Abdülazîz
Debbağ
hazretleri'ninbir
grup talebesi bir yere gitmek için yola çıktılar. Yanlarında eşkıyâ
saldırısına karşı koyacak hiç bir şey yoktu. Geceyi tenha ve korkunç
bir yerde geçirdiklerinden, içlerinden iki kişi uyumadı. Bunlar
yakınlarında bir arslanın dolaştığını fark ettiler. Biri diğerine;
-Kimseyi uyandırma sonra
paniğe
kapılabilirler, dedi.
Sabah olunca yakınlarında
ölü
bir tavşana rastladılar ve yollarına devam ettiler. İşlerini görüp geri
dönerken konakladıkları yerde, bir kişi uyumayıp arkadaşlarını bekledi.
Hocaları Abdülazîz Debbağ'ın huzuruna geldiklerinde uyumayan talebe;
-Efendim! Müsâde ederseniz
biraz uyumak istiyorum. Çünkü dün gece hiç uyumadım,dedi.
Abdülazîz Debbağ;
-Niçin uyumadın? diye
sorunca;
-Arkadaşlarımı korumak
için,diye cevap verdi.
Bunun üzerine;
-Senin gece uyumayıp
arkadaşlarını beklemen bir fayda sağlamaz. Siz giderken falan gece yol
kesiciler sizin yanınıza geldiğinde arslanı ve sizi koruyanı hatırlıyor
musun? dedi.
Talebe;
-O gece ne oldu?diye sual
edince:
-O gece falan yere
vardığınızda
üç kişi gelip size katıldı. Daha sonra sizden ayrılınca oradan gelip
geçeni gözleyen dört kişi ile buluştular. Ve sizin konakladığınız yeri
onlara haber verdiler. Siz uyuduktan sonra sizi soymak için
yaklaştıkları sırada etrafınızda bir arslanın dolaştığını görünce çok
şaşırdılar. Kendi kendilerine; "Arslanı öldürürsek bunlar uyanır,
soygun yapmaya kalkışırsak arslan engel olur." dedikten sonra bir çıkar
yol bulamayarak başka bir kervanı soymaya gittiler. Orada da bir şey
bulamayınca
tekrar sizin yanınıza geldiler. Arslan önlerine tekrar çıkınca,
aralarında şöyle konuştular: "Bunlar nasıl insanlardır ki hangi yönden
yaklaşmaya çalıştıysak orada bir arslan çıktı." Bunun iç yüzünü
öğrenmek istedilerse de Allahü teâlâ onların kalblerini mühürledi,
dedi.
Talebe;
-Yolda rastladığım ölü
tavşan
neydi? diye sorunca,
Abdülazîz Debbağ;
-Arslanın bir onuru
vardır.
Bir
insanın yüzüne sinek konsa nasıl eliyle kovalarsa, arslan da sizi
korurken, bir tavşan gelip önünde durdu. Sen ise onu görmedin. Arslan
bir pençe vurarak öldürdü, buyurdu.
|