Bâtın

Gizli bulunan

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (Hadid, 3)

Allah Teâlâ'nın varlığı, hem aşikar hem gizlidir.

Cenab-ı Hakk'ın Batın oluşu bize göredir. Çünkü biz O'nu ancak sıfatlarıyla tanır ve biliriz. Zatını bilmemize imkan yoktur. O'nun varlığını ancak kendisi bilir. Özün özü O'dur, varlığı varlığının içinde gizlidir.

O, âşikâr olmakla beraber gizlidir de. Duygularla hissedilemeyip hayal ile algılanamayacağı gibi, varlığının hakikatı da, akılların idrak ve kavrayışına sığmaktan münezzehtir. Binaenaleyh O'nun için ne yalnız Zâhir ne de yalnız Bâtın diye hükmetmemeli, hükmü, âtıftan sonraya bırakarak "Zâhir ve Bâtın" demelidir. Bâtın ismine bakarak Allah'ın, kendine de gizli olduğu zannedilmemelidir.

O görünmeyen Zâhir, gizlenmeyen Bâtın'dır. Allah bütün gizliliklerde mevcuttur. O'na hiçbir şey gizli değildir. O her şeyin içinde ve yakınındadır. Bâtın olmasıyla her şeye aslından daha yakındır. O'nun için görülmeyen görünendir. Sır ve gizlilik O'nun için geçerli  değildir.

Havas ve Esrarı
  • El-Bâtın ism-i şerifi, keşfin açılması, duanın kabulü ve her türlü korkulardan kurtulmak için, "Ya Bâtın Celle Celalühü"  diyerek 62 kere okunur.
  • Taleplerin gerçekleşmesi için; "Huvel evvelü vel ahirü vea zahirü vel batın, ve huve bi külli şey'in alim" kavl-i şerifi, iki rekat namazdan sonra 145 defa okunur.