Beş vakit namazını
düzenli kılsa bile pek çok mümin, gece uykusundan uyanamama veya sabah
havanın soğuk olması gibi bahanelerle sabah namazını kazaya bırakıyor.
Kur'an'ı Kerim'de
en çok emredilen (70 kez) ibadet olan namaz, imandan sonra gelen en
önemli
ameldir. Miraç Gecesi Cenab-ı Hak tarafından Peygamber Efendimiz'e
perdesiz
ve doğrudan emredilen namaz, Rabb'imizin bize ihsan ettiği sonsuz
nimetlere
karşı en güzel şükür ve mü'minlerin ilk hesaba çekileceği meseledir. Bu
kadar değerli ve önemli olduğu halde kıymeti bilinmediği için çeşitli
bahanelerle
terk edilen namazların içinde, Peygamberimiz'in "Dünya ve
içindekilerden
hayırlıdır." dediği sabah namazı ise en çok kazaya kalan namazdır. Beş
vakit namazını düzenli kılsa bile pek çok mümin, gece uykusundan
uyanamama
veya sabahın erken saatlerinde havanın soğuk olması gibi çeşitli
bahanelerle
sabah namazlarını kazaya bırakabiliyor. Oysa sabah namazı günün ilk
imtihanı,
ilk ibadetidir. Sabah namazını kılarak güne Allah'ın garantisinde
başlayan
bir mümin, ertesi güne kadar karşılaşacağı mücadele ve tehlikelerde
büyük
bir güven ve güç sahibi olur. Hiç namaz kılmayanların kendilerine göre
bahaneleri olduğu gibi, namaz kıldığı halde sabah namazlarını arada bir
kaçıranlar da çeşitli bahaneler bulurlar. İlahiyatçı yazar Cemil
Tokpınar "Sabah
Namazına Nasıl Kalkılır?"
adlı kitabında, bütün bu bahanelere çözümler
sunuyor ve namaza kalkabilmenin yöntemlerini anlatıyor. Tokpınar, bütün
namazları vaktinde kılma esasına dayanan bu hal çarelerini tavsiye
ederken,
her durumda namazın nasıl kılınabileceğini kendi tecrübelerinden de
örnekler
vererek ortaya koyuyor.
Uyanır uyanmaz
kalkın
Sünneti bile
dünyadan hayırlı olan sabah namazını mutlaka güneş doğmadan önce kılmak
gerekir. Sabah namazının vakti imsak vaktinde başlar, güneş doğunca
biter.
Güneş doğduktan sonra sabah namazının ancak kazası kılınır. Bazı
kimseler "Güneş doğduktan sonra kılarsak borcumuzu öderiz; ama sevabı
olmaz"
diye
düşünüyorlar; ama bunun gerçekle ilgisi yoktur. Bazen her türlü tedbiri
aldığınız halde, gözünüzü açtığınızda ortalığın aydınlandığını görür ve
güneşin doğduğunu düşünürsünüz. Bu tür durumlarda karar vermeden önce
hemen
kalkıp saate ve takvime bakın. Belki birkaç dakika vardır ve bu arada
tuvalet
ihtiyacınızı gidermeden, abdestin sadece farzlarını yapıp namaz için
vakit
kazanabilirsiniz.
Soğuk
ve serin
sabahlarda uyandığınız halde yataktan kalkmak, uyku mahmurluğunu
bırakıp
sıcacık yatağı terk ederek suyla abdest alıp namaza koşmak kolay
gelmez;
ama dünyada üç kuruş kazanma yolunda sıcak soğuk, zor kolay demeyip
çalışan
bir insanın, küçük zahmetlere katlanmak istemeyip sonsuz mutluluk yurdu
olan cenneti kaybetmesi kadar kötü bir şey olabilir mi? Bu düşünceye
rağmen
motive olup kalkmak zor geliyorsa, elektrikli bir soba kullanmak gibi
namaz
kıldığınız ortamı ısıtacak formüller bulabilirsiniz; ancak farklı
şartlarda
bu kolaylığı yapamadığınız zaman hiçbir olumsuzluğa aldırmadan zor
şartlarda
daha çok sevap alacağınızı düşünerek coşkuyla Allah'ın huzuruna çıkın.
Nefsinizi
namazı kaçırmaya alıştırmayın
Yazın
yatsı
namazı geç, sabah namazı da çok erken saatlerde kılındığı için, yorucu
işlerde çalışanlar yatsıyı bekleyince sabah namazına kalkamadıklarını
söylerler.
En kısa günde bile yatsı ile sabah namazı arasında altı saat vardır ve
bu süre uyanmak için yeterlidir.
Teheccüd
namazı
kıldıktan sonra uyuyunca sabah namazını kaçırıyorsanız, ya uyumayın ya
da teheccüde kalkıp uykunuzu bölmeyin. Çünkü sünnet olan bir namazı
kılmak
için farz namazın kaçırılması kabul edilemez.
Bazen,
sabah
namazı vaktinde uyandığınız halde "birkaç dakika daha yatakta kalayım,
nasıl olsa vakit var" derken uyuyakalır ve gözünüzü açtığınızda vaktin
çoktan geçtiğini fark edersiniz. Bu durumu bir kez yaşadıktan sonra çok
büyük ızdırap duymalı ve ders alıp, bir daha nefsinize kesinlikle açık
kapı bırakmadan yatağınızdan ok gibi fırlamanız gerekiyor. Yoksa bu
durumlar
tekrarlandıkça sabah namazı konusunda duyarlılığınızı
kaybedebilirsiniz.
Rabb'imizin
emrettiği en büyük ve en vazgeçilmez namaz ibadetini hakkıyla ve
eksiksiz
yerine getirebilmek için ilk şart namazın önemini çok iyi kavramaktır.
Maddi hayatımızın devamını yemek içmek ve nefes almakla sağlıyorsak,
manevi
hayatımızın canlılığının devamı da başta namaz olmak üzere tüm
ibadetlerimizi
hakkıyla yerine getirmemize bağlı. Namaz konusunda nefsimizi
konuşturmak
yerine Allah'ın kitabına, O'nun yüce Rasulü'ne ve bu iki kaynaktan
beslenen
İslam alimlerine yönelmek gerekiyor. Onların namazı nasıl gördükleri,
nasıl
bir önem ve değer verdikleri, nasıl anlatıp kıldıklarını bilmek namaz
konusunda
duyarlılığımızı artıracaktır. Namazı hayatının en vazgeçilmez bir
parçası
yapmak isteyen Müslüman'ın ilk kazanması gereken sağlam ve güçlü bir
imandır.
Sabah
namazını kılmamak için bahanelere kulak asmayın
Sabah
namazına kalkmamak için en çok kullanılan bahane yorgunluk ve
uykusuzluktur.
Gerçekten yoğun ve zaruri işleriniz sizi çok yıpratmış ve uykusuz
bırakmışsa,
eğer zamanınız yok ve ertesi gün dinlenmeniz gerekiyorsa namazınızı
kısa
tutabilir; uzun uzun sûre okumadan, dua ve tesbihleri uzatmadan, sadece
namazın sünneti ve farzını kılarak ibadetinizi yapabilirsiniz.
Çünkü
Rabb'imizin istediği farz olan kısmıdır. En zorlu ve sıkıntılı
zamanlarınızda
vazgeçmek yerine zaruri kısmıyla yetinmeniz, belki birkaç dakika
kaybettirir;
ama cennetleri kazandırır.
Bazen
küçük çocuklar uykusuz bırakır ve gecenin bir yarısı uyuyup kalınca
namaza
kalkmak zor olur. Bu durumda namaza bahane ettiğiniz için
çocuklarınızın
elinizden alındığını düşünün. Onlar yokken daha çok mu ibadet
edeceksiniz;
yoksa bu sadece kendimizi kandırmak mı?
Sabah
namazını kılmamanın bir bahanesi de gusül yapma ihtiyacıdır. Genç,
bekar,
askerlik, yolculuk, misafirlik gibi özel durumları olan kimseler için
bu
önemli bir problemdir. Ama hiçbir zaman namaza engel değildir. Gusül
için
mutlaka sıcak suyla yıkanılması, her şeyin en güzel ve en mükemmel
olması,
köklü bir temizlik yapılması gerekmez. Eğer güneş doğmak üzereyse hemen
farzlarla yetinerek bir an önce temizlenmeniz ve namaza koşmanız
gerekir.
Misafirlikte
namaza nasıl kalkılmalı?
Misafirliğe
gittiğiniz zaman ev sahibiniz namaz kılsa da kılmasa da siz tedbirinizi
alın ve akşamdan seccadenizi odanıza alıp saatinizi ayarlayın. Saat
yoksa
namaz kılan bir arkadaşınızı sizi telefonla uyandırması için
tembihleyin.
Eğer geç yatıyorsanız ve her şeye rağmen uyanamamaktan korkuyorsanız
birkaç
bardak su içerek biyolojik saatinizi kullanın.
Şemsinur
Bektaş
Zaman
Gazetesi
|