Büyüklerden
bir
zat, ahaliden para toplamak istedi, düşmana karşı tedbir almak, bazı
mevkileri
tamir ve tahkim için... Hak bu parayı vermedi. o büyük zat, bundan
mahzun oldu
ve ağladı. Geceleyin, yatsı namazından sonra birdenbire bir adam
peydahlandı ve
o büyük zatın önüne bir kese içinde iki bin akçe bıraktı ve dedi.
- Bu
parayı dilediğiniz işe sarfediniz!...
Bu
meçhul insan, Ebu Amr... O büyük zat parayı kabul ve ona iyi dualar
etti.
Sabahleyin
o büyük zat, dostlarından ve yakınlarından ibaret bir kalabalık
topladı, keseyi meydana çıkardı ve sevinç içinde:
- Biz,
dedi; Ebu Amr hakkında çok ümide düştük. Dün gece bana, müslümanların
kendilerini düşmana karşı müdafaa etmeleri için iki bin akçe getirdi.
Allah
iyiliğin karşılığını versin.
Birdenbire
Ebu Amr'ın kalabalık içinde doğrulduğu görüldü. Ebu Amr haykırdı:
- Dün
gece size verdiğim para anneme aitti. Annem paranın bu işe sarf
olunmasına razı değildir. Lütfen bana iade ediniz ki, ben de kendisine
vereyim!...
Büyük
zat hemen elini keseye atıp Ebu Amr'a uzattı. Ebu Amr keseyi aldı,
uzaklaştı.
Yine
akşam, gece, yatsı namazından sonra... O büyük zat odasında bire köşeye
çekilmiş düşüncede... Yine Ebu Amr birdenbire peydahlanıyor...
Yine
elinde aynı kese ve kesenin içinde iki bin akçe... Ebu Amr
parayı o
büyük zatın önüne koyuyor ve fısıldıyor:
- Parayı
getiriyorum ve sizden tek bir şey rica ediyorum: Bu parayı o
türlü sarfediniz ki, ikimizden başka kimse birşey bilmesin...
Onun
nereden geldiğini yalnız Allah bilsin....
Veliler
Ordusundan 333, Necip Fazıl Kısakürek
|