BAZI ARAP KABİLELERİNİN FAZİLETİ

4500 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Eslem kabilesini Allah selâmetli kılsın, Gıfar kabilesine de mağfiret buyursun!"

Buhari, Menakıb 6; Müslim, Fezailu's-Sahabe 184, (2515, 2516).

4501 - Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kureyş, Ensar, Cüheyne, Mezeyne, Eslem, Eşca' ve Gıfâr benim dostlarımdır. Onların da Allah ve Resûlünden başka dostları yoktur."

Buhari, Menakıb 6; Müslim, Fezailu's-Sahabe 189, 190, (2520-2521); Tirmizi, Menakıb, (3945).

4502 - Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ben Eş'ari cemaatin geceleyin evlerine girerkenki Kur'an okumalarını seslerinden tanırım. Gündüzleyin girerlerken evlerini görmemiş de olsam, geceleyin Kur'an okuyuşları sebebiyle seslerinden evlerini tanırım. Onlardan biri Hakîm'dir. Atlılara -yahut düşmana dedi- rastlayınca, onlara:

"Arkadaşlarım, kendilerini beklemenizi söylediler!" dedi."

Buhari, Megazi 38, Humus 15, Menakıbu'l-Ensar 37; Müslim, Fezailu's-Sahabe 166, (2499).

4503 - Yine Buhâri ve Müslim Ebu Musa'dan şu hadisi kaydetmişlerdir:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eş'ariler, gazve sırasında azıkları tükenir, Medine'de de ailelerinin yiyecekleri azalırsa, yanlarında bulunanları bir yangının üzerinde toplarlar sonra onu tek bir kabla eşit olarak paylaşırlar. Onlar bendendir, ben de onlardanım."

Buhari, Şirket 1; Müslim, Fezailu's-Sahabe 167, (2500).

4504 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Beni Temim'i, haklarında Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işittiğim üç şeyden sonra hep sever oldum. Demişti ki: "Onlar Deccal'e karşı ümmetimin en şiddetlisidirler." Onların zekâtları gelmiştir. Aleyhissalatu vesselam:

"Bu, kavmimizin zekâtlarıdır!" buyurdular. Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın yanında onlardan bir esire kadın vardı,

"Onu azad et, çünkü o, Hz. İsmâil evlatlarından!" buyurdular."

Buhari, Itk 13, Megazi 67; Müslim, Fezailu's-Sahabe 198, (2525).

4505 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Kays'tan bir adam:

"El Allah'ın Resûlü! Hımyer'e lânet et!" dedi. Aleyhissalatu vesselam ondan yüzünü çevirdi. Adam aynı talebi tekrar edince, Aleyhissalatu vesselam:

"Allah Hımyer'e rahmet kılsın. Onların ağızları selam, elleri yiyecek, kendileri de emniyet ve iman ehli kimseler!" buyurdu."

Tirmizi, Menakıb, (3985).

4506 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ezd kabilesi, Allah'ın yeryüzündeki ordusu (ve dininin yardımcıları)dır. Halk onları alçaltmak ister, Allah ise onları yüceltir. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zaman kişi:

"Keşke babam Ezdi olsaydı! Keşke annem de Ezdi olsaydı!" diye temennide bulunacak."

Tirmizi, Menakıb, (3933).

4507 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Tufeyl İbnu Amr ed-Devsi, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek:

"Devs kabilesi helak oldu. (Allah'a) âsi oldu (ve İslam'a girmekten) imtina etti. Onlara bir bedduada bulunnun!" dedi. Orada bulunanlar, Aleyhissalâtu vesselâm'ın beddua yapacağını zannetti. Ama O:

"Allah'ım, Devs'e hidayet ver, onları imâna getir!" buyurdu."

Buhari, Megazi 75, Cihad 100, Da'avat 59; Müslim, Fezailu's-Sahâbe 197, (2524).

4508 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Sahabeler radıyallahu anhüm. Aliyhissalâtu vesselâm'a müracaat ederek:

"Ey Allah'ın Resûlü! Taiflilerin okları bizleri yaralayıp parçaladı. Aleyhlerine Allah'a bir bedduada bulunuverseniz!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Allahım, Tâiflilere hidayet ver!" buyurdular!"

Tirmizi, Menakıb (3937).

4509 - Ebu Berze el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bir sahabiyi Arap kabilelerinden birine irşad vazifesiyle gönderdi. Ancak kabile halkı ona hakaretler edip bir güzel dövdüler. Sahabi, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek durumu haber verdi. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Eğer Ummân ahalisine gitmiş olsaydın onlar ne söverler ne de seni döverlerdi" buyurdu."

Müslim, Fezailu's-sahabe 228, (2544).

4510 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mülk (saltanat, idare) Kureyş'tendir. Kaza (davaları hükme bağlama) Ensar'dadır, Ezân Habeşlilerdedir, emânet (güven) Ezd'dedir, yani Yemen'dedir."

Tirmizi, Menakıb, (3932).

4511 - Ebu Sekine (ki Muharrerler'den bir kimsedir.) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın bir sahabesinden naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Sizi bıraktıkları müddetçe siz de Habeşlileri bırakın. Sizi terkettikleri müddetçe Türkleri terkedin."

Ebu Davud, Melahim 8, (4302).

4512 - İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm üç kabileye ikrah eder halde vefat etti: Sakif, Beni Hanife, Beni Ümeyye."

Tirmizi, Menakıb, (3938).

ARAPLARIN FAZİLETİ

4513 - Selman-ı Farisi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana:

"Bana buğzetme, dinini terketmiş olursun!" buyurdular. Ben:

"Ey Allah'ın Resûlü, ben size nasıl buğzederim? Allah hidayeti bana sizin elinizle ulaştırdı" dedim.

"Araba buğzedersin, böylece bana buğzetmiş olursun" buyurdular."

Tirmizi, Menakıb, (3923).

4514 - Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim Arabı aldatırsa şefaatime giremez ve sevgim de ona ulaşmaz."

Tirmizi, Menakıb, (3924).