Cenab-ı
Hakk'ın Batın oluşu bize göredir. Çünkü biz O'nu ancak
sıfatlarıyla tanır ve biliriz. Zatını bilmemize imkan yoktur. O'nun
varlığını ancak kendisi bilir. Özün özü O'dur, varlığı varlığının
içinde gizlidir.
O,
âşikâr olmakla beraber gizlidir de. Duygularla hissedilemeyip hayal
ile
algılanamayacağı gibi, varlığının hakikatı da, akılların idrak ve
kavrayışına
sığmaktan münezzehtir. Binaenaleyh O'nun için ne yalnız Zâhir ne de
yalnız
Bâtın diye hükmetmemeli, hükmü, âtıftan sonraya bırakarak "Zâhir ve
Bâtın" demelidir. Bâtın ismine bakarak Allah'ın, kendine de gizli
olduğu zannedilmemelidir.
O
görünmeyen Zâhir,
gizlenmeyen
Bâtın'dır. Allah bütün gizliliklerde mevcuttur. O'na
hiçbir
şey gizli değildir. O her şeyin içinde ve yakınındadır. Bâtın olmasıyla
her
şeye aslından daha yakındır. O'nun için görülmeyen görünendir. Sır ve
gizlilik
O'nun için geçerli değildir.
Havas
ve Esrarı
- El-Bâtın ism-i
şerifi, keşfin açılması, duanın kabulü ve her türlü korkulardan
kurtulmak için, "Ya Bâtın Celle
Celalühü" diyerek 62 kere okunur.
- Taleplerin gerçekleşmesi için; "Huvel evvelü vel ahirü vea zahirü vel
batın, ve huve bi külli şey'in alim" kavl-i şerifi, iki rekat
namazdan sonra 145 defa okunur.