Yusuf
Özcan
Semerkand dergisinden
alınmıştır.
Evli
Erkekler
İçin Önemli
Konular
Nafaka:
Evli erkek, imkanları nisbetinde eşinin ve
çocuklarının maddi ihtiyaçlarını karşılamakla, helal nafaka sağlamakla
mükelleftir. Nafaka, yeme-içme, mesken, giyim gibi zaruri
ihtiyaçlardır.
İyi geçinme: Erkek,
hanımına karşı güler yüzlü,
tatlı sözlü, iyi huylu
olmalıdır. Kadını incitecek yersiz davranışlardan, kaba tavırlardan
sakınmalıdır.
Sevgi ve bağlılık:
Erkek, eşine karşı olan
sevgisinde cömert olmalıdır.
Ona karşı öyle samimi olmalı ki, kadın herkesten daha çok sevildiğini
hissetsin. Ancak bu, her isteğini yerine getirmek anlamında değildir.
Bazı
istekler elbette gerçekleşmeyebilir.
Sohbet: Şartlar
elverdikçe hanımıyla sohbet ve
şakalar yapıp neşeli
vakitler geçirmeyi sağlamak evliliğin tabii ihtiyaçlarındandır.
Nezaket: Kadın, eşi
tarafından beğenilmeyi ister.
Şaka dahi olsa kadın
kötülenmemeli. Lüzumu yokken tenkit edilmemeli. Kadına değer verilmeli.
Sık sık
yaptıklarını takdir etmeli.
Sabır: Erkek,
eşinin bazı hatalı sözleri ve
davranışlarına karşı hemen
öfkelenmemeli. Sinirlenip bağırmamalı. Kadın sinirlenmişse de, erkek
sükûnetini
korumalı.
Tedbir: Erkek,
ailede kavga çıkarmaktan ve kadını
dövmekten sakınmalı.
Evlilik hayatının selameti için herkes çeşitli tedbirler alır. Fakat,
basit
kusurlar için kadını azarlamak yersizdir.
Hoşgörü: Eşinin
bazı kusurlarını görmezden gelmeli.
Olağan bir kusurdan
dolayı da bir-iki günden fazla dargın durmamalı. Erkek, bazen de kusuru
kendinde aramalı.
Yardım: Dışarıya
dönük işler erkek tarafından
görülmeli. Ev işlerinde de
kadına yardımcı olmalı. Evdeki düzen ve temizliğe dikkat etmeli.
Eve bağlılık:
Kadının hoşlandığı erkek, evine bağlı
olan erkektir.
Erkek, geceleri ihtiyaçtan fazla dışarıda kalmayıp evine dönmeli. İnsan
aradığı
saadeti, ancak evinde bulabilir.
Evli
Kadınlar İçin Önemli Konular
Güleryüz:
Kadın, erkeğine karşı güler yüzlü, tatlı sözlü olmaya
çalışmalı. Kocasının iyiliklerine karşı teşekkür etmek de, güzel bir
nezaket
halidir.İtaat: Kadın, eşinin meşru isteklerine itaat etmeli, sözlerini
dinlemeli. Ancak haram işlemeye ve farzın terkine yönelik yersiz bir
istek
karşısında kimseye itaat gerekmez.
Ev idaresi: Ev
idaresinde kadın lüks ve israftan
kaçınmalı. Evdeki
eşyaları temiz ve idareli kullanmalı. Ev masraflarında kadının
savurganlığı iyi
değildir. Tutumlu olması gerekir. Buna dikkat etmeyen aileler sıkıntıya
düşerler.
İzin almak: Eşinden
izinsiz ve lüzumsuz dışarılarda
gezmekten
kaçınmalıdır. Ancak ana-baba ve yakın akrabalar, lüzum ve ihtiyaç
halinde
izinsiz de olsa ziyaret edilebilir.
Süslenme: Kadın,
evindeki süs ve giyimiyle erkeğine
cazip görünebilmeli.
Bu süslenme faydalı ve lüzumludur. Fakat kadın, sadece eşi için
süslenmeli,
dışarıya karşı değil!
Tenkitten çekinmek:
Kadın, erkeğine karşı olur olmaz
şeyler için
tenkitte bulunmaktan ve ona emir verir gibi tavır almaktan sakınmalı.
Hiç bir erkek,
eşinin ona emir vermesinden hoşlanmaz.
Dedikodu: Bağırıp
çağırmaktan, gevezelik etmekten,
başkalarının
dedikodusunu yapmaktan kadınlar titizlikle sakınmalı. Huzursuzlukların
baş
sebebi dildir, bunu unutmamalı.
Alaydan sakınmak:
Kadın, şaka dahi olsa eşi ile alay
etmemeli. Ona
hakarette bulunmamalı. Hele bunu başkalarının yanında asla yapmamalı.
Ayrıca
ikide bir kendini ve sülalesini övmekten sakınmalı.
Şikayetçi olmamak:
Erkek eve döndüğü zaman kadın,
bir takım sıkıntı ve
şikayetleri öne sürerek huzur bozmaktan sakınmalı. Ailedeki kaynana
kayınbaba
ile de iyi geçinmelidir.
Engel çıkarmamak:
Kadın, eşinin ilmi ve fikri
çalışmalarına engel
olmaktan sakınmalı. İlim ve fikir mesleğinde hizmet görenler, bunları
evlilik
hayatına feda edemezler.
Ailede
Çocuk Terbiyesi
Yemek
adabı:
Çocuklar yemekten önce ve sonra ellerini
yıkamalıdır. Tabii bu büyükler için de geçerli. Yeme-içmeye 'Bismillâh'
ile
başlayıp, sonunda 'Elhamdülillâh' deme alışkanlığı kazanmalı. Sağ elle
yemeli.
Büyüklerden önce yemeye başlanmamalıdır.
Konuşma adabı:
Çocukları kaba sözlerden, ayıp laflar
etmekten ve yalan
söylemekten menetmeli. Onlara güzel sözleri, doğru, nazik ve edepli
konuşma
tarzını benimsetmeli.
Hürmet: Çocuklar
büyüklere saygılı olmalı. Onlar
gelince ayağa kalkmalı.
Gerektiğinde onlara yer vermeli. Onların yanında söz hakkı verilmeden
gevezeliğe kalkışmamalı.
Dinî bilgi: Çocuğa
anlayacağı seviyede iman ve İslâm
esasları telkin
edilmeli. Dinî duyguları geliştirilip kuvvetlendirilmeli. Dinî telkin
ve
tebliğin en uygun dönemi 7-15 yaşları arasıdır.
Helâl lokma:
Ana-baba, evladına haram lokma
yedirmekten sakınmalı.
İhtiyaçlarını azından da olsa helâlinden temin etmeli, fazla mal için
asla
helâl olmayana uzanmamalı.
Oyun: Çocuklar için
oyun ve eğlence vaz geçilmez
ihtiyaçtır. Bu
unutulmamalı. Onlar toplu halde oynarken zaruret olmadıkça oyunlarını
bozmamalı.
Arkadaşlık: Her
zaman için çocukların arkadaşlarına
dikkat etmeli.
Onları ahlâksız ve edepsiz kimselerle arkadaşlık etmekten korumalı, iyi
çocuklarla arkadaşlığı sağlanmalı.
Adalet: Ana-baba,
çocuklara dönük davranış ve
hediyelerde eşitliği
gözetip adaletli davranmalı. Fakat onlardan biri haksızlık yapınca,
bunu da
dikkate almalı.
Örnek tavır:
Çocuğun yapmaması istenen fena
hallerden ana-baba da uzak
kalmalı. Yapılması istenen şeylerin büyükleri tarafından yapıldığını
çocuklar
da görmeli.
Mükâfat: Çocukta
iyi davranışlar görülünce onu
mükâfatlandırmalı, teşvik
etmeli. Kötü halleri ise uygun lisanla ikaz edilerek
yasaklanmalı.
|