Ümmü Mübeşşir radıyallahu anha “Ensarlı mümin kadın”
diye anılan ve hurma bahçelerine sahib olan bir hanım sahâbî…
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’in zaman zaman
bahçesine uğrayıp öğle kaylûlesini yaptığı bir bahtiyar hanım…
Efendimizden birkaç hadîs-i şerifin bizlere kadar ulaşmasına vesile
olan bir iman eri…
O Medîneli olup Berâ ibni Mağrur ’un kızıdır. Hurma
bahçelerine sahib bulunan varlıklı bir aileden. Bahçe bakım işlerinden
anlayan , çalışkan, cömert, sevgi dolu bir hanım. Bizzat kendisi hurma
ağaçlarını sular, onlara çocuğu gibi bakmaktan zevk alırdı.
Hurmalar olgunlaşınca ilk topladığı turfanda meyveyi
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize gönderirdi.
Efendimiz ikramını alır ve Ümmü Mübeşşir radıyallahu anha’ya dua
ederdi. Hatta onu zaman zaman bahçesinde ziyaret ederdi. Bir
seferindeki ziyaretini Cabir ibni Abdullah(r.a.) Ümmü Mübeşşir
el-Ensariyye (r.anha) dan şöyle nakleder:
“Ben hurma bahçemizde olduğum bir gün Rasûlullah
sallallahu aleyhi vesellem efendimiz çıkageldi. Bana yönelerek şöyle
dedi:
“-Bu ağaçları kim dikti. Müslüman mı, yoksa kâfir
mi?..” diye sordu. Ben hemen:
- Müslüman Ya Rasûlallah! deyince şu hadîs-i şerîfi îrâd
buyurdular:
“-Bir müslüman bir ağaç diker veya bir şey eker de;
ondan herhangi bir insan veya bir hayvan yer istifade ederse o yenen
şeyler o kimse hakkında sadaka olur.” (Müslim, Müsâkat, 8)
* * *
Ümmü Mübeşşir (r.anha) ashâb-ı şeceredendir. Rasûlullah
sallallahu aleyhi vesellem Efendimize bir ağaç altında biat etmiştir.
Bir gün bu ağaç altında Hazreti Hafsa annemizle otururlarken oraya İki
Cihan Güneşi efendimiz gelmişti. Burada aralarında geçen bir hâdiseyi
Cabir ibni Abdullah(r.a.) yine Ümmü Mübeşşir (r.anha) dan şöyle
nakletmektedir:
“Ümmü Mübeşşir (r.anha) Rasûlullah sallallahu aleyhi
vesellem Efendimizin, Hazreti Hafsa (r.anha)’nın yanında şöyle dediğini
işitmiştir:
“- İnşaallah şu ağacın altında biat eden, ashâb-ı
şecereden hiç kimse cehenneme girmeyecek” buyurdu.
Bu söz üzerine aklına bir soru takılan Hazreti Hafsa
(r.anha) annemiz Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize:
-Peki ya Rasûlallah Cenab-ı Hak âyet-i celîlesinde: “
İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka
herkes cehenneme uğrayacaktır.” (Meryem 19/71)
buyuruyor. Bu nasıl olacak? dedi.
Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz:
“-Allah Teâlâ şöyle de buyurdu” diyerek bir sonraki
âyeti okudu. Meâlen: “Sonra müttakî olanları kurtarırız da
zâlimleri dizleri üstü bırakırız.” (Meryem 19/72)
Akabinde de buradaki “cehenneme varmaktan” maksadın
sırattan geçerken cehennemin yanından geçmek mânâsına geldiğini, yoksa
içine girmek demek olmadığını açıkladı. (Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 163)
* * *
Ümmü Mübeşşir (r.anha) akıllı , kendine güvenli bir
hanımdı.Bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi bir
topluluğa fitnelerin yaklaştığına dair bilgi verirken görmüştü.
Söylediklerini işitince şöyle bir soru sormuştu:
“- Ya Rasûlallah! O fitne devrinde insanların en
hayırlısı kimdir?”
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz bu
soruya şöyle cevap vermiştir:
“- Kendisine ait üç beş koyun ile birlikte Rabbisine
ibadet eden, namazını kılan,zekatını veren ve insanların şerrinden
uzaklaşan kimsedir.” (Tirmizi, Fiten, 15/2177)
* * *
Ümmü Mübeşşir (r.anha)’dan en çok hadis rivayet eden
râvi Cabir ibni Abdullah (r.a.)’dır.
O Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizden
rivayetle Ümmü Mübeşşir (r. anha)’nın şöyle söylediğini nakleder:
“- Ben Neccaroğullarının bahçelerinden bir bahçede idim.
İçerisinde o kabileden Cahiliye döneminde ölmüş olan birtakım kimselere
ait mezarlar bulunuyordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem
efendimiz yanıma geldi. Onların azap gördüklerini duyunca dışarı çıktı
ve :
“-Kabir azabından Allah’a sığının” buyurdu.
Ben kendisine:
“-Ey Allah’ın Rasûlü! Onlar kabirlerinde azap görüyorlar
mı?” diye sordum.
İki Cihan Güneşi Efendimiz:
“-Evet, hayvanların tümünün duyduğu bir azap
görüyorlar” diye buyurdu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 362)
Ümmü Mübeşşir (r.anha) hakkında kaynaklarda fazla bir
bilgiye rastlanmamaktadır. Bu sebebten onu şahsiyeti ile ilgili
bilgilerden ziyade , rivayet ettiği hadislerle anlatmak durumunda
kaldık.
Allah ondan razı olsun.
Rabbımız cümlemizi şefaatlerine nâil eylesin.Âmin.
Mustafa Eriş
Altınoluk
Dergisi