14.“Kuşkusuz
içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim
müslüman
olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır.”
15.“Hak
yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”
16,17.Yine de ki:
“Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka
onlara bol
yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin
zikrinden
(Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba
sokar.”
18.“Şüphesiz
mescitler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk
etmeyin.”
19.“Allah’ın
kulu (Muhammed), O’na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise
(Kur’an’ı
dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı.
20.De
ki:
“Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O’na hiç kimseyi ortak
koşmam.”
21.De
ki:
“Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
22.De ki:
“Gerçekten beni Allah’a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla
O’ndan başka
sığınacak kimse de bulamam.”
23.“Ancak
Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini
açıklayabilirim. Kim
Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî
kalacakları
cehennem ateşi vardır.”
24.Nihayet
uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin
sayısı daha
azmış, bilecekler.
25.De
ki:
“Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi
koyacaktır, bilemem.”
26.O,
gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.
27,28.Ancak
seçtiği resûller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resûlün önünde ve
arkasında
gözetleyici (melek)ler yürütür ki resûllerin, Rablerinin vahiylerini
tebliğ
ettiklerini bilsin. Allah, onların her hâlini kuşatmış ve her şeyi
inceden
inceye sayıp dökmüştür.
|