Yeni Çaylık Tesisi


Çalışma  Planı  

Yakın bir gelecekte yeni bir çay ürünü dikmeyi isteyen bir çiftçi planlama yapmalıdır.

Yeni bir ürün dikmeden önce dikim materyalini hazırlamak (tohumlar veya fidanlar) ve dikim için tarlayı hazırlamak gerekir (yeşil gübre için ağaç dikmek ve kompost gübre uygulama).

Böylece, yeni bir çay ürününün dikimini gerçekleştirmek üç ayrı faaliyeti kapsar.

1-Dikim için yeni çay bitkilerinin üretimi (yaklaşık 10 – 15 ay)

2-Yeşil gübre için ağaçların dikimi (yaklaşık 1 yıl)

3-Kompost hazırlama ve uygulama (yaklaşık 3 ay)

Başlamadan önce, bir çalışma takvimi planlamak ilk adımdır.

Nakledeceğin çelikler veya bitki tohumlarına bağlı olmamakla birlikte çalışma takvimin çiftlik şartlarına bağlı olarak olacaktır.

Çelikler ve tohumların avantaj ve dezavantajları bu bölüm içinde alt bölümde ele alınmıştır. Her bir çiftçi için takvimde farklı ilaveler olabilecektir. Bunun nedeni her bir çiftçinin yıl süresince farklı sorumluluklarının olması ve her bir çiftliğin faklı bir parça olmasıdır (örneğin; farklı çiftlik hayvanları ve ürünler). Bu nedenle her bir bay veya bayan çiftçi kendi takvimine sahip olacaktır. Yeni bir çay ürününün dikimi için yaklaşık bir takvim aşağıda bazı sayfaları verilen bir kılavuz gibidir.

Şayet tüm bu aktiviteler denemeleri ihtiva etseydi bu bölüm çok uzun olacaktı. Bu yüzden onun yerine, bu bölüm sadece yeni çay bitkilerinin dikimi ve nasıl üretileceğini kapsayacaktır.

Seçilen bitki hangi çay çeşidi olmalı ?

Çoğunlukla üreticilerin bölgelerine dikilmiş ve adapte olan en yaygınçay varyetesi olmalıdır.

Avantajı : Yakında ki çiftçiler tarafından uzun yıllar süresince denenmiş bölge ye ait varyetedir. Bu nedenle büyük olasılıkla bölgesel şartlara iyi adapte olmuş bir varyetedir ve başarısı (performansı  iyi bilinmektedir.

Dezavantajı : Yeni varyeteler bölgesel varyetelerden daha iyi olabilir (örneğin; yüksek ürün verebilme veya hastalık ve böceklere daha dayanıklı olabilme) ancak adaptasyonu bilnmemektedir.

Bir çiftçinin yeni bir varyeteyi seçerken dikkate alması gerekenler;

1-Erkek veya kadın üretici çayı nasıl pazarlayacak? Örneğin; şayet müşteri bölge çiftçilerindense yeşil çay satın almak isteyecektir, ki o  (satın alacağı çayın  siyah çay için en iyi bir çay varyetesi bitkisinden yapıldığını düşünmelidir.

2-Çiftçilerin coğrafi bölgelerinde yeni varyetenin nasıl bir uyum sağlayacağı (toprak, rakım, yağış miktarı vb.)

Çiftçiler için en iyi çay varyetesinin hangisi olduğuna karar verirken bölge çiftçileri dikkate alınmalıdır ve yayım servisleri (bitki koruma hizmetleri IPM çalışmalarının bir parçası olarak aynı zamanda varyete denemelerini de sıklıkla yapmaktadırlar) veya araştırmacılar tarafından rehberlik edilen deneme parsellerinde veya demostrasyon’ lar da bilgilendirmede kullanılabilir. IPM uzmanı Thai Nguyen‘e göre bazı varyeteler hakkında ki bilgiler aşağıdaki  tablodadır. Fakat çiftçiler bu bilgiyi dikkatlice kullanmalıdır. Nedeni , her bir çiftlik ve her bir çiftçi benzersizdir. Bu nedenle bir araştırma istasyonun da ki en iyi çay varyetesi veya yakın bir bölgede ki bir çiftlikte iyi olan sizin çiftliğiniz için uygun olmayabilir. Kısaca, tek bir varyete tüm bölge için en ideal olmaya caktır. Çiftçiler çiftlikleri için hangi varyetenin en iyi olduğunu kararlaştırırken bizim tarımsal yayım servisinin denemeleri veya araştırmacılar tarafından onaylanmış bilgiyi dikkate almalıdırlar çünkü çay uzun ömürlü bir üründür, çay varyetelerinde karşılaştırmalı denemeler çok uzun yıllara alabilir. Bu şekilde daha hızlı ve verimli çalışması için çiftçi birlikleri de (kooperatifler) bir varyeteyi çiftçiler için deneyebilir. Örneğin her bir çiftçi yeni bir varyeteyi küçük bir bölgede dikebilir ve birkaç yıllık süreçten sonra çiftçiler varyetelerini karşılaştıra bilirler.




Yeni çay bitkilerinin üretimi için uygun bir metodu seçmek (Tohumla , fidanlar veya çelikle)

Öncelikle varyeteyi siz seçmelisiniz, o varyeteden yeni bitkilerin üretimi sonraki adımdır. Çoğunlukla küçük üreticiler bitki tohumlarını doğrudan tarlaya ekerler. Çelikler daha büyük endüstriyel üretimlerde kullanılır. Yeni bitkilerin üretimi için toplam üç metot vardır ki her birinin avantaj ve dezavantajları vardır . ihtiyaçları için hangisinin uygun olduğuna çiftçiler karar vermelidir.



Tohumlardan Yeni Çay Bitkileri Nasıl Üretilir

Tohumların Toplanması

Çay ocakları 5–10 yıldan daha yaşlıysa bir veya daha fazla süreyle budanmamış olacak, meyve (tohum) üretmiş ve çiçeklemiş olacak. Temmuz ve Ağustos aylarında tohum kaynağı olarak güçlü ve yüksek verimli ocaklar seçilir. Bu ocaklar hasat edilmez ve dengeli olarak gübrelenir. Bu, ocakların daha kaliteli ve daha çok tohum üretmesini sağlar. Çay ocakları Ekim ve Aralık aylarında çiçeklenir. Yaklaşık bir yıl sonra Eylül ve Ekim’de çay tohumları içeren meyveleri açılır ve tohumlar zemine düşer. Çay meyveleri olgunlaşmaya ve açılmaya başladığı zaman tohumları almak için meyveler toplanır.

Niçin tohumları hasat ettiğin ocakta hasadı sürdürmemelisin?

Tohumların hasadını planladığında, ocaklarda  toplamayı sürdürmenin avantajları ve dezavantajları vardır bunlara göre karar vermelisin.

Avantajlar:

*Kısa süreli yarar. Bu ocaklardan topladığın çayı satmayı sürdürebilirsin.

*Elverişlilik. Tohumlarını hasat ettiğin ocaklara özel bakım yapmaya gerek yoktur.

Fakat çay ocağını fizyoloijk strese sokarsın bu bir dezavantajdır. Her bir ocak güneş nedeniyle yapraklarında ürettiği enerjiyi (glikoz → nişasta) kullanır. Bir ocak ne kadar yaprağa sahipse o kadar enerji üretir. Bu durumda, her bir ocak enerjisini yeni yapraklar, yeni kökler ve yeni tohumlar geliştirmeyi kapsayan bir çok görevi arasında bölmek zorunda kalır.

Toplamanın ocağa iki etkisi vardır :

1 - Pek az yapraklı ocaklar bu nedenle fotosentezle üretebilecekleri toplam enerjide azalma olur.

2 - Ocak yeni yaprak geliştirmede gerekli enerjinin bir kısmını toplamayla yaprakların yenilenmesinde kullanmalıdır.

Sonuçta ocağın tohumları geliştirmesi için kullanacağı enerji daha az olur. Bu nedenle ocak pek az tohum üretir ve üretilen tohumlar daha az enerji depolarlar daha az nişasta ve yağ).

Ocakta tohumların hasadını planladığında bu avantaj ve dezavantajları dikkate aldığında, her halükarda en iyisi toplama yapmamaktır.

Tohumların seçimi  

Bazı ocaklar daha büyük ve bazı ocaklar da daha küçük tohum üretirler Ocakların tohum boyutları arasında ki farklılık (veya varyetelerin farklılığı) fidelerin dinçliğini etkileyeceğinden bu konuda kaygılanılmalıdır. Bunun la birlikte bir ocaktan toplanan tohumların bir kısmı daha büyük ve bir kısmı daha küçük tohumları içerebilecektir. Çiftçiler her bir ocakta ki en küçük tohumları atmalıdır (örneğin; sabit bir file içinden geçirilerek sepete düşen tohumların her biri ayrılır). Bu küçük tohumlar küçük zayıf fideler üretecektir.

Tohumları su içeren bir kabın içine koymak yeteri kadar irileşmelerine yardımcı olur. Tohumlardan herhangi biri suyun üzerinde yüzerse atılmalıdır. Yüzen tohumlar genellikle tamamen kurumuş veya böcekler tarafından zarar görmüştür. Su yüzeyinin altında asılı kalan veya batan tohumların çoğu iyidir. Bunnla beraber çiftçiler bu tohumları test etmeli ve çatlak veya delik olanlar elemine edilmelidir.

Tohumların korunması

Depolama süresince , çay tohumları filizlenme kabiliyetini yitirir. Bu nedenle çay tohumları mümkün olan en kısa sürede dikilmelidir. Şayet tohumların depolanması gerekiyorsa onları gün ışığına maruz bırakmamalı ve onları gölge ve serin bir yerde saklamalıdır. Tohumlar tamamen kurursa, filizlenme kabiliyetini yitirirler.  

Yakın dikim sıklığının avantaj ve dezavantajları

Asıl avantaj yakın dikilen çayın toprak zeminini daha hızlı ve tamamen kapamasıdır. Bununda bazı sonuçları vardır:

1 – Genç ocakların verimleri yükseldiği zaman ilk birkaç yıllık hasat süresince 22.000‘ nin üstünde 30.000 ocak/h‘a kadar yoğunluklarda yüksek verime ulaşır. Karşılaştırıldığında, düşük yoğunluklarda güneş ışığının kullanımı verimli değildir, çünkü ocaklar henüz toprağı örtmemiştir.

2 – Erozyona karşı toprağı daha iyi korur.

3 – Yabancı otların kontrol maliyetini azaltır (yabancı otlar yoğun çay ocağı gölgesinin dışında kalır).

4 – Bitki eklenerek boşlukların doldurulmasına daha az ihtiyaç duyulur, çünkü yakında büyüyen ocaklar tarafından her bir boşluk hızlıca doldurulur.

Büyümeyi baskı altına alma yakın dikimin asıl dezavantajıdır.Her ocak ta daha küçük dallar, daha az dallanma daha küçük yapı ve derin olmayan kök sistemleri oluşur. Bununda bazı sonuçları vardır :

1 – Ocaklar yaşlandığında verimleri düşer. Yaşlı büyük ocakların her biri diğeri ile su , ışık ve toprak besinleri için yarışır. Üçüncü yıldan sonra , daha düşük yoğunlukta dikilmiş çay bahçeleri (10.000–15.000 bitki/h), yüksek dikim yoğunluğu olanlardan  (25.000 – 30.000 bitki/h ) daha yüksek ürün verecekler dir.

2 – Küçük ve sığ kök sistemleri kuraklıktan daha kolay etkilenirler.

3 – Bitkiler daha hızlı bozulurlar ve yenilenme (yeni bitkilerle) daha erken gerekli olur.

Bu avantaj ve dezavantajlarda dikkati çeken optimum dikim yoğunluğu nun hektara 10.000 – 15.000 arasında ocak olmasıdır. Kesin yoğunluk her bir çiftliğin şartlarına bağlı olacaktır.


Tohumların direk tarlaya ekimi

Genellikle ekilecek çay tohumları toplanır toplanmaz (Eylül veya Ekim de) tamamen kurumadan korunmalıdırlar. Ekimden önce tarlayı hazırlamak gereklidir.

Hektara 10.000 – 15.000 ocak ve sıraya ekim yoğunluğu önerilir. Çiftçiler tarlanın eğim derecesine, toprak verimliliğine ve kuraklık riskine bağlı olarak dikim yoğunluğuna karar vermelidirler.

Viet Nam ‘da çay çoğunlukla sıralı çift dikimle büyütülür. Bir sıra içinde ki ocakların arası yaklaşık 10–15 cm ve sıraların arası 60– 0 cm dir. Yaklaşık 1m genişliğinde ki ara yollar vasıtasıyla sıralar ayrılarak , toplayıcıların serbest hareket etmesine izin verilir.

Alanın her bir yerinde toprağın en az 60 cm’lik bir derinliğini gevşete bilen bir ocak oluşumuna ihtiyaç vardır. Toprak üzerindeki kesekleri dağıt ve çimlenmiş bitki materyallerini kaldır ve karıştır (kök, yaprak ve toprak ile karışmış kompost=çürümüş organik madde). Tohum çukurları arası yaklaşık 15 cm olacak şekilde bir üçgen veya halka içinde 3–5 tohum ekilir. Tohum gözü aşağıyı gösterecek şekilde, tohumlar 1.5–2.5 cm lik bir derinliğe ekilmelidir.

Kuraklığa , böceklere ve yabancı otlara karşı tohumlar ve genç fidanlar dikkatlice korunmalıdır. Ekimden sonra tarla, kesilen ağaçların veya yeşil ekinlerin yaprakları , su sümbülü ve otlarla malçlanmalıdır. Malç tüm toprağı kaplamamalıdır. Bunun yerine direk toprakta ki tohumların üstündeki açık yere bırakılmalıdır. Böylece tohumlar filizlendiği zaman çay gövdeleri maçla temas etmeyecektir. Nedeni , malç kızışır ve yumuşak gövde dokusunu öldürebilir. Tarlada ki toprak böcekleri de bir problemdir, malç çay bitkisinden çapı 15–20 cm lik bir halka oluşturacak şekilde uzak tutulmalıdır  veya her bir çay sırasının yanında 15–20 cm ilerisinde bir şeride). Genç bitkiler için kısmi gölge yapan yeşil gübre ağaçlarının dikimi de göz önünde bulundurulmalıdır.

Genç bitkiler 20 – 30 cm boya geldiği zaman zayıf veya küçükler elemine edilir. Her bir ekim bölgesinde hasat ve budama için sağlıklı bitkiler kalana kadar tek bir ocak bile kontrol altında tutulmalıdır.

Tohumların bir fidanlığa ekimi

Tohumları direk tarlaya dikmek yerine, çiftçiler bir fidanlık yapmayı isteyebilir.

1 – Fidanlığın Konumu : Bir konum seçerken;

-Sürekli bir kaynak suyuna yakın

-Güneşe açık fakat kuvvetli rüzgarlardan korunaklı

-Evinize yeterince yakın, böylece fidanlığı hayvanlardan ve hırsızlar dan koruyabilirsiniz.

İlaveten toprağını su kaynağına yakın bir bölgeden seçebilmen uygundur. Taban arazilerde ki, taban suyu oluşan bölgelerden kaçınmak gerekir.

Fidanlığın içinde ve çevresinde, sığ hendekler kazarak fazla suyun akmasına izin verilmelidir. 1000 fidanın üretimi için yaklaşık 150 m2 lik bir fidanlık bölgesine ihtiyaç vardır.

2 – Fidanlık için gölge :

Odun veya bambu’dan yapılmış bir gölgeleme kafesi tarafından fidanlık güneşten korunmalıdır. Zeminde 2–3 metre aralıkla odun veya bambudan dikey duruma getirilerek sabitlenmiş direklerle kafes desteklenir. Direklerin tepesi topraktan en çok 150–160 cm yukarıda olmalıdır veya fidanlık içinde çalışanlar için uygun her hangi bir yükseklikte). Direklerin üzerinde iç içe geçmiş çapraz bambu parçalarından yatay bir çerçeve yapılır. Sonuçta gölgelenmesi şartıyla, seyrek yayılan otlar palmiye yaprakları veya aralara bambudan soyulan ince eğrelti otu benzerleri konarak çapraz bambu parça larının en üstüne bağlanarak sabitlenir. Gölgeleme kafesi şiddetli rüzgarlara direnecek yeteri güçte olmalıdır.

Fidanlıkları gölgelendire bilmek amacıyla bambudan yapılmış bir çerçeve ve diğer materyaller  veya otlardan örülen hasırdan örtü. Plastik torbaların içine dikilen çelikler bu fidanlıkta tutuluyor.

3 – Ağ barınakların kullanımı :

Genç çay bitkilerinin fidanlıklarda korunması için alternatif bir yol olarak genç bitkilerin üstüne bambu veya odundan yapılmış bir kafes veya çerçeve inşa edilmektedir. Sonra , ince kumaştan ağ ile bu bambu çerçeve örtülür. Kumaş ağ, ışık ve temiz hava girişine izin vermeli fakat dışarıdan ürüne böcek lerin girişini engellemelidir. Daha önceden ana bitkilerden alınan çelikler ağ barınaklara getirildiği zaman böcekler engellenmelidir.

Ağ barınakların ilk yatırım hazırlıkları yüksek olmasına rağmen , püskür tülen ilaçlardan tasarruf sağlaması onu cazip kılıyor. Gereği gibi hazırlanıp bakımı yapıldığı zaman ağ barınaklar bir kereden daha fazla kullanılabilir. Bir ağ barakanın içinde, gölge eden ağ materyalinin etkili gölgelemesi yüzünden ısı biraz daha düşük olabilir ve rutubeti de dışarıdan biraz daha yüksekte olabilir. Bu, üründe hızlı bir büyümeyle sonuçlanırken, aynı zamanda bazı hastalıkların (küf, mantar vb) daha çok problem oluşturmasına da neden olabilir.

4 – Fidanlık için toprak temini :

Fidanlık için toprak kırmızı – kahverenginde olmalı hafif orta killi , biraz organik madde ile kolay ufalanabilir yapıda olmalıdır. Şayet toprak çok fazla kil içeriyorsa kum ilave ederek iyileştirilmelidir. Toprak pH ‘sı  4.5–5.0 arasında olmalı (asla 5.5 dan yukarı olmamalı). Yakın zamanda içerisine çay dikilmiş toprak kullanılmamalıdır, çünkü çay kök hastalıklarını içerebilir.

Aşağıdaki üç uygulama çiftçilere toprak hastalıklarının neden olduğu problemleri azalttırabilir (mantar veya nematodlar gibi).

1 ) Toprağın yüzey tabakasını kaldırmak :

Toprağın yüzey tabaksında kök hastalıklarını içerebilen yabancı otların kökleri ve diğer bitkiler yaşar. Bu nedenle çiftçiler daima fidanlıklarda kullanacakları toprağı toplamadan önce, kullanacakları toprağın yüzeyini kaldırırlar. Normalde yüzey tabakası atılır ve sadece daha alt tabaka kullanılır. Toprağın yüzey tabaksının dikim torbalarının altlarının doldurulmasında kullanımı gerekliyse aşağıdaki 3’nolu kural uygulanmalıdır.

Toprak kökenli hastalıkların çelik veya fidanlara bulaşmasını önlemek için dikim torbalarının altlarına önce toprak yüzeyi tabakası yerleştirilmelidir.

2 ) Toprak ve kompostun bir kısmı karıştırılır :

Çiftçiler fidanlık toprağı ile kompostun bir kısmını karıştırarak uygulamalıdır. Bir çok üründe, fidanlıklarda kompost kullanımı kök hastalıklarının kontrolün de yardımcıdır. Eğer toprağın sterilize ise sterilizasyonu bitirdikten sonrada kompost ilave edebilirsin.

3 ) Güneş kaynaklı ısıyı kullanarak toprağı sterilize etmek :

Eğer toprağın hastalık içerebileceğinden kaygılanıyorsan , diğer toprak kaynaklarını seçemiyorsan bu toprağı kullanmamadan önce sterilize edebilir sin. Bunun için toprak da bir kürek veya çapa kullanılarak alçak düz bir taban oluşturulmalıdır (sebzeler için yapılan bir fidelik gibi). Toprak tamamen ıslatıl malı, temiz plastikten bir tabak ile ıslak toprağın üzeri örtülür. Plastik örtü toprağın yüzeyi üzerinde oturmalıdır. Isı kaybını önlemek için plastik tabakanın kenarları toprak tabanının kenarları altına gömülür. Plastik toprakta güneş ısısını etkili şekilde arttırır ve plastik ısıyı toprağın iç kısmında tutar. Plastik tabaka yaklaşık 4 hafta toprak üzerinde bırakıldıktan sonra toprak kullanıma hazır olacaktır.

Solarizasyon ; plastik tabaka altında ki toprağın üstünde güneş ısısı ile bazı yabancı otlar ve hastalık ve böceklerin öldürülmesi.

5 – Torbaların doldurulması :

Tohumların ekiminde plastik kaplar  (8 x 12 cm ebadında) çok uygundur. Bununla birlikte tohumların ekiminde başka mevcut torbalar veya fidanlı ğın zemini bile kullanılabilir. Şayet toprağın yüzey tabakasını kullanıyorsan onu torbaların alt kısmına koymalısın.

Tohumları ekmeden birkaç hafta önce, torbaları veya kapları toprakla doldur ve fidanlıktaki sıralara diz. Dolan torbaları yağmurda bırak (veya sula) bu toprağın torbalar veya kaplar içine yerleşmesini sağlar. Toprak yerleştikten sonra, gerekirse daha toprak ekle.

6 – Tohumların ekimi :

Tohumun göz noktası aşağıda olacak şekilde 1.5–2.5 cm’lik bir derinliğe tohumlar ekilmelidir. Bazı çay tohumları ekimin ilk ayı içinde filizlenebilir, diğer lerinin çimlenmesi birkaç aylık bir süre alabilir. Bazı tohumlar filizlenmeyi başaramayacaktır, çiftçiler fidanlık içinde zemine bazı ekstra (fazladan) tohumlar ekebilirlerse torbalardan kaynaklanan zararı önlerler. Daha sonra bu fideler ,torbalarda filizlenmesini başaramayan tohumların torbalarına nakledilebilir veya önceden ilk çimlenen tohumların torbalarına dikilir. İlk filizlenen tohumlar temiz nemli kumdan bir yer üzerine yerleştirilir sonra kum ile hafifçe örtülür. Kum nemi tutmalı ve direk güneşten korumalıdır. Her 1–2 gün de tohumlar kontrol edilmelidir. Tohumlardan filizlenmeye başlayanlar sert tohum kabuğunu çatlatacaktır. Bu çatlayan tohumlar ekilmelidir, birkaç gün sonra çatlaktan kökler ortaya çıkacaktır. Fakat kumun içinde kökler gözükene kadar tohumlar çok iyi korunmazsa tohumlar ekileceği zaman genç kökler zarar görebilir. Kabuğunu çatlatmayan her bir tohum yine kum ile örtülmeli ve her 1–2  günde kontrol edilmelidir.

7 – Fidanların bakıma alınması :

Fidanlar sık sık sulanmalı, toprak nemini korumalı fakat suyla doygun almamalı. Bölgedeki çay plantasyonlarından geçerek akan derelerin suyu ile fidanlıkları sulayacak isen, suda suspanse (asılı parçacıklar) olan silt’le bulaşabilen kök hastalıkları veya nematodlar ile çay infekte olur. Bu nedenle silt’ler (ve çay hastalıkları) kabın dibinde toplanacağından, su kullanılma dan önce 2 gün dinlendirilmelidir.

Genç bitkiler sık sık denetlenerek zararlı böcekler kontrol edilmeli (örneğin el yoklaması). Yakında ki fidanlara hastalık yayılabileceğinden, hastalıkla enfekte olmuş fidanlar önceden kaldırılmalıdır. Bitkiler birkaç yaprağa sahip olunca her iki ayda bir defa dengeli gübre uygulamasına başlanır. Bitkilere püskürtülen gübreden sonra körpe yapraklara yapışmış her bir gübre parçacı ğı temiz su ile yıkanarak uzaklaştırılır.

Bitki tohumlarının yaklaşık 10 ay sonra genellikle tarlaya dikime hazır oldukları görülür. Dikimden yaklaşık 4 ay önce bitkilerin güneşe karşı dirençlerini arttırmaları için yavaş yavaş gölgeden uzağa çekilmeye başlanmalıdır. Bu durumda serin ve bulutlu günlerde gölge tamamen kaldırılır (sıcak ve güneşli günlerde üzerlerine biraz gölge yerleştirilir). 1-2 ay sonunda fideler için hiç gölge gerekmez.


Çeliklerden yeni çay bitkileri nasıl üretilir?

Ana ocakların hazırlığı
 
Çiftliğin için uygun bir çay varyetesinden ana ocaklar yapılır. Ağustos ve Eylül ‘de seçilen güçlü ve sağlıklı ocaklar ana ocaklar olarak kullanılır. Bu ocaklar son 4–9 ay içinde budanmamış olmalıdır. Bu ocaklarda hasat dur durulur  ve ekstra gübre uygulamasına başlanır.

Kaç tane ana ocak hazırlanacağının temel planı :

-Her bir ana ocak yılda 100–150 çelik üretebilmelidir.

-Bir hektarın dikimi için yaklaşık 22.000–28.000 yeni çay çeliği gerekecektir (Bazı çelikler köklenmeyi başaramayacağı için yaklaşık olarak dikim için gerekli çelik sayısının iki kat fazlası sağlanmalıdır).

Çelik yapmak

Çelikler Kasım–Aralık ayları içinde alınabilir (2–3 ay bu nedenle hasat durdurulur). Çelikler bulutlu ve serin bir günde alınır. İlk sürgünlerden çelikler alınır (bu genellikle toplayacağın sürgünlerdir). Sürgünün orta bölgesi ne çok yumuşak nede çok sert iken iyi çelikler yapılır. En yüksekte 2–3 körpe yapraktan çok yumuşak olması nedeniyle (doku gelişimini tamamlamadığı için) iyi çelikler yapılmaz. Ayrıca dalın çok sert pürüzlü kırmızı kahverengi alt bölümleri ve/veya sert bölümleri üzerinde ki  yapraklı bölüm den de  çelik yapılmaz.

Her bir çelikte sağlıklı bir yaprak ile 3–5 cm boyunda bir dal olmalıdır (hastalık ve böceklerden ari). Keskin bir bıçak veya makas kullanılarak dal yaklaşık olarak yaprağın 2.5 cm altından 0.5 cm yukarısından çapraz kesilir. Her iki kesimde yaprağa paralel olmalıdır.  Şayet çelikler makas ile hazırlanıyorsa, dalı ezmemeye veya sıkıştırmamaya dikkat edilmelidir.

Niçin her çelik için bir tam yaprak bulunmalıdır ?

Çok yapraklı çelikler aşırı su kaybeder ve tamamen kurur. kökleri olmayan bir çelik çok hassastır. Bir fidan büyürken tohumda depolanan (yağ ve nişasta) besinleri alır. Fakat bir çelik bir besin deposuna sahip değildir. Onun yerine yaprakta fotosentez yoluyla ürettiği besine bel bağlamalıdır. Çelik yeni yaprakları ve büyüyen köklerinde yaprağı tarafından üretilen besini kullanır.

Öyleyse, çelikler niçin bir kaç yapraklı değildir? Çelik için daha çok gıda yapan ekstra (fazladan) yaprak istenmeyecek mi? Çeliğin tümü kurumaya karşı hassastır, problemde budur. Kökleri büyüyene kadar çelik topraktan yalnızca az bir miktar suyu absorblayabilir ve çelik dışında fotosentez yapacak bir yaprak bulundurmuyorsa, tamamen kurur. Çelikler yaprakları yoluyla su kaybeder, daha fazla yaprak daha fazla su kaybettirir.

Hindistan‘da yapılan denemeler gösterdi ki birden fazla yapraklı çelikler aşırı su kaybetti ve tümü kurudu.Tümü kuruduğunda , köklerin büyümesinden önce hiç birinin yaprağı gıda üretemez ve çelik ölür. Bu nedenle en iyi çelikler yalnızca tek yapraklı olanlardır. Onlar yalnızca ez bir mitler gıda üretirler ancak bütünüyle kurumazlar. Bunu test etmek istersen; 1-2-3 veya daha çok yapraklı birkaç çelik yaparak kendin deneyebilirsin ve sonra her bir tip çelikten kaçının köklerini büyütmeyi ve yaşamayı başardığını karşılaştırabilirsin.

Çeliklerin bir fidanlığa dikimi    

Yukarıda tohumlar için anlatıldığı gibi (plastik kaplar) torbalar ve Fidanlık hazırlanmalıdır.

Çelikler torbalara konmadan önce, toprak suyla doya na kadar ıslatılır. Kuvvetli dalları sayesinde çelikler hafifçe eğimli dikilirler ki yaprak toprağa temas etmesin aksi takdirde, hastalıklarla enfekte olabiliriler.)

Çelikler dikildi mi, yapraklar paralel olacak şekilde torbalar döndürülerek aynı hizaya getiirilir (döndürme çoüunlukla genel bir yöntemdir).

Çeliklerin korumaya alınması

Kökleri gelişene kadar, çelikler fidanlardan çok daha fazla naziktirler. Bu nedenle fidanlık çok dikkatli yönetilmelidir. Çelikler dikilir dikilmez, yapraklarına yavaşça su püskürtülmelidir. Bu durum çeliklerin tümden kurumasını önler. Torbaların sıralarını temiz plastik bir örtüyle örtmek iyidir. Plastik örtünün kenar ları zemine gömülürse nemi tutar. Dikimden sonra ki gün kapalı plastik örtünün içinde yoğunlaşan su damlayacaktır ki bu da rutubet için yeterlidir. Çeliklerin kökleri geliştiğinde (dikimden 2–4 ay sonra) çiftçiler her gün birkaç saatliğine akşam veya sabahın serin bölümleri süresince plastik örtüyü kaldırmaya başla malıdır. Uzun süre zarfında kaldırılan plastik örtü her gün uzayan periyotlarla 3–4 haftanın sonunda tamamen kaldırılır.

Çiftçiler bir plastik örtü ile fidanlığı örtmek istemezlerse, her gün yaprak lara hafifçe su püskürtmelidir. Çeliklerin kökleri gelişene kadar (dikimden 2–4 ay sonra) yapraklara püskürtme devam eder. Fidanlıklarda çelikleri böcek ve hastalıklardan koruyarak yeterli rutubetin sağlanması için devamlı kontrol edilmeli ve torbaların yüzeyinde sonradan gelişen yosunlarda alınmalıdır. Çelikler köklenince ayda bir aşağıda ki kadar gübrenin uygulanmasına başlanır.

Gübrelemeden sonra bitkilere püskürtülen temiz suyla körpe yapraklara yapışan her bir gübre partikülü yıkanarak uzaklaştırılır.

Bitkiler genellikle çeliklerin dikiminden yaklaşık 12 ay sonra tarlaya nakledilmeye hazır olurlar (10–20 ay arayla). Nakilden yaklaşık 4 ay önce bitkilerin güneşe direncinin artmasını sağlamak için yavaş yavaş gölgeden uzağa alınmaya başlanır. Serin ve bulutlu zamanlarda gölge tamamen kaldırılır  sıcak ve güneşli zamanlarda yine gölgeye konur). 1–2 ay sonra da gölgede hiç ihtiyaç kalmaz, genç bitkilerde budama önerilmez çünkü aşağıda kök gelişimi yavaştır.


Çay için yeni tarla hazırlama
Yeni tarla çay için uygun bir toprak tipine sahip olmalıdır.Ayrıca tarla30o den daha az bir eğime sahip olmalıdır. Nedeni, eğim 30o den büyükse çay iyi büyüyemeyecektir ve tarlada çay hasadı ve bakımı için hareket etmek çay yetiştiricileri için zor olacaktır.

Bir çiftçinin dikeceği çay hakkında önce planlama yapmayı düşünmesi gerektiği , bölümün başlangıcında ele alınmıştı. Yeni bir tarla hazırlamak içi en az üç aşama vardır: Toprağı iyileştirmek, yeşil gübre çalıları ve otarlı dikmek ve ağaçları halkalandırarak kesmek.

Halkalamak ve ağaçları kesmek

Çay ürününe gölge sağlaması için bazı gölge ağaçlarının tarlada yaşamını sürdürmesine izin vermeyi isteyebilirsin. Fakat her hangi bir ağacı kesmen gerekirse, kesmeden bir yıl önce ağaçları “ halkalandırma” lısın.

Halkalamak; tüm gövdenin tabanından çevresi yönünde kabuğu bir yüzük şeklinde soymak demektir. Bu durumda ağaç köklerinde depoladığı nişastayı tüketmesi nedeniyle yavaşça ölecektir. Basitçe ağacı kestiğin zaman nişastayla dolu kökler yaşayacaktır ve bir çok kök çürüklüğü mantarının gelişimi için gıda sağlayacaktır. Bu kök hastalıkları yanarlında ki çay köklerine yayılacaktır.

Halkalama hassas bir işlemdir. (Kesilen halka) yeterince derin değilse ağaç köklerinde nişasta depolamaya devam edecektir. Çok derin olursa köklerde ki nişastanın bozulmadan durması sağlanarak ağaç hızlıca ölecektir. Halkalamadan sonra ağacı kesmeden önce en az bir yıl geçmesine izin verilmelidir. Ağaç kesildikten sonra çiftçiler üst bölümlerini zemine (toprak üstüne), yaklaşık 50 cm lik bir derinlikte ki tüm kök sistemini de sökmeleri gerekmektedir. Amaç yeni çay dikeceğin zaman toprağın daha yumuşak olmasıdır ve böylece çaylar toprakta derinlere giden oluşturacağından besinleri daha kolay alacaklardır.

Resim için tıklayınız

Yeşil gübre bitkileri veya otları dikmek

Çiftçi bir fidanlığa çay çelikleri veya fidanları dikmeyi planladığında, yeşil gübre çalılarını çay dikiminden bir yıl önce dikmesi en iyisidir. Gelişecek yeşil gübre çalıları :
-Erozyona karşı toprağı korur
-Yabancı ot kontrolüne yardım eder
-Yeşil gübre için bol yaprak üretir ve
-Genç çay bitkileri için geçici gölge sağlar

Çay ocakları yeşil gübre bitkileri dikilmeden önce tarlaya dikilmelidir ki nematod veya kök çürüklüğü problemleri olmasın. Çünkü bir çok yeşil gübre çalıları nematod ve kök çürüklüğünden kolay etkilenir. Bu hastlalıklara18 ay veya daha fazlası süreyle otlar daha dayanıklıdır. Otlar nematod veya çay kök çürüklüğün den kolay etkilenmez  ve  birde çok fazla organik materyal üretirler (periyodik olarak kesilmeleri nedeniyle) yararlı mikro organizmaları da teşvik ederler. Dört ot türü Vietnam’da iyi sonuç vermiştir :

Ayrıca mısır ve yayla pirinci otları da unutulmamalıdır ve hasattan sonra sapları ve yapraklarının tarlada bırakılması etkili olabilmektedir.

Toprağı iyileştirme

Üçüncü iş çay dikiminden önce toprağı iyileştirmektir. Toprak hazırlığı çay dikiminden 1–2 ay önce yapılmış olmalıdır. Toprak için organik materyal sağlamak, yeşil gübre ağaçlarının dalları kesilmeli ve yeşil gübre olarak hendeklere gömülmelidir. Hendekler çay dikilen çukurlarla aynı boyutta olmalı dır ; yaklaşık 30 cm genişliğinde ve 60cm derinliğinde. Toprak fakirse , ayrıca kompost uygulamak iyidir (hektara 20 ton).


Tarlaya yeni çayın ekimi
Çay tohumlarını kurumadan muhafaza etmek için genellikle toplanır top lanmaz dikilmelidir (Eylül veya Ekim‘de). Yavaş veya hızlı büyümeye bağlı olarak çay fidanları veya çelikleri  Ağustos–Ekim aylarında (tarlaya) nakledilir ler. Tohumları tarlaya direk dikerek üretim yukarıda anlatıldı. Bir fidanlıkta ki çelikler veya fidanları dikmek için nerede bir çay ocağı yapmak istiyorsan o bölgede bir çukur açmalısın. Bu çukurlar büyük olmalı (yaklaşık 30cm çapın da ve 60cm derinlikte).

Elbette , bu küçük çukur kazmadan daha çok çalışmayı gerektirir. Fakat bir çok denemelerle kanıtlandı ki çay ocaklarının yaşama oranının yüksekliği ekstra çalışmayı savunmayı gerekli kılar. Ne kadar çukur kazılacağına karar vermek için (yukarıda) dikim yoğunluğu bölümüne bakınız.

Killi topraklarda, açılan dikim çukurların duvarları büyüyen çay kökleri ni küçük bir bölgeye hapseder. Bu nedenle, kenarları pürüzlendirilir ve çukurun altı yumuşak toprak ile doldurulur. Toprak killeri kırılır ve kompost olabilecek önceki bitki materyali kaldırılır (kökler vb).  Önceden hazırlanmış kompost dikim çukuru toprağı ile karıştırılır , torbalardan bitkiler alınır ve çukurlara yerleştirilir. Bitkiler plastik torbalarda büyümüşse her zaman dikimden önce torbalar yırtılarak dikim yapılır. Çukur içerisine kompost ve toprak karışımı doldurulur köklerin çevresine ki toprağın üstü zeminle aynı düzeyde (hizada olmalıdır. Bitkinin zemin yüzeyinden düşüğe batmasına izin verilmez. Çünkü gövde çevresine toplanacak su çürümeye neden olur. Aynı zamanda batmış bitki toprak böceklerinden (kanatlı grubu da dahil, cırcır böceği ve beyaz karınca) daha çok zarar görür.

Dikimden sonra , ağaçlar veya yeşil ürünlerin yaprakları su sümbülü ve kesilen otlar ile tarla malçlanmalıdır. Malç bitkilerin gövdesine temas etmeme lidir. Çünkü malç ısı üretir ve körpe gövde dokusunu öldürebilir. Tarlada toprak böcekleri bir problem oluşturuyorsa malç çay bitkisinden 15 – 20 cm çapında bir halka içinde uzakta tutulmalıdır (veya her bir çay sırasının yanına 15–20 cm lik bir şeride). Genç bitkilere yeşil gübre ağaçları veya diğer bitkiler tarafın dan kısmi gölgelenme sağlanmalıdır.


 Tercüme: Kamil Engin İSLAMOĞLU, Ziraat Mühendisi, E-Mail 

Kaynak :  FAO, Tea IPM Ecological Guide Michael R. Zeiss, Koen den BraberTranslated by Tran Thanh NamCIDSE, I.P.O. Box 110, Ha Noi, VIETNAM    Publishedby CIDSE, April 2003 ‘den Tercüme www.communityipm.org/docs/Tea-Eco-Guide