olması da özellikle
istenmektedir.
Olay malzeme ile de bitmiyor. Paket de kullanılan renklerin bile
uygunluğu
aranıyor..
Sertifika
Organik
çay
olarak piyasaya sürülen bazı çayların
düşük fiyatlarda olmasının nedeni, yaptıkları üretimin sertifikalı
olmamasından
kaynaklanmaktadır. Özellikle Avrupalı çay ithalatçıları bu sertifikayı
aramaktalar ve sertifikasız çay girişine izin vermemekteler ve bu
yöndede
birbirlerini desteklemektedirler. Bundan dolayıda sertifikasız organik
çaylarki, çoğunlukla Çin menşeyli çaylar olup ancak ABD ve Kanada da
alıcı
bulabilmektedir.
Tüm dünyada kabul edilebilir ve yüksek
fiyattaalıcı bulabilecek organik çay üretebilmek için
uluslararası kabul edilebilir bir sistem içinde yer almalı, bu da
belgelenmeli yani bir başka
deyişle
organizasyon ISO 9001 KYS içinde yer almalı. Bu ilk basamak, ekolojik
tarım
yapacağım, organik çay üreteceğim deniliyorsa HACCP şartları yerine
getirilmeden, belgelenmeden
ve sisteme uyarlanmadan bu işe hiç başlamamak gerekir. Tabi bugün
Türkiye
için uyma zorunluluğu olmayan ancak AB'ye girildiğinde olmazsa olmaz
olan
bu sisteme şimdiden girmek işin bir başka yönü.
Organik Çay Piyasası
Yaş çay,
yalnızca sertifikalı çiftçilerden
alınmakta ve yüksek fiyat garanti edilmektedir. Hasat elle olmakta ve
ikibuçuk
yaprak toplanılmaktadır. Gerek hammadde gerek işçilik yüzünden yüksek
bir
maliyet sergileyen organik (bio) çayın ona görede çay piyasasında
yüksek
bir fiyatı vardır.
Organik
çaylarının dökme torba satış fiyatları bulundukları ülkelere göre
15-30$/kg'dan alıcı bulabilmekte,
tüketiciye ise paketli olarak farklı ambalajlarda 100$/kg'a kadar
bir satış fiyatına ulaşabilmekteydi. ancak son yıllardaki alan organik
çay miktarüretmndeki artış fiyatlarda belirgin düşüşlere neden oldu.
Organik
çay piyasası, hala oldukça düşük ticari hacmiyle geleneksel piyasadan
farklıdır. Üretim alanı/türü’ne göre fiyatları ve piyasadaki durumu
oldukça
farklı olabilir. Sadece Darjeeling için organik çay fiyatları, piyasa
kurallarıyla yakından izlenir ve çoğunlukla, kalite ve talebe dayalı
olarak
geleneksel fiyatlara benzer. Sri Lanka üretimi organik çay, hala çok
sınırlı ve
yüksek bir fiyatla üretilmekte (diğer kaynaklardan elde edilen organik
çaylardan
daha düşük kalitede olmasına rağmen). Afrika’dan İngiltere piyasasının
ilgi
odağı olan, Tanzanya’da ki birkaç şirketten başka organik çay üretimi
çok
sınırlıdır. Avrupa piyasasında Çin organik çayları, oldukça
dalgalanabilen
fiyatlara rağmen, (endüstri kaynaklı) üreticileri için yüksek fiyat
garantisi
sunabilen, bir şirketler ağı yoluyla çoğunlukla egemendir. Organik
primleri son
yıllarda azalmış ve bu günlerde %10’a kadar düşmüştür. Bununla
birlikte, taşıma
maliyetleri daha çok düşmüştür (büyük tonajlı gemilerden dolayı), bu
şaşırtıcı
değildir.
Türkiye de Organik Çay
Türkiye'de
Çaykur'un yanısıra özel
sektör bazında Özçay,
Karali
Çay organik çay üretimi yapmaktadır. İlk organik çayı Özçay
Kooperatifi ve Karali Çay 2002 yılında üretmiştir.
Türkiye de çayın maliyeti,
çay
üreticisi diğer ülkelere göre daha yüksek olduğu için çayda
dünya ile rekabet edebilmenin tek yolu Organik Çay’a geçiştir. Doğu
Karadeniz Bölgesi en kısa zamanda organik tarım havzası haline
dönüştürülmelidir. Çayda
dünya ile
rekabet
edebilmenin tek yolu doğal ve sağlıklı olan Türk çayını organik
sertifikalı
olarak üretmektir. Bu suretle Türk Organik Çayı dünyaya çok yüksek
fiyatlarla
satılıp, bölge refahını artırma şansı elde edilebilecektir.
Yıllar
İtibariyle Üretilen Siyah ve Yeşil Organik Çay Miktarları (Ton)
Üretici
Firma
Cinsi
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
2021
2022
Çaykur
Siyah
58
152
313
339
353
341
1.328
4.449
4.987
5.777
6.057
6.670
7.152
6.689
Yeşil
3
5
13
10
9
26
21
39
9
2
10
36
27
51
Toplam
61
157
326
340
362
367
1.349
4.488
4.996
5.779
6.067
6.706
7.179
6.740
*Karali
ve Özçay Organik Çay üretimi ile istatistiki bilgilerine ulaşamadık.