Bismillâhirrahmânirrahîm
1,2.Battığı
zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve
azmadı.
3.O,
nefis arzusu ile konuşmaz.
4.(Size
okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.
5,6,7. (Kur’an’ı)
ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en
yüksek
ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
8.Sonra
(ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.
9.(Peygambere
olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.
10. Böylece
Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti.
11.Kalp,
(gözün) gördüğünü yalanlamadı.
12.(Şimdi
siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?
13.Andolsun
ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
14.Sidretü’l-Müntehâ’nın
yanında.
15.Me’vâ
cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.
16.O
zaman
Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.
17.Göz
(gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
18.Andolsun,
o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
19,20. Lât ve Uzza’ya ve diğer
üçüncüsü Menat’a ne
dersiniz?
21.Erkek
size de, dişi O’na mı?
22.Öyle
ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır.
23.Onlar
ancak sizin ve atalarınızın (ilâh edindiğiniz şeylere) taktığınız
isimlerdir.
Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (putperestler)
yalnız
zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. Andolsun
ki, kendilerine, Rableri katından yol
gösterici gelmiştir.
24.Yoksa
insan (kayıtsız şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır?
25.Oysa,
Ahiret de dünya da Allah’ındır.
26.Göklerde
nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle,
dilediği ve
hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
|