Cinsi
münasebetin tatmine erdirici olabilmesi için ilişkiden önce sevişilmesi
şarttır.
Kadının
sürekli tatminsizliği kadın cinselliğine karşı bir zulümdür. Kullarına
tatmin olunma ihtiyacı duyulacak bir cinsellik ihsan eden Yüce Allah,
elbetteki bu zülme razı olmaz. Cenab-ı Hak buyuruyor: "... Kadınlarınız
sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.
Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın).
(Bakara Suresi /223)
Resulullah
buyuruyor:
Üç
şey cefadandır; .... kocanın yönlenderdiği nükteler ve öpüşmeler
olmaksızın, eşler arasında cinsel ilişki olması. Sizden hiçbiriniz
eşiyle hayvanlar gibi (sevişmeksizin) birleşmesin.
Üç
tür uygulama, kişinin acizliğindendir. ... kişinin fısıldaşmaksızın,
sarmaş-dolap olup eğlenmeksizin eşi ile cinsel münasebette bulunması;
eşi orgazm olmadan boşalıp işini bitirmesidir.
Erkekler
için olduğu kadar, kadınlar için de sevişme bir sünnet görevidir.
Resulullah buyuruyor:
Senin
onunla, onun da seninle sevişeceği, senin onu, onun da seni
öpüp-ısıracağı bir bakire ile evlenseydin ya!
Kıyâmet
Günü Allah katında insanların en şerlilerinden biri de, kendisi
karısıyla karısı da kendisiyle sevişip ilişkide bulunduktan sonra,
karısının sırrını açığa vuran adamdır.
Sevişmek;
kadının hem hakkı, arzulayan kocası için hem de görevidir.
Kadınlığın gereklerini üstlenen bir kadın olmak yüceliktir. Mümin
kadınların kocalarına aşık, işveli ve onları kadınlıklarına bağlayan
kadın olmaları Rabbimizin arzusudur. Hiç şüphe yok ki Kur'an-ı Kerim'de
Cennet kadınlarının vasfedilmesinin bir gayesi de Müslüman kadınları,
onların vasıflarıyla vasıflanmaya yöneltmektir.
Cinsi
münasebetten önce fısıldaşma; öpme, dil ve dudakları emme v.s. müekked
sünnettir. Aksine davranış mekruhdur.