Yavuz Selim Han, mısır'a
açtığı sefer sırasında Halep'ten Şam'a doğru
giderken, yolda, hayatına Şam'da son verilen Muhyiddin-i Arabi
Hazretleri'ni
ve onun Yavuz'u işaret eden sözlerini hatırladı. "Sin, Şın'a girdiğinde
Muhyiddin'in kabri
meydana çıkar" sözü Yavuz'un dikkatini çekmişti. Bu işaret zaman
zaman aklına takılıp duruyordu. Şam'a vardığında oranın alim ve
velileriyle görüşmelerde bulundu. Söz dolaşıp Muhyiddin-i Arabi
Hazretleri'ne de geldi Şam'ın ileri gelenleri, Hazret'in kabrinin
bulunduğu yerin halen çöplük olduğunu, hadiseden o güne kadar hazrete
iyi gözle bakılmadığını anlattılar.
Yavuz Selim Han, derhal harekete geçip kabrin yerini tesbit ettirdi.
Oraya hemen bir türbe ve yanıbaşına büyük bir cami ve imaret inşaatı
başlattı. Zamanımıza kadar muhteşem bir şekild gelen türbe, cami ve
imaret, külliye olarak ortaya çıktı.
Ayrıca,
Muhyiddin-i arabi Hazretleri'nin vefatından önce ayağını yere vurarak:
"Sizin taptığınız benim
ayağım altındadır"
buyurduğu yeri tesbit ettirip kazdırdı. Oradanküp içinde altın çıktı.
bundan Muhyiddin-i Arabi Hazretleri'nin: "Siz Allah Teâla'ya değil de
paraya
tapıyorsunuz" demek istediği anlaşıldı. Gerçekten de idmına
sebep, hazretin bu sözleri olmuştu.
*Selim
Han, çıkan
altınları Şam'ın fakirlerine dağıttı. "Sin" den maksadın Selim, "Şın"
dn maksadın da Şam olduğu kesin olarak ortaya çıkmıştı. Yavuz Sultan
Selim Han, bu sırada Şam'da üç ay kadar kalmıştır.
Kaynak: Büyük Veli Yavuz Sultan Selim, Rahmi Serin, Pamuk Yayıncılık,
2003
|