Müminlerin
Annesi...
Dört
hatunun faziletleri bütün dünya hatunlarının faziletlerinden üstündür.
Meryem
Bint-i İmran, Firavun'un karısı Asiye, Hatice bint-i Huveyled ve Fatma
bint-i
Muhammed"
Hz. Hatice, iki cihan
serveri,
Peygamber Efendimizin, temiz,
iffetli, yüce ahlak sahibi hanımlarından ilki, müminlerin annesi.
Kureyş kavminden, babası
Huveylid, annesi Fatıma. Baba ve anne
tarafından soyu Peygamber efendimizin soyu ile birleşmekte.
Hz.Hatice ilk önce
Varaka ibn-i Nevfel'e nişanlanmış ancak nikah yapılmamıştır.
İkinci kez künyesi Ebu Hale ve ismi İbn-i Nebbaş olan bir zat ile
nikahlanır.
Ebu Hale'nin vefatından sonra Atik ibn-i Abid ile evlenir. Atik'in de
vefatından sonra amca oğlu Sayfi ibn-i Umeyye ile evlenir. O'nunda
ölümü
üzerine dul kalır.
Hz.Hatice, ticaretle
uğraşan
zengin, haysiyetli, şerefli bir
kadındı. Ücretle tuttuğu adamlarla Şam'a ticaret kervanı
düzenlerdi.
bunlar O'nun işlerini idare eder ve ticaretini yürütürlerdi .Hak teala
Hz.Hatice'ye bol dünya malı vermişti. Fakat ardı arkasına
geçirdiği
sıkıntılı ve üzüntülü hadiseler onju dünyaya karşı soğutmuştu.
O zamanlar Zati
saadetleri
s.a.v.'in pak ve temiz ahlakı, namus ve
haysiyeti dillere destan olmuş, bunun için de "EMİN" lakabı ile anıla
gelmekkteydi. Hz.Hatice bütün bunları hesaba katarak, büyük
bir
istekle, kendilerini, ticaret işlerini idare etmek hususunda
vazifelendirmek
için haber salar, "Benim mallarımı Şam'a götürmek ve benim ticari
işlerime bakmak istersen,
kendi kölem Meysere'yi senin yanına katarım ve Şam'a gidersiniz.
Ne
kazanırsanız, başkalrına verdiğim haktan size daha fazlasını veririm"
der.
Zatı saadetleri kabul eder,
ticaret mallarını yükletip Basra
tarafına doğru yola çıkar. Az bir müddet içinde mallarını iyi bir
fiyatla
satar. Mekke'ye dönüp hesap görüldüğünbde her defasınınkinin
iki
misli kazanç elde edildiğ i görülür. Hz.Hatice memnun olur o da
konuşmuş
olduğunun iki misli ni verir.
Zatı
Saadetleriyle Evlenmesi
Hz.Hatice, etraflıca bir
araştırma daha yapar. Kendilerinde
evlenme arzusu başgösterir. Nefise isminde cariyesi ile haber gönderip,
isteğini
iletir, alınan cevap üzerine haberi amcası Amr İbn-i Esed'e ulaştırır.
Babası Ficar savaşında
ölmüş
bulunan Hz.Hatice'nin velisi bu
amcasıydı ve onun işlerinide o görürdü. Hazret-i Resul-i Ekrem s.a.v.
amcası
Ebu Talib ve Amr İbni-i Esed her iki ailenin ileri
gelenlerindendi.
Aileler o zamnın örf ve adetleri gereğince Hz.Hatice'nin evinde
toplanır.
Nikahı Ebu Talib kıyar. Mehir olarak 500 altın mehir tesbit edilir.
Hz.Hatice o
sıralar 40, Resulullah 25 yaşlarındaydı.
İslamiyet
Allah Resulüne ilk vahiy
nazil
olduğu zaman, korkarlar,
gelip durumu Hz.Haticeye anlatırlar. Hz.Hatice:
"Sen doğru konuşursun,
sılayı
rahmi gözeten kimsesin, emanete dikkat
edersin, misafirperversin, halkın sıkıntılı ve üzüntülü
zamanlarında
yardıma koşarsın, Hak Teala seni yalnız bırakmayacaktır."
Hz.Hatice (r.a), amcası
Veraka
İbn-i Nevfel'e gider,
meseleyi anlatır. Devrin meşhur Hristiyan alimlerinden olan
Veraka
anlatılanları dinledikten sonra şöyle der.
"İşte bu Musa'ya görünen
hususdur ki, şimdi de bunda zuhur etmiştir.
Keşki benim kudretim ve imkanım olsa da O kavminin arasında
ortaya
çıktığı zaman kendisinin yardımına yetişebilsem. Keşki imkan olsa da
sizin
kavminiz onu yerinden ettikleri zaman kendisine yardım edebilsem."
Veraka bu sözleri
söyledikten
kısa bir zaman süre sonra vefat
eder. Resulullah'ın uzun bir müddet yardımcısı Hz.Hatice (r.a) olur.
Derdini
yalnız o dinler. Birlikte gizli gizli ibadet ederler. Bütün
imkanını ona sunar, eline koluna kuvvet olur.
Sevgisi
Böyle bir bağlılıkla
kocasına
yönelen kadın elbetki onun rızasını
alıp, ona itaat eder, onun rahat etmesini, huzura kavuşmasını düşünür.
Bu bir
yana Hz.Hatice (r.a.) öyle bir kadındı ki, dirayeti, zekası ve aklı ile
kocasına karşı yönelen her türlü fenalığın önüne geçmesini
bilmiş,
kocasına muhalif bulunan müşriklere hadlerini bildirip, onların
şerrinden
korumayı başarmıştı.
Vefatlarından sonra bile
Resulullah daima onu övgüyle
anardı. Bu konuda Hz.ayşe (r.a) şöyle der:
"Hz.Haticeye ne kadar gıpta
ederim. Başka hiç bir kadına gıpta etmem. Bir
gün Resulullah'ın yanında Hz.Hatice'den bahis geçmişti. Bu benim
damarıma
dokundu. Döndüm dedim ki, o yaşlı bir kadındı. Şimdi Hak Teala
sana daha
iyisini ve daha güzelini vermiştir. Resulullah bu sözü
duyunca
kederlendihatta kızdı. Kızgınlıktan tüylerinin diken diken olduğunu
hissettim.
Şöyle buyurdular:
'Yemin ederim ki
böyle
değil. ben ondan daha iyi bir kadına kavuşmadım. o
iman getirmiş bir hatun idi. Onun iman getirdiğ i zaman halk bütün
bütün kafir
idi. O beni kabul etti, beni teşvik etti, kendi malı ve serveti
ile bana
yardım etti. Diğer karılarımdan çocuğum olmadığı halde Hak Teala
bana
ondan evlat verdi."
Evet, Peygamberimiz
Hz.Hatice
haytta iken O'nun üstüne başka bir
hanım almamıştı.
Ahlak ve
Adetleri
Evlatlarına karşı çok
şefkatli
idi. Ev işlerini de hakkiyle
bilen bir hatundu. Peygamberimize karşı büyük hürmeti ve sevgisi
vardı.
Hem peygamberliğinden önce hem sonrasında Resulullah ne buyurursa
itiraz
etmeden kabul eylerlerdi.
Faziletleri ve
Menkibeleri
Hz.Ebu Hureyr (r.a) rivayet
eder, Allah Resulu buyurdu:
"Dört hatunun faziletleri
bütün
dünya hatunlarınınfaziletlerinden
üstündür. Meryem Bint-i İmran, Firavun'un karısı Asiye, Hatice bint-i
Huveyled
ve Fatma bint-i Muhammed"
Bir ara Hz.Hatice
Resulullah'ı
aramak için dışarıya çıkmıştı. o
sıra bütün Araplar Zatı saadetlerine düşman idiler. Cebrail (a.s),
kendine bir
adam kiyafetinde görünür. Acaba bu adam düşmanmıdır, değilmidir diye
Peygamberimizi ona sormaktan çekinir. Eve döndüğünde, Resulullah
dönmüştür,
olayı anlatır. Zatı saaadetleri buyururlar:
"Senin gördüğün ve beni
sormak
istediğin o zatın kim olduğunu
biliyormusun? O Cebrail Aleyhisselam idi. Bana dönüp onun selamını sana
bildirmemi söyledi ki, cennette senin için incilerden
yapılmış bir
bina hazırlanmıştır. Tabii orada böyle üzüntülü, sıkıntılı ve zahmetli
külfetli şeyler bulunmayacakır."
Bir ara Cebrail (a.s)
Peygamberimizin huzuruna gelip:
"Hak Teala Haticeye selam
eder.
Sen bunu Hatice'ye ulaştırasın"
Resulullah ulaştırır.
Hz.Hatice:
"İnnallahe hüve's-selam.
Hak
Teala selamın ta kendisidir. Cebraile de
Selam olsun. Sana da Selam olsun Ya Resulallah"
Bu vaka Hz.Haticenin
dini
ferasetine delalet eder. Burada
cevabında "Ve Aleyhisselam" (O'na da selam olsun dememiştir.)
Sahabiler ilk başta namazda
teşehhüd okudukları zaman Et-Tahiyyatü
Lillah demezler ve "es-selamü Al'llah" derlerdi. Peygamber efendimiz
böyle söylenmesini men ettiler ve buyurdularki; "Allah Teala'nın esasen
"Selam" ismidir. Bunun yerine "Ettahiyyatü lillah"
deyiniz"
Bir ara Resul-i Ekrem
(s.a.v)
hasta olan kızı Hz.Fatime (r.a)'ı
ziyaret eder. Buyurur:
- Kızım nasılsın?"
Hz.Fatime
arz eder:
- İyi değilim, hastayım,
işin
fena tarafı şu ki, evde yiyecek hiçbir şey de
yok. Peygamberimiz buyurur:
- Kızım sen istemezmisin
ki,
dünyanın bütün kadınlarının hanımı olasın?
Hz.Fatime arz eder:
- Babacığım, Meryem bint-i
İmran ne idi? Peygamberimiz buyurur:
- O kendi devrinin
kadınlarının hanımı idi, sen de kendi devrinin
kadınlarının hanımısın. Hatice de son devrin kadınlarının en iyisi ve
hanımıydı.
Evlatları
Hazret-i Hatice birbiri
ardına
üç kere evlenmek zorunda
kalmış. Resul-i Ekrem dördüncü beyleri olmuştu. Bu
evliliklerinden
aşağıdaki çocukları doğmuştu:
1. Ebu Hale'den Hind isiml
oğlan çocuğu.
2. Atik'den yine Hind
isimli
kız çocuğu
3. Sayfi'den Muhammed
isimli
oğlan çocuğu.
Hz.Hatice'nin iki
çocuğunun ismininde Hind olmasına binaen
künyeside Ümm-i Hind olmuştur.
Resul-i Ekrem (s.a.v)'den
de
Kasım ve Abdullah isimli
iki oğulları olmuştur. Lakapları Tahir ve Tayyib idi
ikiside İslam
devrinde dünyaya gelmişlerdi. Dört kızının ismleride; Zeyneb,
Rukayye,
Umm-i Kulsum ve Fatime (r.a) dır. Kızların hepside İslamiyetten önce
doğmuşlardır. Erkek evladı Kasım emekleme devrinden kurtulmuş
yürürken
vefat etti. Abdullah ise daha küçük vefat etti.
Vefatı
Hz.Hatice
Resulullah (s.a.v) ile nikahlandıktan sonra 24 sene bir arada yaşadı.
Nübuvvetin sekizinci senesi, Hicretten üç sen önce, Ramazan ayının
başında
vefat etti. O zaman daha namaz farz olmamıştı. Kendisine Cenaze namazı
kılınmamıştır. Çünkü bu hüküm nazil olmamıştır. Haccun mezarlığına defn
edildi
Dünyada göremedik. Allah (C.C.) Cennetde görmek nasip etsin. Bizi
ona
misafir etsin. Resulullah misafiri severdi O'da Resulullah'ın
sevdiğini severdi Şefaaatinden bizide nasiplendirsin.
KAYNAK:
1) Kadın Sahabiler, Mevlana
Niyaz, Tercüme: Prof Ali Genceli, Toker Yayınları
2) Şamil İslam
Ansiklopedisi
3) İslam
Tarihi - Mekke Devri, M.Asım Köksal
4) Sahih-i
Buhari
|