Hz. Musa
Aleyhisselâm, bir gün münacatları esnasında «Ya Rabbî! Cennette benim
arkadaşım
kimdir, bana göster.» diye iltica eder. Hak Teâlâ ve Tekaddes
Hazretleri:
- Ya Musa! Filan
şehirde, filan çarşıda ve şu şemail ve isimde bir kasap vardır. O
kimsedir,
diye ilham eyler.
Hz. Musa
Aleyhisselâm hemen hareket eder ve o kasabı bulur. Dükkânının karşı
tarafında,
bir miktar seyrederek ahvaline vâkıf olmak üzere oturur. Görür ki gayet
gaddar
ve zalim bir kimsedir. Sattığını hep eksik tartmaktadır. Hz. Musa'nın
hatırına,
bu kimse bana nasıl arkadaş olabilir, her halde o başka bir kimse
olması
lâzımdır, diye gelir. Tam o esnada Hz. Cebrail gelerek, o kimsenin
olduğunu
haber verir.
Hz. Musa
Aleyhisselâm akşama kadar dükkânın önünde oturur ve akşam olunca, kasap
bir
miktar et alarak elindeki zembiline koyar ve evine gitmek üzere iken,
Hz. Musa:
«Ya kasap, beni misafir kabul eder misin? diye sorar. Kasap da
«Buyurun, sizin
gibi muhabbetli misafiri asla görmedim. Bu gece hizmetinizle
şerefleneyim.» der
ve beraberce giderler. Hemen Hz. Musa Aleyhisselâmm önüne yemekler
koyar ve
«Ey mübarek zat isterseniz siz yeyin. Şayet beraber yiyelim derseniz,
bir
miktar beklemeniz lâzım gelecek. Zira benim çok mühim bir işim vardır,
müsâdenizle onu yerine getireyim.» der. Ve getirmiş olduğu eti iyice
pişirip,
evin köşesinde asılı bir zembıM aşağıya indirir. İçinden son derece
küçük ve
zayıf bir kadın çıkarır. O'nun ağzına yavaş yavaş eti verir. Karnını
doyurduktan sonra altını da temizler ve tekrar yerine asarak Hz. Musa
Aleyhisselâmın yanına gelir. Özür dileyerek birlikte yemek yemeye
başlarlar.
Kadına yemek
yedirirken kadının dudakları bir kaç defa hareket etmiş ve konuşur gibi
olmuş.
Bu hali Hz. Musa Aleyhisselâm farketmiş olduğu için o kimseye:
- Ey kişi, bu
senin annen midir?
-Evet, annemdir.
Çok ihtiyar ve mecalsizdir. Her gün böylece dükkândan geldiğim zaman
hizmet
ederim.
- Yemek
yedirirken dudakları kıpırdadı. Sözü anlaşılır mı?
- Evet anlaşılır.
Her ne zaman, karnını doyurup hizmetini yaptığımda «Ya Rabbî, bu oğlumu
cennette Musa'ya arkadaş eyle.» diye dua eder.
- Ey kimse! Sana
müjdeler olsun kî, annenin duası dergah-ı izzette kabul oldu. Musa
benim, der
ve ilham-ı ilâhî ile oraya geldiğini söyler.
O kimse de çok
sevinir ve bütün günahlarına tevbe ve istiğfar ederek ibadet ile meşgul
olmaya
başlar.
Böylece annesine
yapmış olduğu hizmet sebebi ile, salihler zümresine dahil olur.
Kaynak:
Büyük Dini Hikayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu,
Osmanlı Yayınevi |