Ülkemizde Çay Gelişimi Ayhan HAZNEDAR
Ziraat Mühendisi


Ülkemiz  çay plantasyon sahaları 1924 yılından sonra Gürcistan’dan getirilen tohumlarla tesis edilmiştir.Çay bitkisi genetik yapısı nedeniyle dış döllenme yapmakta, bunun sonucunda    genotipte sürekli açılmalar oluşmaktadır.

Gürcistan bölgesindeki çay çeşitleri ağırlıklı olarak çin çeşitleri olmak üzere Çin * Hind melezi (Camellia sinensis* Camellia assamica) olup bunlarda kendi aralarında uzun yıllardan beri açılımlar göstererek bölgeye uyumlu çay çeşitleri meydana gelmiştir.(Özbek ve ark,1961  Çelebioğlu ve Sönmez,1973 Ayfer ve ark.,1982 Öksüz,1987)

Çaylıklarımız, Çin varyetesi hakim olmak üzere, morfoloji, kalite  vejetatif,  generatif ve ekolojik şartlara uyum gibi özellikler bakımından aralarında önemli farklar bulunan çok sayıda tiplerden oluşmuştur. Süregelen tabii melezleşmelerden sayısız yeni tipler ortaya çıkmıştır.Tohum ile üretime devam edildiği takdirde, bu şekilde yeni tiplerin ortaya çıkacağı doğaldır. Bu tabii melezleşmenin sonucunda oluşan yeni tiplerin büyük bir bölümü kalite ve verim bakımından düşük değerlere sahip olacaktır. (Çay Tarımını Geliştirme ve Islahı projesi,1976)

Çay bitkisi uzun ömürlü bir bitki olup doğada birkaç asır yaşadığı belirlenmiştir. Kültüre alınan çay bitkilerinin genellikle 100 yıl yaşadıkları kabul edilmiştir. Çay bitkisi 4 yaşından başlayarak ürün verir. Şartlara bağlı olarak ürün miktarı 10-15 yaşından sonra en yüksek düzeye ulaşır. Çay bitkisinde ekonomik verim yaşı genellikle 50 yıl olarak kabul edilmiştir.Tohumla ve tohumdan üretilmiş çöğürlerle 1938’de tesis edilmeye başlanan çay bahçelerimizin ekonomik ömürleri hemen hemen dolmaktadır. Bu yaşlı ve verimden düşen çay bahçelerimizin yenilenmesine ihtiyaç vardır. (Kacar,1987)

Genel anlamda ülkemizdeki bütün çay bahçeleri tohumla yani genaratif yolla tesis edilmiştir.Çay bitkisi tohumla üretilebildiği gibi vejatatif usullerle de çoğaltılabilmektedir. Halen çay yetiştirilen memleketlerde en çok kullanılan usuller çelikle,daldırma,ve aşıyla olmaktadır. Daldırma yöntemi ile çoğaltmada ana bitkiden üretilecek bitki sayısı çok azdır. Çay bitkisi fizyolojik olarak yabancı döllenme gösterdiğinden tohumla tesis edilen bahçelerde farklı tip ve özelliklere sahip çay plantasyon sahaları oluştuğu için standart bir ürün normu oluşmamaktadır. Örneğin bir çay bahçesinde, çay ocaklarının değişik zamanlarda, sürgünlerin hasat olgunluğuna gelmesi, hasat yönünden üreticiye birçok zorluk oluşturmaktadır. Aynı zamanda üreticinin çaylıklarında en geç süren  ocakları bekledikten sonra, ürünü toplama eğilimine sürüklemekte ve dolayısı ile ürünün kalitesinde köre kaçan ve kartlaşan sürgünlerden ötürü bir düşme görülmektedir. Aynı zamanda uygulanacak olan kültürel tedbirlerinde uygulanmasında üreticiye büyük zorluklar çıkarmış olmasıdır.  Modern tarımda kalite ve kantite bakımından ürün standarttı önemli bir olgudur. Dolayısı ile bu olgunun tüm tarımsal ürünlerde hedeflenmesi gerekir.

Çay tarımında bu hedefi gerçekleştirmek için öncelikle çay plantasyon sahalarında homojen bir ürün normunu yakalamak gerekir. Bu amaçla yapılacak olan çalışmaların başında mevcut çaylık alanlarımızın ıslah edilmesi yoluna gidilmelidir. Bu amaçla bölgemiz ekolojik şartlarına uyum sağlamış, verim ve kalite bakımından üstün özellikler gösteren ve bu özellikleri değişmeyen tiplerin selekte edilerek, bu tiplerden oluşturulacak damızlık bahçelerden, öncelikle çaylık plantasyon sahalarımızda, ekonomik verim yaşını  doldurmuş (50 yaş ve üzeri çaylıklar) verim ve kaliteden düşmüş, çaylık alanların yenilenmesi ile hem kalite ve verim bakımından üstün, hem de standart bir ürün normuna kavuşulacaktır. Bu uygulamayla hem çayımızın geleceği garanti altına alınmış olacak hem de dünya pazarlarında rahatça rekabet edebileceğimiz bir kalite oluşmuş olacaktır.

Şurası muhakkaktır ki kalite ve başarılı bir çay imalatının ilk şartı iyi üründür. Üründe var olmayan bir kaliteyi imalatla kazandırmak olanağı yoktur. Hammadde ile beraber çayın imalat safhalarını bir bütün olarak değerlendirmek gereklidir. (Vanlı,1985)

İşte bu amaçla çay araştırma enstitüsünde 1967-1971 yılında çay tarımını ıslah ve geliştirme projesi adı altında bölgedeki mevcut çay plantasyon sahalarımızdan klonal seleksi yon çalışmalarına başlanmış ve devam edilmiştir. 1973 yılı sonuna kadar çay plantasyon sahalarında 7517 adet tip çay ocağı seçilmiştir.  Bunlardan 3560 adedi beğenilerek Enstitüye getirilmiştir. Çelik tavalarında bu tiplerin, köklenme ve gelişme durumları  gözlenerek   seleksi yona tabii tutulmuştur. Neticede iyi sonuç veren 1086 tip kontrol parsellerinde bırakılarak diğerleri elemine edilmiştir. Daha sonraki yıllarda 1086 tipten en iyi sonuç veren 64 tip seçilerek diğerleri denemeden çıkartılmıştır.1977 yılında verim ve kalite bakımından son seleksi yon safhasını tamamlayan 64 tipten en iyi sonuç veren 7 tip seçilerek damızlık bahçeleri oluşturulmuş ve bu bahçelerden fidan üretimi için çelik alınmış ve Enstitünün sera ve tavalarına dikilmiştir.

Bu tipler;

Derepazarı-7, Pazar-20, Tuğlalı-10, Muradiye-10, Gündoğdu-3, Kömürcüler-1, Fener-3


Derepazarı-7 Klonu

Yapraklar uzun elips şeklinde olup yaprak ucundaki gaga belirsizdir.Yaprakların damar araları belirgin şekilde kabarıktır.Yaprak rengi acık yeşildir. Tomurcuk ve birinci yaprağın altı tüycüklerle kaplıdır. Boğum araları diğerlerine göre uzundur. Dallar seyrek ve gevrek olup kolay kırılabilir. Rize Derepazarı çukurlu köyünde saptanmış olup bölgenin yükseltisi 300 m’dir 1967 yılında anaç ocaktan alınan çelikler Çay Enstitüsündeki deneme parsellerine dikilmiştir.Sürdürülen seleksiyon sonucu 1977 yılında bu klonun üstün nitelik ve niceliğine sahip olduğuna karar verilmiştir. Fenotip olarak assamicaya benzeyen bu klon diğer 7 klon içerisinde soğuk ve hastalıklara en dayanıksız olandır. Diğer klonlara göre yaprak alanı en geniş olan klondur. yapraklar dala göre hafif sarkık duruşludur. Dallanma özeliği zayıf olup geniş bir hasat tablası oluşmamaktadır.

Sürgün Çapı : 3,26mm Sürgün Boyu: 22cm 1.Yaprak Alanı: 22,8cm2 2.Yaprak Alanı: 30,3cm2


Fener-3 Klonu

Bu klon Rize-Merkez Fener mahallesinde saptanmıştır. Anılan bölgenin yükseltisi 20 m’dir. 1963 yılında tespit edilen bu klon uzun yıllar denendikten sonra üstün nitelik ve niceliğe sahip olduğuna karar verilmiştir. Sinensis özelliklerinin hakim olduğu bir melezdir. Özellikle güçlü bir ocak yapısı oluşturarak doğal şartlara karşı daha dayanıklıdır. Yaprakları koyu yeşil renkte ve damar araları kabarık bir görünümdedir. Yaprakların dala göre duruşu hafif yukarı kalkıktır. Sürgünler etli, gevrek yapılı ve ağırlıklıdır. Tomurcuk ve birinci yaprağın altı tüycüklerle kaplıdır.

Sürgün Çapı: 2,95mm Sürgün Boyu: 20cm 1.Yaprak Alanı: 18,2cm2 2.Yaprak Alanı: 22,8cm

Tuğlalı-10 Klonu

Rize–Tuğlalı–Tarikler köyünde tespit olup anılan bölgenin yüksekliği 300 m’dir. Anaç Ocaktan 1967 yılında alınan çelikler Çay Enstitüsündeki deneme parsellerine dikilmiştir. Sürdürülen seleksiyon çalışmaları sonucu 1977 yılında klon olma özeliğine sahip olduğuna karar verilmiştir. Güçlü bir  ocak yapısı ve geniş bir hasat tablasına sahiptir. Yapraklar uzun elips şeklinde olup dala göre duruşu diktir. Genellikle ince dallı olup çatı oluşumu iyidir. Sürgün yapısı iyidir.

Sürgün Çapı: 2,92mm Sürgün  Boyu: 21,5cm 1.Yaprak Alanı: 19,7cm2 2. Yaprak Alanı:23,5cm

Gündoğdu-3 Klonu

Rize-Gündoğdu-Dağınıksu köyü orta mahallede saptanmış olup yükseklik 150m’dir. Anaç ocaktan çelikler 1967 yılında çay enstitüsündeki deneme parsellerine dikilmiştir. Sürdürülen seleksiyon çalışmaları sonucu  klon olma özeliğine sahip olduğuna karar verilmiştir. Ocak oluşturması ve gelişimi iyidir.Yaprakları geniş elips şeklin olup dala göre duruşu diktir. Yapraklar parlak görünümde yumuşaktır.

Sürgün Çapı: 2,92mm Sürgün Boyu: 19 cm 1.Yaprak Alanı: 15,5 cm2 2.Yaprak Alanı: 19,7cm2

Pazar-20 Klonu

Rize-Pazar-Soğuksu mahallesinde tespit edilmiş olup yükselti 140m’dir. 1967 yılında anaç ocaktan alınan çelikler Çay Enstitüsündeki deneme parsellerine aktarılmıştır.  Sürdürülen seleksiyon çalışmaları sonucu  1977 yılında klon olma özeliğine sahip olduğuna karar verilmiştir. Yaprakları ince uzun olup orta damar boyunca V şeklinde bükülmüştür. Dallar ince olup çatı oluşumu iyidir.

Sürgün Çapı: 3,01mm Sürgün  Boyu: 20cm 1.Yaprak Alanı: 19,6cm2 2. Yaprak Alanı: 29,6cm2

Muradiye 10-Klonu

Rize-Salahra-Muradiye köyünde tespit edilmiştir. Bölgenin yüksekliği 300m‘dir.1968 yılında anaç ocaklardan alınan çelikler Çay Enstitüsündeki deneme parsellerine dikilmiştir. Sürdürülen seleksiyon çalışmaları sonucu  1977 yılında klon olma özeliğine sahip olduğuna karar verilmiştir.Erkenciliği ile tanınan bu klon diğerlerine kıyasla 10-15 gün önce hasat olgunluğuna gelmektedir.Yaprak ayaları küçük olup köre yönelme eğilimi fazladır.Sürgünlerin boğum araları kısa olup dallanma yeteneği iyidir.

Sürgün Çapı: 2,76mm Sürgün Boyu: 20cm 1.Yaprak Alanı: 13,9cm2 2.Yaprak Alanı: 19,5cm2

Kömürcüler-1 Klonu

Rize-Merkez-Kömürcüler köyünde saptanmış olup Yükselti 270 m’dir. 1968 yılında anaç ocaktan alınan çelikler Çay Enstitüsündeki deneme parsellerine dikilmiştir. Sürdürülen seleksiyon çalışmaları sonucu  1979 yılında klon olma özeliğine sahip olduğuna karar verilmiştir. Yapraklar kısa boy elips şeklinde olup yaprak kenarları belirgin dişlidir. Yaprakların dala göre duruşu yukarı kalkıktır. Bu klon nispeten soğuğa dayanıklıdır.

Yukarıda bahsedilen klonların dekara verimleri ve kaliteleri genelde birbirlerinden farklılık arz etmesine rağmen klonların tümü iyi özelliklere sahip olduğu tespit edilmiştir. Klonların dekara verimleri 1200-1400kg/dk. arasında  değişmektedir. Rize ili çay üretim alanlarında on yıllık ortalama 721kg/dk, Artvin ilinde 497.4kg/dk Giresun ve Ordu illerinde 642.2kg/dk, Türkiye ortalaması ise 647kg/dk olarak gerçekleşmiştir. (Anan,1987b,öksüz,1987)

Kaliteye tesir eden polifenol oranları ise %22civarındadır. Diğer çaylıklarda genel anlamda %17’yi geçmemektedir. Seçilen bu yedi tipin  Enstitümüzün Merkez ve Hayrat fidanlığında damızlık bahçe olarak kurulmuştur.

Klon Adı Merkez
 Fidanlık
( m2)
Hayrat
Fidanlığı
(m2)
Toplam
Alan
(m2)
Derepazarı-7 550 1094 1644
Pazar-20 173 1460 1633
Tuğlalı-10 312 1177 1489
Muradiye-10 1263 662 1925
Gündoğdu-3 425
425
Kömürcüler-1 175
175
Fener-3 189 2118 2307
TOPLAM 3087 6511 9598

Tabloda belirtildiği gibi toplam alan bakımından Kömürcüler-1 ve  Gündoğdu-3 yeterli bir damızlık bahçe potansiyeline sahip değildir. Kalan diğer klonlar ise Çay tarımını geliştirme ve ıslah projesinde tatminkar bir seviyede oluşmamıştır. Mevcut durumu ile Enstitümüzde damızlık bahçe olarak toplam kullanılacak ocak sayısı 9000 adettir. Çay tarımını ıslah ve yenileme projesinde bir potansiyel olarak değerlendirirsek, mevcut damızlık bahçelerimizden  her yıl aşı kalemi almak mümkün değildir. Çünkü aşı kalemlerindeki aşı gözlerinin iyi olgunlaşabilmesi için aşı kalemi alınacak ocaklar o yıl Mart ayında verim budaması yapılmalı ve Temmuz ayının ikinci yarısından sonra olgunlaşan aşı kalemlerinden aşı gözü alınmalıdır.

Dolayısı ıle her yıl  damızlık olarak kullanılacak ocaklar teknik olarak verim budaması yapılamayacağına göre en az 3 yılda bir budanma yapılmalı ve bakımına özen gösterilmelidir.

Bu kriterlere göre mevcut damızlık klonlardan yıllık aşı kalemi üretimi  Çay Çeliği ve Aşı kalemi alınacak klonlarda yapılacak işlemler:


-Aşı kalemi alınacak klonlar Mart ayında derin budama yapılarak aşı sürgünlerinin güçlü bir şekilde çıkışı sağlanmalıdır.

-Temmuz ayının ikinci yarısından sonra yeterince (70-90) cm büyüklüğe erişen   ve yeterince olgunlaşan  kalemler seçilmelidir.

-Koltuk altı sürmüş kalemler alınmamalıdır.

-Aşı kalemleri fazla geciktirilmeden yani koltuk altı gözlerde, çiçek gözleri oluşmadan alınmalıdır.

-Klonlardan alınan aşı kalemlerinin  yaprak saplarından kesilerek çeşme suyu ile yıkanıp, sistemik fungusit captan ile dezenfekte edilmelidir.

-Alınan kalemler hemen kullanılacaksa bekletilmeden aşı uygulaması yapılmalıdır. Hemen yapılmayacaksa 5Co’ de polietilen torbalarda saklanmalıdır.

Mevcut klon çaylardan bir yılda alınacak aşı kalemi miktarı

1- Toplam çay klonu / 3    9000 adet/3 = 3000 adet klon

2- Bir klon çaydan elde edilebilecek aşı kalemi sayısı 10-20 adet

    Budanmış Klon ocak sayısı * bir klondaki aşı kalemi miktarı ortalama :   3000* 17 = 51 000 aşı kalemi

3- Bir çay klonunun verebileceği asgari aşı gözü sayısı
    Bir klondaki aşı kalemi sayısı * bir kalemdeki aşı gözü sayısı : 17 * 6 = 90 aşı gözü

4-  Budaması yapılan 3000 adet klon çaydaki toplam aşı gözü miktarı
    Toplam budanan klon *bir klondaki aşı gözü : 3000  * 90 = 270 000 aşı gözü /yıl
    Sonuç olarak  yıllık 200 – 250 bin arasında aşılı fidan üretme kapasitesi mevcuttur.

Ülkemizde mevcut çay bahçelerinin tamamı melez çay tohumlarından meydana gelmiştir. Melez çay tohumlarının oluşturduğu genetik acılımlar sonucunda, çay plantasyon sahalarında milyonlarca farklı genotip ve fenotip özelliklere sahip, değişik tipte ve özellikte çay ocakları oluşmuştur. Oluşan bu tipler içerisinde, genel dağılımı yansıtan özellikler bakımından iyi vasıfta olmayan   (kalitesiz, verimsiz), çay ocaklarının yanında, iyi özellikler taşıyan (verimli, kaliteli, soğuğa, kurağa, hastalığa dayanıklı vejetasyon periyodu uzun olan) çay ocakların’ da yer aldığı görülmüştür.

Bölgemiz ekolojik şartlarında, farklı karakter ve özellikler kazanan çay tiplerinden iyi özellik taşıyan ve bu özellikleri değişmeyen kalıcı olan tiplerin, hangi özelikleri taşıdığı tespit edilerek (verimli, kaliteli, soğuğa dayanıklı, kurağa dayanıklı, hastalığa dayanıklı, vejetasyon periyodu uzun) her birinin genetik özellikleri belirlendikten sonra,  mevcut çay plantasyon sahalarımızda, özellikleri bilinemeyen ve çoğu kalitesiz çay ocaklarından oluşan tiplerin yerine özellikleri belirlenen çay klonlarının çay plantasyon sahalarımızda  yer alması,  gelecekte Türk çaycılığı ve bölge ekonomisi acısından büyük öneme sahip olacaktır.

Bu amaçla Çay fidanı üretimi genel anlamda:

1- Generatif üretim (tohumla)

2- Vejetatif üretim (çelik, daldırma, aşı, doku kültürü) şeklindedir.


Mart Ayında Budanmış Çay Klonu

Temmuz Ayında Olgunlaşan Çay Kalemleri

Çay Tohumu
1-Generatif Üretim (Tohumla)

Tohumla üretimde başarı öncelikle tohumun olgun ve üstün nitelikli olmasına bağlıdır.Olgunlaşan tohumlar toplandıktan sonra 1.5 cm. çapında deliklere sahip eleklerden geçirilir.

Eleğin üstünde kalan tohumlar alınır ve bunlar içerisinde yarım küre şeklinde olanlar ayıklanır ve geriye kalan  dolgun iri tohumlar ekim için su dolu kapta 24-48 saat bekletilir, daha sonra  suyun üzerinde kalan tohumlar atılır, kalan tohumlar ekim için kullanılır.

Çay tohumları 20-25 C0  25-30 gün içinde çimlenir.

Çimlenen çay fideleri fizyolojik yapı itibarı ile yabancı döllenme mevcut olduğundan tohumdan meydana gelen fidelerin farklı tip ve kalitede oluşları ve çoğunlukla arzu edilen tiplerin oluşmadığı için tercih edilen bir çoğaltma şekli değildir

Günümüz modern tarımda ürün standartı önemli bir olgudur. Aynı şekilde üretim ve ihracatta  temel hedef üründe kalite ve standarttır. Kalite ve kantite acısından değişiklik gösteren bir ürünün özellikle dış piyasada pazarlanma şansı hiç bulunmamaktadır.


Çay tohumundan fidan üretimi
2-Vejetatif Üretim (Çelik, Daldırma, Aşı, Doku Kültürü)

Günümüz modern tarımında ürüne ait özelliklerin bilinerek üretim yapılması hem kalite acısından hem de ürünün pazarlanması acısından büyük bir öneme sahiptir. Bu amaçla modern çay tarımında, seleksiyon yolu ile bölge ekolojisine uyum sağlamış ve bu özellikleri kalıcı olan, yüksek kalite değerlerine sahip(yaprakları sık ve toplama tablası yüksek, dallanma kabiliyeti fazla,çiçeklenme olgusu düşük, körleşme az ve boğum araları uzun olan) bu melez çay tiplerin çoğaltılmasında vejetatif üretim şekli önemli bir yöntemdir. Bu üretim şekli ile üretilen kaliteli çay fidanların adaptasyon denemelerinden sonra bölgedeki ekonomik verimden düşmüş, kalitesiz çay ocaklarının yenilenmesi uygun olacaktır.

Çay bitkisinin vejatatif olarak çoğaltma yönteminde şimdiye kadar çeliklenme yolu ile fidan üretimi yapılmıştır. Günümüzde çoğaltma tekniklerinin gelişmesi ile özellikle aşılama ve doku kültürü ile üretim ön plana çıkmıştır.

Çelikle çoğaltma: Çelikle çoğaltma için seçilen klonlar mart ayında derin bir budama uygulanır. Budanmış ocaklar serbest büyümeye bırakılır.Bu ocaklardan kesinlikle ürün toplanmaz gelişen sürgünler, Temmuz ile Ağustosun ilk haftasına kadar çelik alınma olgunluğuna gelmiş olur.

Genelde günümüze kadar yapılan vejetatif üretimin başında çelikle çoğaltma uygulanmıştır.Ancak bu üretim şekliyle elde edilen çay fidanlarında arzu edilen güçlü bir kök yapısı ve dağılımı oluşmadığından özellikle fidanların ilk dikim aşamasından, ilk mahsul alınıncaya kadarki dönemde olumsuz cevre faktörlerine karşı,  kurağa, soğuğa, yabancı otlara  daha hassastırlar.

Bu durum çelikle üretilen çay fidanlarının  adaptasyon yeteneğini sınırlamakta ve istenilen arzu edilen zamanda mahsule yatmamakta ve gelişme zayıf olmaktadır. Dolayısı ile bölgemizin farklı alanlarında sağlıklı bir gelişim göstermemektedir.


Olgunlaşmış çay kalemi

Çay çeliği alınması

Çay çeliği

Çay çeliği köklendirme ortamına dikimi
Aşı İle Çoğaltma

Aşı ile üretim tekniği genel olarak bütün tarımsal ürünlerin çoğaltmasında olduğu gibi en sağlıklı üretim şekli olarak karşımıza çıkmaktadır.


Çay fidanından yonganın alınışı

Yongası çıkarılmış çay fidanı

Kalemden çıkarılan yongalı gözün takılması

Aşı bağı ile bağlanması

Yongalı göz aşı sürgünü -1

Yongalı göz aşı sürgünü-2

Aşı ile üretiminin temelini çay tohumlarından oluşan çöğürler teşkil etmektedir. Doğal bir köklenme sonucu güçlü bir kök yapısı kazanan çay çöğürleri, mevcut üstün vasıflı klonlarla,  aşılanmak suretiyle elde edilen bu fidanlar,  kalite ve kantite bakımından yüksek,  doğal şartlara mukavemetli (kurağa, soğuğa, yabancı ota, hastalıklara v.s) ve diğer vejetatif üretim şekillerine göre (çelik,daldırma,doku kül vs.) adaptasyon yetenekleri de o derece yüksek olacaktır.

Çayda aşı ile çoğaltma ümit verici bir üretim şeklidir. Ancak özellikle ilk bahar dönemindeki  çayın fizyolojik yapısı itibarı ile öz su akışı yoğun olmadığından,  kalem aşısı ve kabuk vermemesi nedeniyle T göz aşısının uygulanmasında istenilen randımanın  alınamaması, bu tip aşı yöntemlerinin uygulanmasını sınırlamaktadır. Bu nedenle yongalı göz aşısı bu dönemde  daha başarılı uygulanmaktadır.

Durgun göz aşılarında ise (Temmuz-Ağustos)  Hem T aşısı, Hem de Yongalı aşı rahatlıkla uygulanmaktadır.  Bu amaçla özellikle bölgemizdeki çay plantasyon sahalarında, Ekonomik verim yaşını doldurmuş verimden, kaliteden  düşmüş çay ocaklarının bir zaman periyodu içinde yenilenmesi gereklidir.

Doku Kültürü Yöntemi

Doku kültürü üretimi diğer üretim tekniklerine kıyasla en seri çoğaltım şeklidir. Aynı zamanda bir bitkiden elde edilebilecek en  fazla fidanın üretildiği bir çoğaltma şeklidir. Ancak doku kültürü çoğaltışında özel steril laboratuar ortamı ve deneyimli yetişmiş elemanlara ihtiyaç olmasıdır.

Çay Plantasyon Sahalarımızın Durumu

Bölgemizdeki çay plantasyon sahalarını dikim tarihleri itibarı ile Çay Tarım Dairesi Başkanlığından almış olduğumuz verilere göre, çaylık alanlarımız özellikle 1960 yılına kadar olan dikim tarihleri itibarı ile  en yaşlı bölgemizden en genç bölgemize doğru sıralama yapılacak olursa, Ekonomik verim yaşını doldurmuş çaylıklar sırası ile:

6. bölge  % 42 4. bölge  %34 3. bölge  %29 5. bölge  %18 1. bölge  % 17 2. bölge   % 7

 Bölgeler arasında önemli farkların ortaya çıktığını görmüş oluruz, hatta bölgeyi oluşturan fabrikalar arasında bile önemli farklılıkların olduğu göze çarpmaktadır.

Sonuç olarak ekonomik verim yaşınıdoldurmuş çaylıklarımızın yenilenmesinde, bölgeler arası farklılık gözetilerek  işin önemine ve  acili yetine  değer verilerek başlanması hem ülkemiz çaycılığı hem de bölgemiz acısından hayati bir önem arz etmektedir.