Kadınların kendi aralarında oynamaları caiz midir?
Kadınların kendi aralarında eğlence düzenleyip oynamaları meşru ölçüler içerisinde olmak kaydı şartıyla caizdir. Bu meşru ölçüler şunlardır:

Mekân erkeklere kapalı olmalı; içkisiz, kavgasız ve kargaşasız eğlence düzenlenmeli; gıybet, dedikodu gibi haram fiillere yer verilmemeli; eğlencelerde nefsi şımartan, şehevî duyguları tahrik eden, yetimâne hüzünler veren ve ulvî duyguları tahrip eden, inançlara aykırı, isyana ve harama teşvik eden parçalar çalınmamalıdır.

Elbette bu gibi şeylerde aşırıya kaçmak insanı harama düşme tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. Bu nedenle ölçülü olmakta her zaman yarar vardır.

Düğün, bayram gibi sevinme zamanlarında def çalınması, dinimizce meşrudur. Tirmizi’nin Hz. Aişe’den rivayet ettiği bir hadiste “Nikahı ilan ediniz ve def çalınız.”1 buyrulmuştur. Nesei’nin bir rivayetin de ise “Helal ile haramın arasındaki fark, nikâhın ilan edilmesi ve def çalınmasıdır.”2 buyrulmuştur.

Def dışında diğer enstrümantallerle icra edilen müzikler

Sözleri küfür, şirk ve isyan içermeyen, söz ve çalgısıyla kişiyi isyana teşvik etmeyen, şehevi arzulara yol açmayan müziklerin dinlenmesi caizdir. Kadın söylüyorsa, kadın dinleyebilir. Erkek söylüyorsa, erkek dinleyebilir.

Çalgı çalmak da yukarıda belirtilen hususlara tabidir. Çalgısız sadece çıplak sesle söylenen müzik de buna göre değerlendirilir.

Bununla birlikte böyle de olsa ve hatta ilahi de olsa Nakşibendi büyüklerimiz, müzik dinlenmesini ve şarkı-türkü söylenmesini tasvip etmemektedirler.

Kadınların dar elbise ile oynamaları

Bir kadının, Müslüman bir kadının yanında avret yerleri göbeği ile diz kapağı arasıdır. Gayrimüslim bir kadının yanında ise yüz ve elleri dışında tüm vücudu avrettir.

Dinimizin kesin bir emri olan tesettürün birçok hikmeti bulunmaktadır. Müslüman bir hanıma düşen vazife bu emri düşünmeksizin yerine getirmektir.

İşte bu tesettür sadece örtmek anlamına gelmemektedir. Bu tesettürün ayrıca içini gösterecek kadar şeffaf ve ince olmaması, hatları belli edecek kadar dar olmaması, bakışları çekecek renkli ve alacalı olmaması İslami tesettürün niteliğini oluşturmaktadır.

Buna göre bir kadının Müslüman kadınların yanında avret yerlerini belli edecek kadar dar bir elbise giymesi, tesettür emrini tam olarak yerine getirmemektir. Bu da kadını, Allah Teala katında sorumlu kılacaktır. 

Mehmet Talu, Dini Meseleler