Çay
bitkisinin bol ve kaliteli ürün verebilmesi için; yetiştirilen
alanlarda başta
% 70 ve üzerinde yıllık nispi nem ortalamasına ilaveten, topraklarda
ise düşük
kireç, 4.5-6.0 arasında pH değeri ve yüksek organik madde olması
gerekir. Geleneksel
tarımın gereği olarak ülkemizdeki birçok kültür bitkisi
yetiştiriciliğinde
olduğu gibi, çay tarımında da yoğun bir şekilde kimyasal gübre girdisi
kullanımımevcuttur.
Bu nedenle çay yetiştirilen tarım toprakları hem kimyasal içerik
yönünden
kalıntılara maruz kalmakta, hem de üretim miktarının azalmasına bağlı
olarak
kalite düşmesi
gibi başka sorunlarla da karşı karşıya kalmıştır. Bu toprak
kirliliğinin önüne
geçilmesi için çay alanlarında yavaş yavaş organik gübre kullanımının
yaygınlaştırılması gibi
yenilikçi uygulamalar ile hem çay verimi ve kalitesi artacak, hem de
toprakların sürdürülebilirliği sağlanarak iyileştirilmesine olanak
tanınmış
olacaktır. Bu anlamda organik
bir gübre olan “vermikompost” diye adlandırılan katı-sıvı “organik
solucan
gübresi” kullanımının yörede yaygınlaştırılması en akılcı yol ve
yöntemdir.
Çayın
gübrelenmesinde, kimyasal gübrelemeyi desteklemesi ve toprakları
iyileştirmesi
amacıyla Rivo Katı Vermikompost ve Rivo Sıvı Vermikompost organik
solucan
gübreleri de yer almalıdır. Çay yetiştiriciliğinde kullanılması
önerilen
organik solucan gübresinin teminedileceği
(satın alınacağı) firmalar, mutlaka T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
akanlığı’nca
onaylı olan ve her türlü yasal yetki belgesi, sertifika ve ruhsata ve
hatta CERES
gibi uluslararası diğer sertifikalara da sahip olan firmalar olmalıdır.
Merdiven
altı firmalardan organik solucan gübresi alınmamalıdır. Çay
yetiştiricileri vermikompost kullanacağı zaman dekara verilecek gübre
miktarının hesaplanması ve uygulanmasında, dekar başına düşen ocak
sayısını dikkate
almalıdır. Vermikompost, solucanlar tarafından organik materyalin
sindirilmesi
ile üretilen, bitki büyümesi,
toprak ıslahı, bitki sağlığı, yüksek verime ve çevreye olan olumlu
etkileri
normal komposttan daha fazla olan bir organik solucan gübresidir (Bellitürk,
K.,Shrestha,
P. and Görres, J.H., 2015. The
Importance of Phytoremediation
of Heavy Metal Contaminated Soil Using Vermicompost for Sustainable
Agriculture. Rice Journal 3:2, 6: e114). Çay yetiştirilen tarım
topraklarında vermikompost
uygulamasının dâhil edilmesini, yabancı ot problemi oluşturmaması
açısından da
tavsiye ediyoruz.
Yeni
oluşturulacak çay alanları için organik solucan gübresinin dekara
200-250 kg
civarında uygulanması ile, toprakların organik madde içeriklerinin
yükseltilmesi ve
ileride daha yüksek verim değerlerinin ve kaliteli çayın elde edilmesi
sağlanmalıdır. Organik solucan gübrelerinin (satın
alınacağı) firmalar, mutlaka T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nca
onaylı olan ve her türlü yasal yetki belgesi, sertifika ve ruhsata ve
hatta CERES
gibi uluslararası diğer sertifikalara da sahip olan firmalar olmalıdır.
Merdiven
altı firmalardan organik solucan
gübresi alınmamalıdır.
Çay
yetiştiricileri vermikompost kullanacağı zaman dekara verilecek gübre
miktarının hesaplanması ve uygulanmasında, dekar başına düşen ocak
sayısını dikkate
almalıdır. Vermikompost, solucanlar tarafından organik materyalin
sindirilmesi
ile üretilen, bitki
Dikili olan genç çay bitkilerine 1., 2., 3. ve 4. yıllarda sırası ile 100 kg/da, 150 kg/da, 200 kg/da, 250 kg/da Rivo Organik Katı Solucan Gübresi verilmesini tavsiye etmekteyiz. Ancak gelişmiş olan çaylıklara ise ortalama 150-250 kg/da nisan ayında verilebilir ancak kesin miktarın tespiti ancak toprak analiz sonuçlarına göre belirlenecektir. Bunun dışında nisan ortasından sonra, haziran ayında ve ağustos başında da % 2’lik Rivo Sıvı Organik Solucan Gübresinin püskürtülerek (yaprak gübresi olarak) veya damla sulama sistemi ile uygulanması son derece önemlidir <>Ortalama hedef verim olarak 100 kg kuru çay elde edilmesi planlandığında; çay bitkisinin bütün organlarının ihtiyacı olan makro bitki besin element miktarlarının 17 kg/da N, 6 kg/da P2O5, 9 kg/da K2O, 3 kg/da MgO ve 7 kg/da CaO olduğu belirtilmiştir (Halliday, D.J., Trenkel, M.E. ve Whichman, W., 1992. IFA World Fertilizer Use Manual, Germany). Verim
yaşında olan çay yetiştirilen tarım topraklarında “geleneksel kimyasal
gübreleme” çoğunlukla 3 defada yapılmakta olup, kullanılan gübreler ise
genellikle şunlardır: 1.
Üçte biri Nisan ayı ortasından sonra 20-20-0+Zn, 15-15-15+Zn veya bazı
firmalarca “çay gübresi” olarak üretilen özel kompoze gübreler, 2.
Üçte biri Haziran ayında Amonyum Sülfat, 3.
Üçte biri Ağustos ayı başında Amonyum Sülfat gübreleridir. Çay
tarımı yapılan topraklardaki kimyasal gübre uygulamalarına ilaveten;
uygun
ilkbahar döneminde mutlaka (toprak analiz sonuçlarına göre değişmekle
birlikte) “150-250
kg/da Rivo katı organik solucan gübresi” ve
ardından (eğer mümkün ise) Nisan ayında veya sonrasındaki uygun
dönemlerde “%
2’lik Rivo sıvı organik solucan gübresi” kullanılarak
toprakların hem iyileştirilmesi, hem de doğru-yeterli gübrelenmesi
sağlanmalıdır.
Bu uygulama miktarları ile ortalama olarak bitki başına 150-250 gr Rivo
Organik
Katı Solucan Gübresi denk gelmektedir. Katı
gübrelerin topraktan uygulanması için bitki taç izdüşümüne 15-20 cm
derinliğinde burgu veya çapa aleti ile küçük çukur açılıp, organik olan
bu
gübrenin toprağa karışması sağlanır. |
Not
1. Yukarıdaki
anlatılan gübreleme programı, Riverm Akademik
Danışmanı’nın öneri ve tecrübeleri doğrultusunda
tamamen tavsiye nitelikli olarak ülkemizdeki yetiştiriciliği yapılan çay bitkisi için
özel olarak hazırlanmıştır. Ancak, belirtilen
bütün gübre oranları toprak analiz
sonuçları'na
göre değişebilecektir. Bu gübreleme programının oluşturulmasında ilgili
döneme
ait meteorolojik veriler (yağış, sıcaklık, rüzgar, don vs.) ile
toprağın
makro-mikro besin element içeriklerine ilaveten diğer özelliklerine de
dikkat
edilmelidir. Organik gübre takviyeli bu gübreleme programı
uygulandığında;
ilerleyen yıllarda topraklar için kullanılacak kimyasal gübre ve tarım
ilaçları
miktarlarında azalmalar olacak ve ayrıca bahçe toprağının organik
maddesi ise
yıldan yıla artarak daha verimli hale gelecek, pH değerleri düzenli
hale
gelerek toprakların verim kapasitelerinde düşüşler yaşanmayacak ve
böylece
yoğun kimyasal birikimine
bağlı toprak kirliliği de ortadan kalkacaktır. Tamamen
tavsiye niteliklidir. Alıntı: Riverm |