11,12,13,14.Birbirlerine
gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün
azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini
koruyup
barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak
versin
de, kendisini kurtarsın.
15,16.Hayır
(ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli
ateştir.
17,18.O,
(hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı
kendine
çağırır.
19.Şüphesiz
insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
20.Kendisine
kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
21.Ona
bir
hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
22.Ancak,
namaz kılanlar başka.
23.Onlar,
namazlarına devam eden kimselerdir.
24,25.Onlar,
mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir
hak
bulunan kimselerdir.
26.Onlar,
ceza gününü tasdik eden kimselerdir.
27.Onlar,
Rablerinin azabından korkan kimselerdir.
28.Çünkü,
Rablerinin azabından emin olunamaz.
29.Onlar,
mahrem yerlerini koruyan kimselerdir.
30.Ancak
eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve
cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.
31.Kim
bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
32.Onlar,
emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.
33.Onlar,
şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
34.Onlar,
namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir.
35.İşte
onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.
36,37.Şimdi,
inkâr
edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan
soldan
gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
38.Onlardan
her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor?
39.Hayır
(ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden
(meniden)
yarattık.
|