Hindistan
Sultanı Mahmut Gaznevi, Delhi de, orduları
ile giderken, bacası tüten bir kulübe görür, içeriye girer, bakar ki
Ebul
Hasen Harkani hazretleri, kitapları ve talebeleri ile ilgilenir,
Sultana
ilgi göstermez. Sultan ise, bu duruma çok öfkelenir; fakat belli
etmeden der
ki:
-
Hoca
-
Ne
var?
-
Hocan
Bayezid-i Bistami nasıl birisi idi?
Ebul Hasen Harkani hazretleri, hocasının adını duyunca der ki:
-
Hocam
öyle bir zat idi ki, müslüman olmayan bir kimse yüzüne baksa, iman ile
şereflenirdi.
- Bu ne biçim söz? Peygamber efendimizi Ebu Cehil ve diğer müşrikler
gördü,
imana gelmedi, senin hocan Peygamberimizden daha mı büyük ki yüzüne
bakan imana
geliyor?
Ebul
Hasen Harkani hazretleri şu cevabı verir:
- Ebu Cehil ve diğer müşrikler, Peygamberimizi Ebu Talibin yetimi
olarak
gördüler, Peygamber olarak göremediler. Hocam Bayezid-i Bistami
hazretlerinin
yüzüne, bir ateist veya Yahudi bu Bayezid-i Bistami hazretleridir diye
baksa
iman ile şereflenir.
Sultanın hoşuna gider ve memnun olarak ayrılır. Ebul Hasen Harkani
hazretleri
Sultanı dışarıya kadar uğurlar. Sultan şaşırıp der ki:
-
Seni
anlayamadım, geldiğimde yüzüme bile bakmadın; şimdi ise dışarıya kadar
uğurluyorsun. Sebebi ne ki?
-
Gelirken kibirle içeri girdin, giderken tevazu ile gidiyorsun, şimdi
güzelleştin. |