Nuh (a.s) ve Şeytan
Dini Hikayeler
Nuh (a.s) asma kökleri dikmiş, geniş bir üzüm bahçesi meydana getirmek istiyordu. Fakat diktiği kökler bir türlü yeşermek bilmiyordu. Nûh (a.s), "Acaba neden yeşermiyor?" diyerek tasalanıp dururken bir gün kendisine yaşlı bir ihtiyar kıyafetine bürünerek lânetlik şeytan çıkageldi ve "Ey Allah elçisi!" dedi. "Eğer bağının yeşererek üzüm vermesini istiyorsan izin ver de bütün asma köklerinin diplerine şu yedi hayvanı keserek kanlarını akıtayım."

Bağının yeşerip de çil çil üzümler vereceğini duyan Nûh Peygamber, "bildiğiniz gibi yapın" diyerek şeytana izin verdi. Şeytan da şu yedi hayvanı kesti:

Arslanı
Ayıyı
Kaplanı
Çakalı
Köpeği
Horozu
Tilkiyi

İşte bunların kanlarını asmaların köklerine bir bir döktükten sonra, bağ yeşerdi ve üzüm verdi. Böylece şeytanın ileri sürdüğü iddiası yerine gelmiş oluyordu. Daha önce tek renkte olan üzümler adı geçen hayvanların kanlarıyla sulandıktan sonra tam yedi renge bürünmüşlerdir.

İşte o yüzdendir ki içki kullanan kimsede şu yedi karakteri görmekteyiz. Her içki içen kimse sarhoşken; kendini aslan gibi cesur, ayı gibi kuvvetli, kaplan gibi öfkeli (kükremiş), çakal gibi konuşkan (uluyan) köpek gibi kavgacı (hırlayıcı), tikli gibi kurnaz ve intikamcı, horoz gibi ötücü hisseder.

Hayatül Kulub