Kendini
Tehlikeye Atmak
İstanbul'un, İslâm orduları
tarafından kuşatılması, ilk defa Hz.
Muaviye r.a.'ın halifeliği sırasında olmuştur. Hz. Muaviye, Süfyan b.
Avf r.a. komutasında büyük bir orduyu Bizans üzerine gönderirken, oğlu
Yezid'in de aynı orduya katılmasını istemişti. Fakat Yezid birtakım
mazeretler ileri sürerek geri kalmak isteyince, onu göndermekten
vazgeçmişti.
Savaşa çıkan
askerler yolda açlık, hastalık ve sıkıntılarla karşılaşmış, bu haberi
alan Yezid ise şöyle bir beyit söyleyivermişti:
'Yanımda Ümmü
Gülsüm, yaslandım minderime
Orduların düştüğü sıkıntıdan bana ne!'
(Ümmü Gülsüm,
Yezid'in hanımıdır.)
Vay, sen misin böyle
diyen! Hz. Muaviye r.a. bu yakışıksız şiirden haberdar olunca, derhal
Yezid'e emir verdi. Bizans topraklarındaki orduya yetişerek, onların
uğradığı güçlük ve sıkıntılara katlanmasını sağlamaya yemin etti.
Yezid -yirmidört
yaşındaydı- babasının hazırladığı yeni bir orduyla yola çıktı, öbür
orduya katıldı. Bu ordu içinde İbn Abbas, İbn Ömer, İbn Zübeyr ve Ebû
Eyyûb el-Ensarî de (Allah hepsinden razı olsun) vardı. Bizans
toprakları üzerinden uzun bir yolculuk yapan İslâm ordusu İstanbul
önlerine geldi ve Rumlarla günlerce süren çetin muharebeler yapıldı.
Bu çarpışmalar
sırasında müslüman askerlerden Abdülazîz b. Zürare isimli bir yiğit,
tek başına düşman saflarını yararak içlerine kadar girmiş ve geri
dönmüş, birkaç kez tekrarladığı bu hamleler sonunda şehîd olmuştu. Onun
yalnız başına düşman ordusuna daldığını görenler,
- Sübhanallah! Adam
kendisini tehlikeye atıyor! diye seslenmişler, bunun üzerine Hz. Ebu
Eyyûb r.a. da şöyle demiştir:
- Ey insanlar! Siz
'kendinizi tehlikeye atmayın' ayetini böyle yorumluyorsunuz ama o ayet
bir Ensar topluluğu hakkında nazil olmuştur. Allahu Tealâ dinini
kuvvetlendirdiği ve İslâm'ın yardımcıları çoğaldığı zaman, biz kendi
aramızda Rasulullah'tan gizli olarak: 'Artık bize ihtiyaç kalmadı.
Bundan sonra mallarımızla meşgul olalım.' dedik. Bunun üzerine Yüce
Allah yanlış düşüncemizi düzeltti. 'Allah yolunda harcama yapın,
kendinizi tehlikeye atmayın' (Bakara, 195) ayetini indirdi. Kendimizi
tehlikeye atmak, mallarımızla uğraşıp cihadı
terk etmektir.
'Eyyûb Sultan'
Hazretleri o seferde vefat etmiş ve bugünkü yerine defnedilmiştir.
|