Etrafınıza
bir bakın. “Türbanlı” sayısında artış var. Ama aynı oranda,
“tesettürlü” sayısında azalış... Yani bundan sonrasının asıl sorunu
“tesettür...”
Türban artık moda. Sadece saçların bir bez ile
örtülmesi... Onun dışında, başı örtülü ile açık arasında fark yok.
Kızımız, güya Allah’ın emrini eda ediyor; ama aslında isyana
daldığından bîhaber. “Allah’ın tesettür emri” gitmiş, yerini “saçın
kapatılması”ndan ibaret bir “ucube anlayış”a bırakmış. Başı kapalı, ama
diğer her tarafı tam bir kepazelik örneği. Saçı örtülü, ama diğer
yerleri açık “maskara tipler”in sayısında hızlı bir artış var. Ya da
kapalı, ama vücut hatlarını bütün incelikleriyle ortaya çıkaran
sıkılıkta, ya da şeffafından giyinenler... Süsler, makyajlar, boyalar
falan... Şehvet ve cazibe katarının vagonları gibi...
Şehveti ve cinselliği örttüğü sanılan tek şey, saçı
kapatan küçük bir bez parçası. Ama aslında, ahlâksızlık sel olmuş
akıyor. Hem de İslam adına... Hem de güya kapananlar tarafından...
Sanki Allah’ın hükümleriyle alay ediyorlar. Sanki sadece
türbanla saçlarını kapatmakla Allah’ın emrini yerine getirilmiş oluyor.
Sanki “saç”ını göstermek haram da, -afedersiniz-, “...”ını göstermek
haram değil!
Yani anlayacağınız, türban tamam gibi de, şimdi asıl
sorun başlıyor: “Tesettür sorunu...” Çünkü artık, kamusal alanda
çalışırken, başı kapalı ama her yanı açık bazı şahısların rezillikleri
İslam’a mal edilecek. Onların yaptığı her hata müslümanların
karalanmasına yol açacak.
Bir şeyler yapılmalı. Tesettür, sadece başörtüsünden
ibaret değildir. Tesettür, sadece saçın kapatılması da değildir.
Tesettür, aynı zamanda “...”ın da kapatılmasıdır. Aynı zamanda
göğüslerin de kapatılmasıdır. Aynı zamanda bacakların da
kapatılmasıdır. Aynı zamanda mahremiyetin de gizlenmesidir. Aynı
zamanda edebin de muhafaza edilmesidir. Yani tesettür, “giyim”de
olmalı, “tutum”da olmalı, “hal ve hareket”te olmalı, “yaşantı”da
olmalı, değil mi?
Müslüman kadın, yüzü ve elleri dışında vücudunun her
yanını örtmek zorunda. Hem de vücut hatları belli olmayacak şekilde.
Bedenini örten tesettür kıyafeti, çekici ve süslü olmamalı, renk ve
model itibariyle sade, mütevazı ve ağırbaşlı olmalı, tenin rengini
belli edecek ve altını gösterecek şekilde ince ve şeffaf olmamalı.
Vücut hatlarını, göğüs, bel, kalça, bacak gibi uzuvları belli etmeyecek
şekilde geniş olmalı; erkeklerin elbiselerine benzememeli.
O halde şu tesettür meselesine ciddi bir şekilde eğilmek
lazım. Gerçek hocalar sus pus otururken, sahte hocalar, bel’am
kılıklılar ahkâm keserek dini yozlaştırmaya çalışıyorlar. Tesettürü
yozlaştırdılar bile. Kızlarımız da berbat bir akıma kapılmış,
gidiyorlar.
Hz. Âişe’nin, yakasını gösteren ince bir başörtüsü ile
yanına gelen yeğeni Hafsa’nın başörtüsünü yırtıp, “Sen, Allah’ın Nur
suresinde indirdiği ayetleri bilmiyor musun?” dediği ve ona kalın bir
başörtüsü taktığı rivayet edilir. Şimdi müslüman bayanlar için,
türbanlarını yırtıp tesettüre bürünme vakti. Müslümanın onuru ve edebi
için...
Faruk Köse, Yeni Akit,
26 Mart 2013 "Türban
tamam da, tesettür ne olacak?"isimli yazıdan kısmen
alınmıştır. |