Karlsuhre Müzesi Osmanlı Hikayeleri Osmanlı Resimleri Osmanlı Sultanları
   
Babası : Sultan İbrahim
Annesi : Saliha Dilâşub Sultan
Doğduğu Tarih : 15 Nisan 1642
Padişah Olduğu Tarih : 8 Kasım 1687
Ölümü : 22 Haziran 1691

Sultan II. Süleyman Han

II. Süleyman, Sultân I. İbrahim’in Hasekisi Sâliha Dil-âşûb Vâlide Sultân’dan 1642 yılında dünyaya gelen ikinci oğludur. Osmanlı tarihçileri II. Süleyman ve Avrupalı tarihçiler ise, III. Süleyman derler. Çünkü I. Süleyman, Osmanlı tarihçilerinin Emir Süleyman dediği Yıldırım’ın oğludur. Hocaları Arabzâde Abdülvehhâb Efendi ve Celvetî Şeyhi Atpazarî Osman Fâzıl Efendi’den ciddi bir eğitim görmesine rağmen, yaşadığı kafes hayatının etkisiyle, eski Osmanlı Padişahlarını andıran bir şahsiyeti yoktu. 1687 yılında isyancıların IV. Mehmed’i tahttan indirmesiyle Padişah olmuştur. Padişah olduğunda Osmanlı Devleti, içte ve dışta buhranlı günler yaşamaktaydı.

İçerde devletin yaya kuvvetleri olan yeniçeriler ve süvari kuvvetleri olan sipahiler, bir kısım devlet adamlarının görevden alınması bahanesiyle isyan halindeydiler. Kasım 1687’den Mart 1688’e kadar 4 ay süren zorbaların isyan hareketleri neticesinde, Sadrazam Siyavuş Paşa katledildiği gibi, zorbacı başı Hacı Ali Yeniçeri Ağalığına, Tekeli Ahmed ve Deli Pîrî gibi bazı zorba başları da istedikleri makamlara tayin edildiler.

İçerideki bu kargaşayı fırsat bilen düşman da dört cepheden Osmanlı Devleti’ne saldırıyordu. Avusturya, Almanya, Venedik ve Ruslar dörtlü müttefikler halinde Osmanlı topraklarına saldırıyorlardı.

Her sene bir sadrazam ve serdâr değişikliğine gidiyordu. Macaristan’da kan gövdeyi götürüyor ve General Caraffa eyâlet merkezi Eğri’yi 1687’nin son ayında teslim alıyordu. Almanlar, Müslüman bir şehir olan Eğri’yi her şeyiyle Hıristiyan bir şehir haline getirdi ve yüzlerce cami harap edildi. Aynı yıl Venediklilerin güçlü kumandanı Morosini de, Mora’yı Osmanlı kuvvetlerinin elinden alıyordu. Avusturya cephesi kumandanı Yeğen Osman Paşa ile sadrazam İsmail Paşa arasındaki kavgalardan istifade eden Avusturya (Nemçe) kuvvetleri 1688 Eylül’ünde Belgrad’ı zapt ettiler. 100’ün üzerinde cami kiliseye çevrildi.

Polonya (Lehistan) ve Rusya cephelerinde ise, kara gün dostu Kırım Hanı Selim Giray’ın kahramanlıklarıyla zafer Osmanlı Devleti’nin elindeydi. Avusturya’nın sulha yanaşmaması ve diğer haçlı kuvvetlerinin de onlara destek çıkması üzerine Padişah sefere çıktı. Ancak Sofya’ya kadar gelen Padişah, serdâr Recep Paşa’nın mağlubiyeti, orduda isyan belirtilerinin başlaması ve de Niş’in düşmesi üzerine, geri döndü.

II. Süleyman, bütün bu sıkıntılar karşısında, Şeyhülislâm Debbağ-zâde Mehmed Efendi’nin tavsiyeleriyle Köprülü-zâde Fâzıl Mustafa Paşa’yı, ağalar işlere karışmamak şartıyla sadrazamlığa getirdi (Ekim 1689). Sadrazam’ın ilk icraatı, yersiz bazı vergileri kaldırarak re’âyâyı memnun etmek oldu. Arkasından kendisi cepheye gitmek istediğinden, kendisi cephede iken Sultân’a etki edecek bütün ağaları devreden çıkarmak oldu. Nisan 1690’da Kanije’nin düşmesi haberi gelmesine rağmen, sancağı alarak Avusturya cephesine koşan Fâzıl Mustafa Paşa, Eylül 1690’da Semendire’yi ve Kasım 1690’da ise Belgrad’ı geri aldı. İstanbul’a geldiğinde Padişah bizzat karşıladı ve sevincini belirtti. Bu arada fitne ateşi sönmüyordu. Padişah’ın hastalığından ve sadrazamın yaptıklarından rahatsız olan bazı çevreler, ısrarla saltanatta değişiklik istiyorlardı. II. Almanya seferine çıkmak üzere Edirne’ye gelen II. Süleyman burada vefat etti. Yerine sadrazamın da tesiriyle küçük kardeşi II. Ahmed getirildi.

Zevceleri şunlardır: 1- Hatice Haseki; Baş Kadın 2- Behzâd Haseki. 3- İvaz Haseki. 4- Sülün Haseki. 5-Şeh-süvâr Haseki. 6- Zeyneb Haseki. Çocukları yoktur. Zira şehzadeliğinde çocuk sahibi olmasına müsaade edilmemiş ve padişahlığında da çocuğu olmamıştır. Aslında gençliğinde iyi bir eğitim alan II. Süleyman, aynı zamanda meşhur bir hattat idi. Müstakim bir padişah olan II. Süleyman, ömründe bir tek vakit namazını terk etmemiştir. Şer’-i şerife aykırı tek bir hali görülmemiş ve kimseye de kızmamıştır .

Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı

08.11.1687 IV. Mehmed’in padişahlıktan indirilmesi.
II. Süleyman’ın padişah oluşu.
Avusturya’lıların, Belgrad’a doğru orduyu harekete geçirmeleri.
09.11.1687 Siyavuş Paşa’nın ordu ile Silivri’den İstanbul’a gelişi.
Cülus bahşişi isteyen Kapıkulu askerlerinin Sultanahmed meydanında toplanmaları.
Cülus bahşişi için hazinede para olmayınca, saraydan sekizyüz okkalık gümüş, yüz okkalık altının darphaneye gönderilmesi.
Hazine için halktan imdadiye (para) toplanması.
29.11.1687 Yeniçerilerin ayaklanması.
04.12.1687 Yeniçerilerin yeniden isyanları.
14.01.1688 Eğri Kalesi’nin düşmana teslimi.
02.03.1688 Sadrazam Siyavuş Paşa’nın öldürülmesi ve Nişancı İsmail Paşa’nın sadareti.
04.1688 Venediklilerin Eğriboz Adası’nı kuşatmaları.
02.05.1688 Nişancı İsmail Paşa’nın azli, Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa’nın sadareti.
14.08.1688 Kamaniçe Kalesi’nin kuşatmadan kurtulması.
06.09.1688 İstoln-i Belgrad Kalesi’nin düşmesi.
08.09.1688 Belgrad’ın Alman/Avusturya eline geçmesi.
30.10.1688 Kale muhasarasının kaldırılması ve Eğriboz zaferi.
30.05.1689 Venediklilerin Eğriboz’dan çekilmeleri.
Kırım Hanının Ur zaferi.
06.06.1689 II. Süleyman’ın Avusturya Seferine hareketi.
10.06.1689 Kırım üzerine yürüyen Rusların Ur-Kapı ağzında Kırım Hanı Selim Giray tarafından durdurulması.
08.07.1689 Orsova Kalesi’nin ele geçirilmesi.
30.08.1689 Batucina bozgunu.
24.09.1689 Niş bozgunu.
25.10.1689 Bekri Mustafa Paşa’nın azli.
Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa’nın sadareti.
Avusturya’ya sefere gidilmesi için padişahın hattı hümayunu.
23.02.1690 Rumeli’nin düşmandan temizlenmesi.
03.1690 Mora Adası’nda son Türk Kalesi Benefşe’nin Venedikliler tarafından alınması.
11.07.1690 Kanije’nin düşmesi.
12.07.1690 Eyüp yangını. Belgrad’ın Avusturyalılar eline geçmesi.
13.07.1690 Fazıl Mustafa Paşa’nın Belgrad seferi.
21.08.1690 Zernescht zaferi.
08.10.1690 Belgrad’ın Avusturyalılardan geri alınması.
01.01.1691 Mısır Çarşısı yangını.
04.03.1691 Avlonya’nın Venedikliler tarafından işgali.
22.06.1691 Sultan II. Süleyman’ın ölümü.
II. Ahmed’in Edirne’de padişah oluşu.