El
Sanatları |
|
|
|
Ağaç
İşleri ve Bitkisel Örücülük |
İklimi ve yapısı
gereği çok ve değişik ağaç türlerinin yetiştiği ilimizde el sanatları
konu edilince elbette ki ağaç işleri ilk akla gelen, en bol ürün veren
alandır. Burada ağacın pek çok çeşitleri vardır. Bazıları çok kalındır,
yekpare oyularak, oya gibi işlenerek kap kacak ve eşya yapılır.
Bazıları yumuşaktır, kolay işlenir, bazılarının sertliğinden ve ağır
olmasından yararlanılır. Kızılağaç, kestane, ceviz, köknar, gürgen,
dişbudak, ıhlamur, fındık, komar, armut, kiraz başlıca ağaç
çeşitleridir.
Bu kadar çeşitli
malzemeyi kullanarak, değişik eşyalar yapan ustanın da çok maharetli ve
yetişkin olması gerekir. Ağaç işleri ustası, sadece bu bölümde geçen
işleri değil bunun yanı sıra evleri ve camileri de yapmakta; oymacılık
ve ağaç süsleme sanatlarında da ustalığını ortaya koymaktadır.
Kullanılan
malzemeler: Kızılağaç (kızılçam), şimşir, ıhlamur, kestana, ceviz,
fındık, gürgen, erik, elma vb. gibi ağaçlar, çeşitli metallerden
yapılmış
kuşak, çiviler; değişik bileşimli tutkal ve boyalar.
Uygulanan
teknikler: Oyma, çakma, bükme, dizme, çatma, boyama.
Yapılan ağaç
işleri: beşik, çekme sofra, delme
kovan (Gunni), dibektaşı tokmağı (mangana), iskemle
(kuli), kovan, kayık,
karalahana
bezmelikleri, kadı ve gerdel, kaşık, kepçe,
Kulek, ozaşe (ezmelik), sandık, tepuri
(Sofra Sağra, Ekmek Teknesi), kot ve ölçek, yayık
gibi ürünler de yapılmaktadır.
Beşik:
Hala
yapımı turistik eşya olarak sürdürülen beşikler diğerlerinden boya
kullanımı ile ayrılmaktadır. İskemleler gibi bazı üniteleri tornalarda
hazırlayan, kızıl çamdan yapılan beşikler ahşaptan boncuk keserek
bezenmektedir. Canlı renklerle boyanan ünitelerin birbirine
çakılmasıyla
oluşturulan beşiklerin gürgen ve kestane ağacı kullanılarak yapılan
halkalarla
salladıkça ses çıkaran çeşitleri ünlüdür.
Gerdel:
Ardeşen’de
"Gergen" de denir. Büyükbaş hayvanların yem kabı olarak kullanılan
gerdel, ortalama 40 cm çapında ve 35 cm yüksekliğindedir. Kadıdan
farklı olarak ağızdan geniş, tabandan dardır. Hem kadının hem de
gerdelin kovan gibi oyularak yapılan şekilleri de vardır. Oyma kadı ve
gerdeller için ıhlamur kütükleri kullanılır.
İskemle:
İskemlelerin
dört ayağını üstte birbirine bağlayarak bir oturma ünitesi oluşturan
bitkisel
örücülük sarmaşık, mısır kapcığı ve mısır fidesinden elde edilen
iplerle
yapılmaktaydı. Günümüzde giderek sentetik elyaftan hazırlanmış iplerin
aldığı görülmektedir. Balık sırtı ve hasır örgü çeşitlemeleri ile sarı
ve yeşil renklerde hazırlanmış örneklere on yıl öncesine kadar
rastlanılmaktaydı.
Bugün bu türlerin turistik eşya niteliğinde küçültülmüş boyutlarda
yaşatılmağa
çaba harcandığı dikkati çekmektedir.
Kadı:
Kullanış
amacına göre büyük olur, küçük olur, yuvarlak veya yavan olur.
Genellikle kestane, köknar ve ıhlamur ağacından yapılır. Kullanıldığı
işe göre isimlendirilir. Turşu kadısı, yağ kadısı, minci kadısı, tuz
kadısı vs.
Kayık:
Doğu Karadeniz
Bölgesi’nde çokça rastlanan bu küçük balıkçı teknesi, yöremizde amatör
balıkçılık yapmakta kullanılmaktadır. Sağlam olması için yapımında
kestane ağacı kullanılır. Önce ince kasnak denilen iskeleti yapılır.
Daha sonra da iskeleti dıştan örten tahtalar çakılır. Kayığın alt
kısmındaki ağaca "kayak" denir. Üst yakalarda kürek ipinin takılacağı
karşılıklı takaçlar yerleştirilir. Arka kısma takılan seyyar manivelalı
tahta(dümen), kayığın hareket halindeki yönünü ayarlamaya yarar, orta
bölümde bırakılan boşluk, depo olarak kullanılır. Üst döşemeler, av
malzemelerinin korunması ve oturmak içindir. Dört metreden on metreye
kadar değişik uzunluklarda yapılan ve bugün de çokça kullanılan bir
deniz aracıdır. Karadenizlinin sosyal ve ekonomik hayatında önemli bir
yer tutar.
Konsol
ve Sandık: Konsol
genellikle ceviz doğramadan yapılmaktadır. Yaklaşık bir metre
yükseklikte bir
sandık görünümündedir. En üstte iki veya üç sürme bulunur. Bu sürmeleri
genişlemesine iki veya üç sürme daha takip eder.
Koppa
(Kepçe) ve Kuzi (Kaşık):
Günümüzde de kullanılan odun kepçe (Koppa),
kaşıktan biraz daha büyük ve sapı daha uzundur. Sulu yemeklerin
karıştırılmasında, dağıtılmasında kullanılır. En makbulü şimşir
ağacından yapılandır. Komar odunu, karaağaç ve gürgen ağacından da
yapılmaktadır. Küçüklerine kaşık denir. Oyma ve süsleme sanatlarının en
güzel örneklerini bazı kaşık ve kepçelerde görmek mümkündür.
Sepet:
Fındık
dallarını
çıtlatıp kırdıktan sonra çakıyla kesilen düz şeritlerle örülen sepetler
ayaklı (topuklu) ve ayaksız olmak üzere iki ana başlık altında
kümelenmektedir.
Topuksuz parçalar yayvan gövdeli ve genellikle saplı tasarlanmıştır.
Topuklu
parçalar ise tek topuklu, ağız kısmına doğru genişleyen üzüm toplamaya
yarayan, ince uzun gövdeli tiyeter, diğerine kıyasla daha büyük boyutlu
iki topuklu topuklarına ip bağlanarak sırtta taşınan çay sepeti olarak
isimlendirilen ağız kısmına doğru gövdesi genişleyen sırt sepeti ve üç
topuklu çay sepetinden daha küçük boyutlu, saplı elde taşınan yük
sepeti
şeklinde sıralanabilir. Gerek yüksekliği 50 cm.den aşağı olmayan
tiyeterler gerekse yüksekliği 55 cm. ağız çapı 40 cm. çevresinde olan
çay
sepetleri ve gerekse yüksekliği 35 cm. ağız çapı 28 cm. çevresinde olan
üç topuklu sepetlerin tek renkli ve iki renkli türleri bulunmaktadır.
Fındık
ağacının naturel renkleri olan kahverengi ve beyaz şeritleri bir alt
bir
üstten geçirerek örülmektedir. Günümüzde Gündoğdu'da turistik eşya
niteliğinde
sepetler yapılmaktadır.
|
Dokumacılık |
Rize
dokumaları
bir renkli (monokrom) ve birden fazla renkli (polikrom) dokumalar
olarak
iki ana başlık altında ele alınabilir. Bir renkli dokumalar kullanılan
malzeme göz önüne alınarak kendi içinde yalnız halk dilinde kendir ipi
olarak isimlendirilen kenevir ipiyle dokunanlar, yalnız pamuklu iplikle
dokunanlar ve kendir ipi, ipek iplik, pamuklu iplik bileşimleriyle
dokunan
yörede melez olarak isimlendirilen dokumalar şeklinde
gruplandırılabilir.
Atkısı ve
çözgüsü kendir ipinden yapılan dokumalar kalın kendir ipinden dokunmuş
sert ve seyrek bir dokuma türü olan 40 cm. eninde naturel bej renkli
bir
dokuma türü olan feretiko, feretikodan daha kalın dokunmuş şal
kuşağı, feretikoya kıyasla daha ince, yumuşak ve daha açık renkli
olan
bazı kaynaklarda 1958'den bu yana yapılmadığı ileri sürülen keten, en
kalın
kendir ipinden dokunan sık dokunmuş çuval görünümünde çay soldurma bezi
olarak kullanılan şut bezinden oluşmaktadır.
II. Dünya
Savaşından sonra giderek yaygınlaştığı ileri sürülen, atkı ve çözgüsü
pamuktan
yapılmış, kalın, tok, beyaz tülbent görünümündeki pamuklu dokumalar
yalnız
pamuk iplikle dokunan örnekler olma yanısıra Rize dışından getirilen
ipliklerle
dokunmalarıyla ilgi çekmektedir. Melez dokumalara gelince, bunların
çözgüsü
kendir ipi, atkısı ipek ipliktendir. Pamuk iplikle çözülenleri de
bulunmaktadır.
Feretiko dışında bir renkli dokumaların bazen atkı ipliklerinde yapılan
farklı seçim ve hareketlerle dokunurken nakışlananları, ensiz uçlarında
birden fazla renkli süslemeler yapıldığı gözlenmektedir. Bir grupta ise
halk dilinde düner adı verilen küçük deliklerle desenlenmiş örneklere
rastlanmaktadır.
Birden fazla
renkli (polikrom) dokumalara gelince, bunlar bir renk dokumalardan
onların
don, göynek, peşkir, yağlık vb. gibi ya iç giyim ya giyim aksesuarları
diğer bir ifadeyle kuşam ya da ev örtüsü olarak dokunmaları ve dış
giyimde
ya dolay, futa peştamal ya da başa örtülen atkı olmalarıyla
ayrılmaktadır.
Ya atkı ya çözgü ipliği aracılığıyla desenlendirilen bu dokumalar dolay
ve atkı çeşitlemelerinden oluşmaktadır.
Dolay
peştamal
bele dolanarak kullanılan dokurken yatay, takarken dikey çizgi desenli,
futa olarak da isimlendirilen bir dokumadır. Genellikle atkısı pamuk,
çözgüsü
pamuk olan futa peştamallar giysi üzerine önlük gibi sarılmaktadır.
Rize'nin
dolay peştamallarında gözlenen en yaygın renkler siyah ve karşısında
mor,
yeşil, pembe, mavi ve krem olarak görülmekteydi. Büyük bir olasılıkla
önceleri
Rize'de de dokunan dolay peştamalların üretimi sonradan Karadeniz'in
başka
merkezlerine geçmiştir. Genellikle atkı olarak kullanılan ve Rizeli
kadının
simgesi biçimine dönüşen Makaslı Keşanlara gelince bu dokumalar çözgü
ipliğinde
yapılan batık boyamalardan elde edilen renkler sayısıyla
desenlendirilmekteydi
Fes rengi,
siyah, sarı, beyaz renkli pamuk ipliklerle çözgüsü sarılan ve atkısı
tek
renk pamuk iplikle dokunan Makaslı Keşan atkılarının 20.
yüzyılın
ilk yarısında ipek iplikle yapılanlarına da rastlanmaktaydı. İpek iplik
kullanımı açısından benzer bir durum futa peştamaller gibi çizgisel
desenli
dokunan ipek atkılar için söz konusuydu. 1988 yılında 20. yüzyılın ilk
yarısından kalan, Rize'de ipek iplikle dokunmuş iki ucu turuncu ve sarı
çizgisel bordürlü lacivert zeminli atkılar sandıklarda saklanmaktaydı.
Dokuma
Bezeyici
Sanatlar İşlemeler -Tenteneler -Oyalar
Yörede
top
iğne, şerit iğne olarak isimlendirilen yuvarlak ve yassı iğnelerle
kendir
ve pamuklu dokumalar yanısıra ipek üzerine vatel teli olarak
adlandırılan
pamuklu iplik, ipek iplik ve metal ipliklerle işlemeler yapılmaktadır.
Gözlenen başlıca iğneler dokumanın iplikleri sayılarak yapılan
iğnelerden
hesap iğnesi, dokumanın iplikle sayılmadan iğnelerden kum işi, delik
işi,
sarma, cambaz (sarhoş bacağı) çengelli (çengel iğnesi), çapraz iğne
(kaneviçe),
kordon tutturma (tutturmalı) iğnelerdir. Dikkati çeken işleme türleri
ise
yağdan isimlendirilen yağlık, peşkir, seccade, bohça, namaz yağı,
yastık
(seccade) olarak sıralanabilir. İşlemelerde seçilen konular ise cazı
gülü
(yaban gülü), hamacuna (çilek) kavlağan yaprağı, kerez (kiraz) vb. gibi
bitkisel bezemeler, cami, taka gibi nesneli bezemeler ve üçgen, kare,
dikdörtgen,
daire vb. gibi geometrik bezemelerden oluşmaktadır. Bir renkli ve
birden
fazla renkli işlemeler olarak iki ana başlık altında kümelenen
işlemelerde
bir renkli parçalarda altın ve gümüş rengi birden fazla renkli
parçalarda
ise pembe, kırmızı, pepeçi rengi (bordo), patlıcan rengi, turuncu,
kahverengi,
siyah, yeşil ve mavi ile renklendirilmeler yapılmıştır. Canlı renkler
ve
sert kontrastlarla renklendirilmiş, parçalarda stilizasyonlarla
biçimlendirmeler
yapılmış ve genellikle antinaturalist bir üslup uygulanmıştır. Bir grup
çapraz iğne ile işlenmiş örnekte tonlamalı renklendirilmelerle daha
gerçeğe
yaklaşan naturalist biçimlendirmelere rastlanmaktadır.
Yörede
ya
mil olarak isimlendirilen tığ kullanılarak 50-70 numara pamuklu
ipliklerle
delik dolgu biçiminde oluşturulan trabzan adı verilen zincir çekilerek
ya da iğneyle çeşitli düğümler atarak yapılan tenteneler ince örgüler
alanında
büyük bir zenginlik arzetmektedir. Genellikle yatak takımlarına,
peşkirlere,
bohçalara dikilen ya da tığla monte edilen tenteneler arasında yastık
geymesi
olarak adlandırılan yastık kılıfları hem işlemeleri hemde
tenteneleriyle
ilgi çekmektedir. 2 ile 10 cm. arasında değişen genişliklerde ince uzun
şeritler biçiminde örülen tentelerin uzunluğu takıldığı eşya türüne
paralel
olarak değişmektedir. Tentenelerin 10 ile 30 cm. arasında genişlikleri
değişen ve perdelere de takılan çeşitlemeleri bulunmaktadır.
Diğerlerine
kıyasla daha geniş bir bordür biçiminde örülen tek renk beyaz
tenteneler
beyaz dokumadan yapılmış perdelerin eteklerini süslemektedir.
Genişlikleri
1 ile 4 cm. arasında değişen, daha ince ipliklerle örülen oyalara
gelince
bunlar hem birden fazla renk çeşitlemeleriyle de uygulanmaları hem
bazen
pul, boncuk kullanımı hem de bir grubun üç boyutlu olmalarıyla
tentenelerden
ayrılmaktadır. Temelde tenteneler gibi zincir çekilerek yapılan tığ
oyalarının
kenar temizleme ve çembere oyayı bağlamak için uygulanan zürafa adı
verilen
kenar temizleme iğneside bulunmaktadır. Tentenelerden daha ince olan
oyaların
bir grubunda süsleyici gereç olarak kullanılan irili, ufaklı pullarıyla
dikkat çekmektedir. Çemberleri süslemek amacıyla tasarlanmış bu oyalar
arasında Çamlıhemşin çevresinde parapul olarak isimlendirilen pullu
oyalar
tipiktir. Genellikle siyah ya da lacivert çemberleri bezeyen bu
oyalardan
tırtıba ve bedal adıyla bilinenleri ünlüdür. Pul kullanmadan yapılan
birden
fazla renkli örnekleri arasında bazıları anlam yüklü bazıları bitkisel,
nesneli, figürlü ve geometrik bezemeleriyle göz kamaştırmaktadır. Ya
bir
renkli ya birden fazla renkli çemberleri çevçeveleyen oyaların benzer
konularına
tentenelerde de rastlanmaktadır.
El
Örgüleri
Değişik
sayılarda
şişle elde örülen koyun, keçi, teke ve oğlak vb. gibi hayvanlardan elde
edilen yün ve kıl işleri Rize'de yapılmaktadır. Önceleri doğal
boyalarla
boyanmış yada natürel yün ve kıllardan elde eğrilerek uygulanan bu
işlerin
giderek ya fabrikasyon hazır yünden ya da sentetik elyaflı ipliklerden
yapıldığı gözlenmektedir. Başlık, kazak, hırka, yelek, eldiven ve çorap
türlerinden oluşan el örgülerinin arasında çoraplar fark edilmektedir.
Ya bir renkli ya birden fazla renkli çoraplar kapsamında birden fazla
renkli
çoraplar çeşitlemeler içermektedir. Ya kısa ya uzun konçlu olarak
yapılan
çorapların beş şişle örülenleri ünlüdür. Hemşin, İkizdere ve Çamlı
Hemşin
başlıca üretim merkezleridir. Beş şişle örülen çoraplara burundan
başlanmaktadır.
Yüz, ters, lastik örgü, ilmek sarma çeşitlemeleriyle yapılan çoraplarda
genellikle birden fazla iplikle çalışılmaktadır. Halk dilinde iki telli
olarak isimlendirilen iki renk yünle örülenler yanısıra ikiden fazla
renkle
örülen on beş tele kadar sayısı artan örnekler de vardır. İlgi çeken
bir
grup da çalıklı adı verilen örerken iğne ardı iğnesi gibi nakışla
uygulanmıştır.
Örerken ipliği ilmeğin ön ve arka yüzünden geçilerek yapılan bu türde,
örgü yünü yanısıra bazen ikinci bazen üçüncü, dördüncü renkte iplik
kullanılmaktadır.
Karadeniz'in başka merkezlerinde de örneğin Samsun'da da uygulanan bu
çeşitlemenin
görüntüsünden işleme izlenimi algılamaktadır.
Çoraplarda
seçilen konular kirazlı, başak, çiçek, laleli, mısır sırası, çam dalı,
zampara çiçeği, tiken yaprağı, sarmaşık vb. gibi bitkisel bezemeler;
tavuk
ayağı, kuşlu, kanatlı, koç boynuzlu, uğur böceği, kelebek (titer) vb.
gibi
figürle bezemeler; çatal, kar tanesi, damlalı, süpürge, sepet vb. gibi
nesneli bezemeler; baklava, çengel, çubuklu, küp, yıldız vb. gibi
geometrik
bezemeler ve aşık yolu, şaşırdı, gönül çengeli, gözü yaşlı, gelin
yanağı
vb. gibi anlam yüklü bezemeler olarak sıralanabilir. Ya yatay sular
biçiminde
farklı sayıyla yüzeye yayılan ya çorabın ön yüzünde burundan bileklik
yoluyla
konca kadar uzanan dikey bir kuşakla bezenmiş örneklerin taban ünitesi
geometrik çizgilerden oluşan farklı bir desenle tasarlanmıştır ve topuk
üstü genellikle bir serpme motifle süslenmiştir.
Bu
arada
giderek
azalan kıl örgüleri arasında süt süzgeci olarak tasarlanan parçaların
gerek
işlev gerek kullanılan malzeme açısından ayrı bir yeri vardır.
Yorgancılık
Rize'de
yorgancılık
açısından çok zengin bir repertuvarla karşılaşılmaktadır. Rize'de
merkez
çarşısında yirmiyi aşkın dükkanla Yorgancılar Çarşısı bu konuda
tanıklık
etmektedir.
Aynı zamanda
atölye olarak kullanılan dükkanlarda değişik malzemeyle, değişik boyut
ve süslemelere sahip yorganlar dikilmektedir. Genellikle yüzü ve astarı
farklı kumaştan örneğin ipek atlas, mermerşahi, basma vb. gibi
kumaşlardan
hazırlanan yorgan kılıflarının ya pamuk ya da yünle doldurulduğu, tek
dikişle
dikildiği ve ağırlıkla çift kişilik yorgan yapıldığı görülmektedir. iki
kişilik yorgan için 4 kilo pamuk, astar için 5 metre mermerşahi, yorgan
yüzü için 4 metre 60 santim tek en basma ya da atlas kullanılmaktadır.
Yorgan boyutları 190x200 cm. ile 230 cm. arasında siparişe göre
değişmektedir.
Ustalar önce kestiği kumaşlarla astar ve yüzü birleştirmekte (çatmakta)
böylece bir torba oluşturmakta sonra bu torbayı (kılıfı) pamuk yada
yünle
doldurmakta (döşemekte) doldurulan maddeyi iyice yerleştirip, kaymaması
için çok geniş bir teğelle tutturduktan sonra tebeşirle yüzeyi
desenlendirmekte
ve desen çizgilerinin üstünde yorgan iğnesini bir alt ve bir üstten
geçirerek
atlas yorganı 50 numara pamuklu iplikle, mitili ise 60 numara pamuklu
iplik
kullanarak dikmektedir (sırımaktadır).
Bazı
örneklerde
üzeri işlenerek süslenmiş ipek atlas yüzlere de rastlanmaktadır. Sarma
iğnesi ile işlenmiş bu örneklerde farklı renkte ipliklere yorgan dikişi
yanısıra yapılan işlemelerle yorganların süslendiği görülmektedir.
İşlemesiz
olarak hazırlanan düz teğelti biçiminde sırılan yorgan dikişlerinin
yüzde
sık aralarla uygulanan biçimleri Trabzon'da baskı yada ince iş olarak
isimlendirilmektedir.
Baskının düz yatay çizgide gelişen türü batırmalı baskı, düz dikey
çizgide
gelişen türü kara baskı ve diagonal çizgide gelişen türü için çapraz
baskı
tamamlamaları kullanılmaktadır. Dükkanlarında yere ayaklarını uzatarak
oturan ve yorgan dikiminde bir iğne ve orta parmağına taktığı ucu açık
bir yüksükle çalışan ustaların üstün bir teknik beceriyle yer yer
yüzeye
kabartma izlenimi verdiği kabartılan yüzeylerle çitilerek geriye doğru
çekilip zemine tutturulan kumaş yüzeyinde dikişlerle sağlanan boş ve
dolu
kontrastlarıyla bezemeler oluşturduğu bazen boş, dolu yüzeyler arasında
daha sık iğne taramalarıyla yüzeye zenginlik kattıkları fark
edilmektedir.
Rize'deki
yorgan modelleri ya dikilmiş yorganlara ya da yorgancılardaki
fotoğraflara
bakılarak seçilmekte ve çarşıda çok sayıda model bulunmaktadır.
Genellikle
modeller adlarını ya yorgan üzerindeki motiften ya da kompozisyon
bütününden
almaktadır. Yorgan modellerinin bazılar şöyle sıralanabilir. Motiften
yola
çıkılarak isimlendirilen örnekler: Çerçeve, mekik, fiyonk, pervane,
şemsiye,
tren yolu vb. gibi nesneli bezemeler; kelebek, kırlangıç, çavuş vb.
gibi
figürlü bezemeler; güneş, ay, dünya, yarım ay vb. gibi kozmik
bezemeler;
küp, yıldız, baskılı, baklava vb. gibi geometrik bezemeler; top dikiş,
üç gül vb. gibi bitkisel bezemeler. Geometrik çizgilerle tasarlanan
modellerde,
beş orta vb. gibi kompozisyondan yola çıkılarak yapılan
isimlendirmelere
de rastlanmaktadır. Bu arada adını bir şehirden alan anlam yüklü
örneklerle
de karşılaşılmaktadır. Örneğin: Adana.
Atlas
ve
pamuklu
mitil türlerinde tek renkli (monokrom) basma türlerinde kumaşın verdiği
özellikle çok renkli (polikrom) nitelikler gösteren yorganlar arasında
kompozisyon tek renkli örneklerde daha belirgindir. Çok renkli
örneklerde
kumaşın deseni ile yorganın kompozisyonu arasında bir uyum
görülmemektedir.
Genellikle antinaturalist yada nonfiguratif biçimlendirmelerle
tasarlanan
kompozisyonlar bir yada iki sıradan oluşan bir çerçeve bordürü içinde
oturtulmuştur.
Örneklerde
beliren kompozisyonlar ya bir merkez çevresinde gelişen kompozisyonlar
ya da sıralamalarla düzenlenen kompozisyonlar olarak iki ana grup
altında
toplanmaktadır. Bir merkez çevresinde gelişen kompozisyonlar ya da bir
merkezde dağılan kopmozisyonlar yada bir merkez de toplanan
kompozisyonlar
olarak iki ana başlık altında kümelenmektedir. Her iki türde de göbek
ve
dört köşe belirgindir. Sıralamalarla düzenlenen kompozisyonlar ise
motiflerin
sıralamalarla yüzey üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bunlar
düzgün sıralamalar, kaydırılmış sıralamalar, bağlantılı sıralamalar
biçiminde
dizilen motiflerle oluşturulmuş kompozisyonlar olarak üç ana başlık
altında
kümelenmektedir.
|
DİĞERLERİ |
Bakırcılık
Rize
bakırcılığının
kazan, el leğeni, tas, gügüm, ibrik, bakraç, tava, süzgeç vb. gibi
örnekleri
genellikle dövme tekniğinin uygulandığını göstermektedir. Bakır
külçeleri
ya da levhaları çekiçleyerek uygulanan dövme tekniğiyle yapılmış bu
parçalar
arasında özellikle alt bağlantı yerlerindeki ince çekiç dövmeciliğiyle
uygulanmış, geçme dövme tekniği sap ve kulplardaki perçinleme ve
özellikle
hamsi süzgeçlerindeki delik işçiliği fark edilmektedir.Rize bakır
dövmeciliği daha
fazla işçilik isteyen ince çekiç dövmeciliğine dayanır, iri
ve seyrek derbeli değildir. Bu arada bir
grup
su güğümünde karşımıza çıkan içine bazı maddeler yerleştirerek kapağın
açılırken ses çıkarmasını sağlayan uygulamalara da rastlanmaktadır.
Rize
bakır işlemeciliğinde
yayvan güğüm, kazan ve ibrik gibi eşyaların alt bağlantı yerleri
geçme-dövme şeklinde daha dayanıklı olarak yapılır. Böyle yapılmayan
kazan, güğüm ve ibrik gibi eşyaların alt bağlantı yerleri ters doğru
şeklinde dövme yapılarak tamamlanır. Bu bağlantının daha az dayanıklı
olduğu Rize’li bakır ustalarınca ifade edilmektedir
2000'li
yıllardan sonra Bakırcılar Çarşısında çalışan bakır işi ustalarının
yerinde bulunmadığı, artık aynı zamanda atölye olarak kullandıkları
dükkanlarda
yapının tabanına monte edilmiş farklı boyutlarda ahşaptan yapılmış
tezgahlar
önünde farklı boyut ve biçimlerdeki örslerle bakır levhaları çekiç ve
tokmakla
dövmedikleri görülmektedir. Bu arada bir yan dal olarak kalaycılığın az
sayıda ustayla süregeldiği, mıhlama tavalarının artık etnografik
malzeme
olarak değerlendirildiği fark edilmektedir. Benzer durum teneke işleri
ve demircilik içinde söz konusudur.
Teneke
İşleri-
Demircilik
Teneke
işlerinde
de on yıl öncesine kadar Rize Pazarında bulunabilen tenekeden yapılmış
fenerlerin kaybolduğu gözlenmektedir. Çayelinin Tenekeciler Çarşısında
yakın zamana kadar bulunabilen fenerler teneke olarak isimlendirilen
ince
galvanizli saçtan yapılmaktaydı. Gelberi ve likmen olarak açıkta yanan
türleri de bulunan fenerlerin üstündeki halka ile asılan, üçgen prizma
tepelikli ve kenarları camdan yapılmış dikdörtgen gövdelikleri de
vardı.
Aydınlanmak için balıkyağı yakılan fenerlerde sonraları gaz yağı
kullanılmaktaydı.
Önceleri
özellikle
kilit, anahtar, ocakta kullanılan saç ve ateşlik zinciri (gelenbur),
tiyeter
askısı vb. gibi ev eşyası yapımı türleri yanısıra Rize'nin taş
köprülerinin
tam ortasındaki kilit taşından aşağı doğru sarkan zincir biçimindeki
askılarda
çeşitlemeler sergilenmiş demir işleri makineleşme sürecinde el
işçiliğini
yitirmiştir.
Taş
İşçiliği
Rize'nin
taş
işçiliği örnekleri arasında pleki (peleki) adı verilen bir tür
tandırların
ayrı bir konumu bulunmaktadır. Ekmek, hamsi vb. gibi yiyecek
maddelerini
pişirmek için taştan yapılmış yuvarlak ağızlı, yuvarlatılmış, oval
gövdeli,
düz kaideli küpler tipiktir. Rize'de bulunan taş ocaklarından koparılan
karataş kitlesi önce içe doğru oyularak sonra dış yüzeyi yuvarlatılarak
oluşturulmaktadır. Koltuk, yarım koltuk, çeyrek koltuk vb. gibi
isimlerle
bilinen çeşitli boyutlarda örnekleri bulunan bu taş küplerin hamsi
pleki
türlerinin kaidesinde hamsinin pişerken suyunun akmasını sağlamak için
açılmış bir delik bulunmaktadır.
Bir
kaç terim...
Pullu
: Pullu, peşkir veya yağluk, kendir dokuma havlulara denir. Pullu,
kendir dokuma en yaygınçeyiz eşyasıydı. Pullunun dar kenarları
genellikle
püskülle dokunurdu. Pullunun üzerlerinde ise dokunurken veya sonradan
ipek,
renkli tellerle motifler işlenirdi.
Motif
(Beyaz
İş) : Bezlerin motif işlenerek delinmesiyle elde edilen süs
eşyalarına
motif (beyaz iş) denir.
Eskiden,
gergev
(gergef) günümüzde ise dikiş makinası kullanılarak yapılan bir el
sanatıdır.
Daha çok eskiden, genellikle pencere ve yatak örtülerinin alt
kenarlarının
süslenmesinde kullanılırdı. Beyaz iş, motifin veya desenin çeşitli
yöntemlerle
örtüye işlenip kesilmesinden oluşturulur. Motif, yapılış tekniklerine
göre
beyaz iş, acor ve Türk işi gibi isimler alır.
Tentene
(Dantel) : Tığ dokuma süsü eşyalarına tentene denir. Eskiden olduğu
gibi bugün de en yaygın el sanatı tentenedir. Kısa, uzun, dar ve geniş
olarak kullanılacak yere göre dokunan bir çok tentene modeli vardır.
Tentene
daha çok yatak, yorgan ve yastık örtüsü gibi eşyaların süslemesinde
kullanıldığı
gibi giyim ve bir çok ev eşyasının süslenmesinde de kullanılır. Çok
çeşit
ve zengin motifler vardır.
Dantel
(İğne Oyası) : İğne ile dokunan tenteneye yörede dantel denir.
Tentene
gibi zengin modelleri ve motifleri vardır. Dokunuşunun zor ve zaman
alması
nedeniyle, kullanım alanı tentene kadar geniş değildir.
Donak : Arpa
sapları ve renkli teller kullanarak, içi boş yumurta
kabuklarınınsüslenmesiyle
yapılan tavan süs eşyasına denir.
Uya (Oya)
: Tığ veya iğne ile iplik, boncuk ve pul gibi süs malzemeler
kullanılarak
yapılan çeşitli süslemelere yörede uya (oya) denir. Çember gibi
eşyaların
kenar süslemeleri, daha çok oya işlenerek yapılır. Zengin mttifler
vardır.
Kanaviça
(Kanaviçe) : Patiska üzerine renkli teller kullanarak iğne ile
yapılan
motifli veya figürlü süs eşyalarına denir. Eskiden, sökümlük kanaviçe
bezler
ve gergev (gergef), mekik kullanılarak yapılan kanaviçe çeşitleri
yagındır.
Kanaviçe son zamnlarda kanvice denilen hazır bezler üzerine yapılmaya
başlandı.
Bu bezlerden genellikle namazlık, el bezi ve tablo gibi
eşyalar
yapılır.
Levha : İpekböceği
kozası ve siyah bez üzerine sırma kullanılarak yapılan süsü
eşyasına
levha denir.Bu levhalar camlı bir çerçeveyeyerleştirilerek
kullanılırdı.
Levha ortasında boş bırakılan yere, genellikle bir insanın resmi
konurdu.
Cağ ve
Şiş : Çorap gibi eşyaların örülmesine cağ işi, fes ve
kaşkol
gibi eşyaların örülmesine de şiş işi denir. Cağ ve şiş
ilerinde
kullanılan iplikler, küçükbaş hayvanların yünlerinden elde edilir.
Bu yünlerin
iplik haline gelmesi için ilk önce, kırpılan yünlerin açılması, açılan
yünlerin tarakta taranması, taranan yünlerin "yığ ve teşik"
kullanılarak
açılması gerekir.
|
|