Hassâne el-Müzeniyye radıyallahu anha, Hazreti
Hatice
annemizin yakın arkadaşlarından olan bir hanım…
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz tarafından
ismi değiştirilen bahtiyar bir hanım sahâbî…
O, Mekke’li olup Kureyş kadınlarının hanımefendisiydi. Hazreti
Hatice radıyallahu anha annemiz ile samimi arkadaştı. Zaman zaman
buluşur, biraraya gelir ve sohbet ederlerdi. Fırsat buldukca
ziyaretleşirlerdi.
Cahiliye dönemindeki bu arkadaşlıkları İslâm’dan sonra da
devam etti.
Hazreti Hatice (r.anha) annemizin evliliğinden sonra Sevgili
Peygamberimizin hâne-i seâdetlerine de sık gelir giderdi.
İslâm güneşinin Mekke semâlarını aydınlattığı ilk günlerde
kendisine iman dâveti ulaşınca hiç tereddüt etmedi. Zira o, en yakın
arkadaşı bulunan Hazreti Hatice (r.anha) annemizi çok sever ve ona çok
güvenirdi. Onun asaleti, dürüstlüğü ve ahlakına hayrandı. Onun girdiği
yeni dinin gelmesini o da beklemekteydi.
O, putlara inanmanın ne kadar mânâsız bir şey olduğunu, onlara
ibadet etmenin insana hiçbir şey kazandırmayacağını bilmekteydi. Zira
putlar kendisine faydası olmayan ve üzerlerine gelen zararı önleyemeyen
bir cansız varlıklardı. Onlardan medet beklemek ne kadar tuhaf bir
şeydi. Ne kadar gülünç bir hareketti.
Böylesine güzel düşüncelere sahip olan Hassâne el-Müzeniyye ,
arkadaşı Hazreti Hatice (r.anha)’nın müslüman olmasıyla ilgili
teklifini tereddüt etmeden kabul edip İslâm’la şereflendi.
Hassâne el-Müzeniyye radıyallahu anha’nın Hazreti Hatice
(r.anha) ile olan yakın arkadaşlığı, iman kardeşliği ile birleşince
daha da pekişti. Samimi , candan din kardeşi oldu.
O, birgün hâne-i saadete ziyaret için gelmişti. Resûl-i Ekrem
sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz onun Cahiliye dönemindeki Cüsâme
veya Cessâme olarak kullandığı adını Hassâne olarak değiştirdi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, Hazreti
Hatice (r. anha) annemizin vefatından sonra Hassâne (r.anha)’ya hürmet
eder , onu sık sık ziyaret ederek hal ve hatırını sorardı. Bunu bir
vefakârlık olarak kabul ederdi. Bu konu ile ilgili bir hatırayı İbni
Ebi Müleyke, Hazreti Âişe radıyallahu anha annemizden rivayetle şöyle
nakleder:
Hazreti Âişe (r.anha) anlatıyor:
“Bir gün yaşlı bir kadın geldi. Rasûlullah sallallahu aleyhi
vesellem ona;
“-Sen kimsin?” dedi. O da:
-Ben Cüsâme veya Cessame el-Müzeniyye’yim, dedi.
Bu isimleri beğenmeyen Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem
ona:
“-Hayır, sen Hassâne el-Müzeniyye’sin” dedi.
Cüsâme ; Tembel, uykucu, ağır davranan mânâsına geliyordu.
Hassâne ise; çok güzel anlamına gelmekteydi.
İki Cihan Güneşi Efendimiz sonra sözlerine devam ederek;
“-Nasılsın? Bizden sonra ne yaptın?” diye sordu. O da:
-Anam babam sana feda olsun, iyiyim Yâ Rasûlallah! cevabını
verdi.
Hassâne el-Müzeniyye (r.anha) hâne-i saadetten çıkıp gidince
Hazreti Âişe (r.anha) annemiz Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem
Efendimize:
-Yâ Rasûlallah! Bu ne iltifat? İşini gücünü bırakıp bu yaşlı
kadına vakit ayırıyorsun? dedi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz tebessüm
ederek Hazreti Âişe (r.anha) annemize şöyle buyurdu:
“-Yâ Âişe! O, bize Hatice zamanında gelip giderdi.
Vefakârlık, güzel arkadaşlık imandandır” buyurdu. (Hâkim,
Müstedrek, 1, 62 )
Ne vefakârlık!.. Ne kadirşinaslık!.. Ne güzel örnek!...
Allah’ım bizlere de vefakâr olabilmeyi nasib et!..
Hassâne el-Müzeniyye (r.anha) zaman zaman Rasûlullah
sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin iltifatlarına ve ikramlarına
mazhar olurdu.
Hâne-i saadete gelen hediyelerden ona da hisse ayrılır ve
gönderilirdi. Bu konu ile ilgili olarak Enes ibni Mâlik radıyallahu
anh’den gelen şöyle bir rivayet vardır:
-Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e bir hediye
getirilmişti de şöyle buyurmuştu:
“- Bunun bir kısmını Hassâne’ye götürün. Çünkü o Hatice’nin
arkadaşıydı. Gerçekten o Haticeyi severdi.” (el-İstiâb , c.1, s.
584 ; Üstülğâbe , c.1, s. 1331)
İşte Allah’ın sevgililerine yakın olmanın bereketi!.. İşte
sevginin gücü!..
Seven sevdiğini unutmazdı. Devamlı surette hatırlardı. Türlü
vesilelerle ona vefakârlığını gösterirdi. Fahr-i Kâinat sallallahu
aleyhi vesellem Efendimiz davranışlarıyla bu yüce ahlâkın en güzel
örneği olmuştu.
Hassâne el-Müzeniyye (r.anha) daha bu dünyada iken o kutlu
hâneye olan yakınlığın en güzel neticelerini görmüştü. Onun hakkında
kaynaklarda fazla bir bilgiye rastlanamamaktadır. Nerede vefat ettiği
de bilinememektedir.
Allah ondan razı olsun.
Rabbimiz şefaatlerine nâil eylesin. Âmin.
Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
2008 - Haziran, Sayı: 268, Sayfa: 060 |