Yûnus
bin Ubeyd’in manifatura
dükkânında, fiyatları, iki yüz
dirhem ile
dört yüz dirhem arasında değişen kumaşlar satılıyordu. Dükkânında
kardeşinin oğlu da çalışıyordu. Yolda bir kimseyi kumaş almış gidiyor
görünce, kumaşı tanıyıp, kendi dükkânından aldığını anladı.
O
kimseye;
-Bu kumaşı kaça satın
aldınız? diye
sorunca, dört yüz dirheme aldığını
öğrendi.
Sonra;
-Bu kumaşın değeri iki
yüz dirhemdir.
Geri dönüp
paranızın üstünü alınız, buyurdu.
O kimse;
-Bu kumaş, bizim orada
beş
yüz dirhem eder, ben aldanmış sayılmam! deyince;
-Olsun. Siz, gidip
iki yüz dirhem paranızı alınız, dedi.
O kimse gelip, iki yüz
dirhemini
aldı gitti.
Yûnus bin Ubeyd,
dükkânda tezgâhtar
olarak bulunan
yeğenine;
-Kumaşı bu kadar
pahalıya niye
sattın?”diye sordu.
Yeğeni;
-Vallahi kendi rızâsı
ile aldı, dedi.
Yûnus
bin Ubeyd;
-O râzı olsa da,
sen râzı olmayacaktın, buyurdu.
|