Peygamber
Efendimiz Hz. Fatıma'yı hazırlamalarını, müminlerin annesi Ümmü Seleme
(r.a)
ile azad etmiş olduğu cariyesi Ümmü Eymen'e (r.a) emretti. Hazırlık
tamam
olunca, kır renkli bir deveyi zamanın icaplarına göre süsleyip
hazırladılar.
Cenab-ı Fatıma validemizi deveye bindirip ipini Selmanı
Farisi'nin eline
verdiler ve Hz. Ali'ye:
"Ya Ali,
Fatıma gelin olarak evinize gönderildi. akaşam namazından
sonra
ben de geleceğim, beni bekleyin" buyurdular.
Akşam
olunca Resul-i Ekrem Efendimiz Hz.Ali'nin evine varıp kapıyı
tıklattı,
içeri girmek için izin istedi. Resulullah (S.A.V.) kapıya çıkan Ümmü
Eymen'e:
-
Kardeşim burada mı? buyurdu. Ümmü Eymen (r.a):
- Babam
anam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü, senin kardeşin kimdir?
dedi.
Resulullah efendimiz :
- Ali b.
Ebi Talib'dir deyince Ümmü Eymen:
- Senin
kızın ona nikahlandığına göre o senin nasıl kardeşin oluyor?
dedi.
Resul-i Ekrem:
- Evet o
muhakkak öyledir, buyurdular. Sonra:
- Esma
binti Umeys de burada mı? dediler. "Evet" cevabı verilince:
- Demek
Allah Resulunun kızına hizmete geldi, buyurdu. Ümmü Eymen:
- Evet,
dedi. Resulullah.
- Hayra
ersin, diye dua etti.
Bundan sonra Peygamber efendimiz su istedi. bir kap içinde su
getirdiler.
Resulullah Efendimiz o suyun içine bir miktar misk döktüler. O sudan
Hz.Ali'nin
(r.a) göğsüne, arkasına ve kollarına sepeledi ve şöyle dua etti :
"Ya
Allah, bunlara bereket ver (ve bu izdivacı) bunlara mubarek kıl"
buyurdular.
Daha
sonra Hz.Fatıma'yı çağırdı. Cenab-ı Fatıma, utancından
gözlerini
elbisesinin üzerine eğmiş duruyordu. Resulullah efendimiz bu sudan onun
üzerine
de sepeledi ve:
"Ya
Allah, onu ve zürriyetini şeytanın şerrinden korumanı niyaz
ediyorum" diye dua etti.
Bundan
sonra Resul-i Ekrem İhlas ve Muavvezeteyn surelerini okumuş,
onlara ve
zürriyetlerine dualarda bulunmuş ve Hz.Ali'ye hitaben:
-Allahın
adı ve bereketiyle haydi zevcenin yanına gir, buyurdular.
Kaynak:
İslam'da
Kadın ve Aile, Mehmed Emre