Kocasına
Sadık Kadın
|
|
Peygamber (s.a.v.)
devrinde bir savaşçı, savaş meydanlarında aydınlık Allah yolu uğruna
düşmanla çarpışmak için sıcak yuvasından ayrılmak üzere karısıyla
vedalaşırken ona şöyle der:
"Karıcığım, ben dönene kadar sakın evden ayrılma."
ocasının bu sıkı tembihine harfi harfine ayak uydurarak evden dışarı
çıkmayan sadık kadın, çoluk çocuğu ve ev işleri ile meşgul oladursun.
Bir gün öz babasının hasta döşeğinde ölümle pençeleştiği haberini alır.
Babasına gitsin mi, gitmesin mi? Bir yanda "Evden dışarı çıkma" diyerek
savaş meydanında düşmanla cenkleşen kocasının sıkı tembihi, bir yanda
da hasta döşeğinde ölümle pençeleşen öz babasının hasta haberi: Biri
evinin ve çocuklarının babası ve bir ömür boyu aynı yastıkta hayatını
paylaşacağı eşi; diğeri de varlığına sebep olan ve dinimizin kendisine
öf bile demeyi doğru bulmadığı babası.
İşte kadın bu iki kişiden birini tercih etme fikriyle bunaldığı mesele
hakkında, dince en doğru olan hareketi öğrenmek için Peygamber'e bir
elçi gönderir. Sevgili Peygamberimizin sözü şudur: "Kocanızın emrine
uyun." Kadın, belki de bir çözüm yolu bulunur diye bir iki defa daha
gönderdiği elçi aracılığıyla Peygamberden aldığı cevap yine aynıdır:
"Kocanızın emrine uyun."
Bunun üzerine kadın, babasının hastalığı karşısında onun ziyaretine
bile gidememenin derin üzüntüsünü yüreğine gömerek, "Dinimizin emri
buymuş" deyip kocasının emrine uyar ve evden dışarı çıkmaz. Bir süre
sonra da son bir defa göremeden babası ruhunu teslim eder. Kocasına
bağlılığın en faziletli örneğini veren kadın bu acı habere de göğüs
gererek yine evinden dışarı çıkmaz ve olanca gücüyle sabredip katlanır.
Tâ ki kocası gelene kadar.
Nihayet bir gün kocası sağ salim çıkagelir. İşte tam bu sırada
Yüce Allah sevgili Peygamber'in o sadık kadına söylemesi kaydıyla şunu
vahyeder; "Ey Muhammed! Kocasına gösterdiği bağlılığından dolayı o
kadını affettim. Git söyle."
|
|