|
|||||
II. Süleyman, Sultân I. İbrahim’in Hasekisi Sâliha Dil-âşûb Vâlide Sultân’dan 1642 yılında dünyaya gelen ikinci oğludur. Osmanlı tarihçileri II. Süleyman ve Avrupalı tarihçiler ise, III. Süleyman derler. Çünkü I. Süleyman, Osmanlı tarihçilerinin Emir Süleyman dediği Yıldırım’ın oğludur. Hocaları Arabzâde Abdülvehhâb Efendi ve Celvetî Şeyhi Atpazarî Osman Fâzıl Efendi’den ciddi bir eğitim görmesine rağmen, yaşadığı kafes hayatının etkisiyle, eski Osmanlı Padişahlarını andıran bir şahsiyeti yoktu. 1687 yılında isyancıların IV. Mehmed’i tahttan indirmesiyle Padişah olmuştur. Padişah olduğunda Osmanlı Devleti, içte ve dışta buhranlı günler yaşamaktaydı. İçerde devletin yaya
kuvvetleri olan yeniçeriler ve süvari kuvvetleri
olan sipahiler, bir kısım devlet adamlarının görevden alınması
bahanesiyle isyan halindeydiler. Kasım 1687’den Mart 1688’e kadar 4 ay
süren zorbaların isyan hareketleri neticesinde, Sadrazam Siyavuş Paşa
katledildiği gibi, zorbacı başı Hacı Ali Yeniçeri Ağalığına, Tekeli
Ahmed ve Deli Pîrî gibi bazı zorba başları da istedikleri makamlara
tayin edildiler.
İçerideki bu kargaşayı fırsat bilen düşman da dört cepheden Osmanlı Devleti’ne saldırıyordu. Avusturya, Almanya, Venedik ve Ruslar dörtlü müttefikler halinde Osmanlı topraklarına saldırıyorlardı. Her sene bir
sadrazam ve serdâr değişikliğine gidiyordu. Macaristan’da kan gövdeyi
götürüyor ve General Caraffa eyâlet merkezi Eğri’yi 1687’nin son ayında
teslim alıyordu. Almanlar, Müslüman bir şehir olan Eğri’yi her şeyiyle
Hıristiyan bir şehir haline getirdi ve yüzlerce cami harap edildi. Aynı
yıl Venediklilerin güçlü kumandanı Morosini de, Mora’yı Osmanlı
kuvvetlerinin elinden alıyordu. Avusturya cephesi kumandanı Yeğen Osman
Paşa ile sadrazam İsmail Paşa arasındaki kavgalardan istifade eden
Avusturya (Nemçe) kuvvetleri 1688 Eylül’ünde Belgrad’ı zapt ettiler.
100’ün üzerinde cami kiliseye çevrildi.
Polonya (Lehistan) ve
Rusya cephelerinde ise, kara gün dostu Kırım Hanı
Selim Giray’ın kahramanlıklarıyla zafer Osmanlı Devleti’nin elindeydi.
Avusturya’nın sulha yanaşmaması ve diğer haçlı kuvvetlerinin de onlara
destek çıkması üzerine Padişah sefere çıktı. Ancak Sofya’ya kadar gelen
Padişah, serdâr Recep Paşa’nın mağlubiyeti, orduda isyan belirtilerinin
başlaması ve de Niş’in düşmesi üzerine, geri döndü.
II. Süleyman, bütün bu sıkıntılar karşısında, Şeyhülislâm Debbağ-zâde Mehmed Efendi’nin tavsiyeleriyle Köprülü-zâde Fâzıl Mustafa Paşa’yı, ağalar işlere karışmamak şartıyla sadrazamlığa getirdi (Ekim 1689). Sadrazam’ın ilk icraatı, yersiz bazı vergileri kaldırarak re’âyâyı memnun etmek oldu. Arkasından kendisi cepheye gitmek istediğinden, kendisi cephede iken Sultân’a etki edecek bütün ağaları devreden çıkarmak oldu. Nisan 1690’da Kanije’nin düşmesi haberi gelmesine rağmen, sancağı alarak Avusturya cephesine koşan Fâzıl Mustafa Paşa, Eylül 1690’da Semendire’yi ve Kasım 1690’da ise Belgrad’ı geri aldı. İstanbul’a geldiğinde Padişah bizzat karşıladı ve sevincini belirtti. Bu arada fitne ateşi sönmüyordu. Padişah’ın hastalığından ve sadrazamın yaptıklarından rahatsız olan bazı çevreler, ısrarla saltanatta değişiklik istiyorlardı. II. Almanya seferine çıkmak üzere Edirne’ye gelen II. Süleyman burada vefat etti. Yerine sadrazamın da tesiriyle küçük kardeşi II. Ahmed getirildi. Zevceleri şunlardır: 1- Hatice Haseki; Baş Kadın 2- Behzâd Haseki. 3- İvaz Haseki. 4- Sülün Haseki. 5-Şeh-süvâr Haseki. 6- Zeyneb Haseki. Çocukları yoktur. Zira şehzadeliğinde çocuk sahibi olmasına müsaade edilmemiş ve padişahlığında da çocuğu olmamıştır. Aslında gençliğinde iyi bir eğitim alan II. Süleyman, aynı zamanda meşhur bir hattat idi. Müstakim bir padişah olan II. Süleyman, ömründe bir tek vakit namazını terk etmemiştir. Şer’-i şerife aykırı tek bir hali görülmemiş ve kimseye de kızmamıştır . Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı |
|||||
08.11.1687 | IV. Mehmed’in
padişahlıktan indirilmesi. II. Süleyman’ın padişah oluşu. Avusturya’lıların, Belgrad’a doğru orduyu harekete geçirmeleri. |
09.11.1687 | Siyavuş Paşa’nın ordu ile
Silivri’den İstanbul’a gelişi. Cülus bahşişi isteyen Kapıkulu askerlerinin Sultanahmed meydanında toplanmaları. Cülus bahşişi için hazinede para olmayınca, saraydan sekizyüz okkalık gümüş, yüz okkalık altının darphaneye gönderilmesi. Hazine için halktan imdadiye (para) toplanması. |
29.11.1687 | Yeniçerilerin ayaklanması. |
04.12.1687 | Yeniçerilerin yeniden isyanları. |
14.01.1688 | Eğri Kalesi’nin düşmana teslimi. |
02.03.1688 | Sadrazam Siyavuş Paşa’nın öldürülmesi ve Nişancı İsmail Paşa’nın sadareti. |
04.1688 | Venediklilerin Eğriboz Adası’nı kuşatmaları. |
02.05.1688 | Nişancı İsmail Paşa’nın azli, Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa’nın sadareti. |
14.08.1688 | Kamaniçe Kalesi’nin kuşatmadan kurtulması. |
06.09.1688 | İstoln-i Belgrad Kalesi’nin düşmesi. |
08.09.1688 | Belgrad’ın Alman/Avusturya eline geçmesi. |
30.10.1688 | Kale muhasarasının kaldırılması ve Eğriboz zaferi. |
30.05.1689 | Venediklilerin Eğriboz’dan
çekilmeleri. Kırım Hanının Ur zaferi. |
06.06.1689 | II. Süleyman’ın Avusturya Seferine hareketi. |
10.06.1689 | Kırım üzerine yürüyen Rusların Ur-Kapı ağzında Kırım Hanı Selim Giray tarafından durdurulması. |
08.07.1689 | Orsova Kalesi’nin ele geçirilmesi. |
30.08.1689 | Batucina bozgunu. |
24.09.1689 | Niş bozgunu. |
25.10.1689 | Bekri Mustafa Paşa’nın azli. Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa’nın sadareti. Avusturya’ya sefere gidilmesi için padişahın hattı hümayunu. |
23.02.1690 | Rumeli’nin düşmandan temizlenmesi. |
03.1690 | Mora Adası’nda son Türk Kalesi Benefşe’nin Venedikliler tarafından alınması. |
11.07.1690 | Kanije’nin düşmesi. |
12.07.1690 | Eyüp yangını. Belgrad’ın Avusturyalılar eline geçmesi. |
13.07.1690 | Fazıl Mustafa Paşa’nın Belgrad seferi. |
21.08.1690 | Zernescht zaferi. |
08.10.1690 | Belgrad’ın Avusturyalılardan geri alınması. |
01.01.1691 | Mısır Çarşısı yangını. |
04.03.1691 | Avlonya’nın Venedikliler tarafından işgali. |
22.06.1691 | Sultan II. Süleyman’ın ölümü. II. Ahmed’in Edirne’de padişah oluşu. |