Kadınların
kendi
aralarında eğlence düzenleyip oynamaları meşru ölçüler içerisinde olmak
kaydı
şartıyla caizdir. Bu meşru ölçüler şunlardır:
Mekân erkeklere kapalı olmalı;
içkisiz, kavgasız ve kargaşasız eğlence
düzenlenmeli; gıybet, dedikodu gibi haram fiillere yer verilmemeli;
eğlencelerde nefsi şımartan, şehevî duyguları tahrik eden, yetimâne
hüzünler
veren ve ulvî duyguları tahrip eden, inançlara aykırı, isyana ve harama
teşvik
eden parçalar çalınmamalıdır.
Elbette bu gibi şeylerde
aşırıya kaçmak insanı harama düşme tehlikesiyle karşı
karşıya bırakır. Bu nedenle ölçülü olmakta her zaman yarar vardır.
Düğün, bayram gibi sevinme
zamanlarında def çalınması, dinimizce meşrudur.
Tirmizi’nin Hz. Aişe’den rivayet ettiği bir hadiste “Nikahı ilan ediniz
ve def
çalınız.”1 buyrulmuştur. Nesei’nin bir rivayetin de ise
“Helal ile
haramın arasındaki fark, nikâhın ilan edilmesi ve def çalınmasıdır.”2
buyrulmuştur.
Def dışında diğer enstrümantallerle icra
edilen müzikler
Sözleri küfür, şirk ve isyan
içermeyen, söz ve çalgısıyla kişiyi isyana teşvik
etmeyen, şehevi arzulara yol açmayan müziklerin dinlenmesi caizdir.
Kadın
söylüyorsa, kadın dinleyebilir. Erkek söylüyorsa, erkek dinleyebilir.
Çalgı çalmak da yukarıda
belirtilen hususlara tabidir. Çalgısız sadece çıplak
sesle söylenen müzik de buna göre değerlendirilir.
Bununla birlikte böyle de olsa
ve hatta ilahi de olsa Nakşibendi büyüklerimiz,
müzik dinlenmesini ve şarkı-türkü söylenmesini tasvip etmemektedirler.
Kadınların dar elbise ile oynamaları
Bir kadının, Müslüman bir
kadının yanında avret yerleri göbeği ile diz kapağı
arasıdır. Gayrimüslim bir kadının yanında ise yüz ve elleri dışında tüm
vücudu
avrettir.
Dinimizin kesin bir emri olan
tesettürün birçok hikmeti bulunmaktadır. Müslüman
bir hanıma düşen vazife bu emri düşünmeksizin yerine getirmektir.
İşte bu tesettür sadece örtmek
anlamına gelmemektedir. Bu tesettürün ayrıca
içini gösterecek kadar şeffaf ve ince olmaması, hatları belli edecek
kadar dar
olmaması, bakışları çekecek renkli ve alacalı olmaması İslami
tesettürün
niteliğini oluşturmaktadır.
Buna göre bir kadının Müslüman
kadınların yanında avret yerlerini belli edecek
kadar dar bir elbise giymesi, tesettür emrini tam olarak yerine
getirmemektir.
Bu da kadını, Allah Teala katında sorumlu kılacaktır.
Mehmet Talu, Dini Meseleler
|